Fethullaçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden 7 yıl 6 ay hapse mahkum olan F. Kara, "ByLock verilerinin hukuka aykırı şekilde elde edilmesi, mahkûmiyet kararında tek veya belirleyici delil olarak bu verilere dayanılmasının adil yargılanma hakkının ihlali olduğu" iddiasıyla 20 Nisan 2018'de Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu.
Hürriyet'ten Oya Armutçu'nun haberine göre, AYM başvuruyu oy birliğiyle hak ihlali görmedi ve 4 Haziran'da reddetti. Karar, dün de Resmi Gazete'de yayınlandı.
"MİT'İN DELİL OLARAK SUNMASI HUKUKİ"
MİT'in ByLock verilerini adli mercilere iletmesinin, verileri hukuka aykırı kılmayacağı vurgulanan AYM kararında özetle şöyle denildi:
"Sonuç olarak anayasal düzeni ortadan kaldırmayı amaçlayan bir terör örgütüyle ilgili istihbarat çalışmaları sırasında rastlanan ByLock uygulamasına ilişkin verilerin, bu örgütle ilgili yürütülen soruşturma ve yargılamalarda maddi gerçeğe ulaşılmasına katkı sunması amacıyla Cumhuriyet Başsavcılığı’na iletilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
"ÖRGÜT YARDIMI OLMADAN İLETİŞİM KURULMASI İMKANSIZ"
Yargı kararlarına göre, örgütsel amaçla kullanılması için tasarlanmış bu programı örgütle irtibatı olmayan bir kişinin uygulama mağazaları ile internet sitelerinde rastlayarak indirmesi durumunda bile, örgüt mensubunun yardımı olmaksızın kullanması ve başka kişileri arkadaş ekleyip iletişim kurması imkanı bulunmamaktadır.
"KEYFİ BİR UYGULAMA OLARAK DEĞERLENDİRİLEMEZ"
Somut olayda mahkeme, ByLock sunucusuna bağlanıp bir user-ID alarak bu sisteme dâhil olmasını ve programı örgütsel haberleşmenin gizliliğini sağlamak amacıyla kullanmasını örgütle bağlantısını gösteren bir delil olarak değerlendirmiştir. Özellikleri itibarıyla sadece FETÖ/PDY mensuplarınca -örgütsel iletişimde gizliliği sağlama amacıyla- kullanılan kriptolu iletişim ağının başvurucu tarafından kullanılmasının terör örgütüne üye olma suçu açısından mahkumiyete dayanak alınması, adil yargılanma hakkı kapsamındaki usul güvencelerini tamamen etkisiz hale getiren ve açıkça keyfi bir uygulama olarak değerlendirilemez."