Yeni ekonomi yönetiminin oluşmasıyla birlikte Erdoğan tepki çeken politikalarda geri dönüş işaretleri verdi. Adalet Bakanı Gül de “Yargı konjonktüre, birilerinin dediğine bakmaz. Tutukluluk istisnadır” dedi. Olumlu karşılanan mesajların ardından son dikkat çeken gelişme üç yıldır tutuklu olan Osman Kavala’da yaşandı. Hakimler ve Savcılar Kurulu, üç gün önce İstanbul Adli Yargı Komisyonu’ndan dosyaya ilişkin belgeleri talep etti.
‘ERDOĞAN BIDEN DÖNEMİNE HAZIRLANIYOR’
Acil ibaresiyle gönderilen yazıda, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına uyulmamasının hakim ve savcıların yükselme kriterlerini etkileyeceği vurgulandı. Ancak HSK ‘rutin işlem” açıklaması yaptı. Hakkında bir beraat iki tahliye kararı çıkmasına, AİHM’in de ‘hak ihali’ hükmüne rağmen HSK’nın Kavala dosyasını 11 ay sonra açması tepki doğurdu. İYİ Partili Aytun Çıray “Erdoğan, Biden iktidarına hazırlanıyor. Sıra Berberoğlu’nda” dedi.
SON İDDİANAMEYİ YAZAN SAVCI BAKAN YARDIMCISI OLDU
(1 Kasım 2017) Kavala, darbe girişimine yardım ve Gezi’yi organize ettiği iddiasıyla tutuklandı.
(10 Aralık 2019) Türkiye aleyhine ‘Hak ihlali’ kararı veren AİHM Kavala’nın bırakılmasını istedi.
(20 Mart 2020) Gezi davası sürerken 15 Temmuz dosyasından hakkında tahliye kararı verildi.
(8 Ekim 2020) 15 Temmuz dosyasındaki iddialar yinelenerek bu kez casusluk suçundan tutuklandı.
(16 Ekim 2020) İddianameyi hazırlayan Başsavcı Vekili Hasan Yılmaz, Adalet Bakan Yardımcısı oldu.
1109 GÜN SONRA KAVALA DOSYASI
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Adalet Bakanı Gül’ün birer gün arayla ‘hukuk devleti’ vurgusu yapmasının ardından HSK da bir adım attı. 3 yıldan beri cezaevinde olan ve bir kez beraat iki kez tahliye kararı verilmesine rağmen tutuklu olan Osman Kavala için harekete geçti. İstanbul Adli Yargı Komisyonu’na ‘Acele’ kodlu bir yazı gönderen HSK, Kavala ile ilgili bütün belgeleri, tahliye taleplerini ve ret kararları ile karar veren hakim-savcıların listesini istedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün ekonomi ile yargıda reform işaretleri vermesi ve ‘yeni dönem’ olarak dillendiren süreci ilginç gelişmeler izlemeye başladı. Gül ayrıca öncegi gün “Yargılamalarda aslolan tutuksuz yargılanmadır. Bırakın adalet yerini bulsun, isterse kıyamet kopsun. Yargı konjonktüre, birilerinin dediğine bakmaz.
Yargı dosyaya, vicdanına, hukuka, Anayasa’ya bakar” demişti. Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK), hakkında bir kez beraat iki kez tahliye kararı verilmesine, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Türkiye’yi ağır biçimde eleştirerek, hak ihlali kararı vermiş olmasına rağmen serbest bırakılmayan, hakkında yeni dava açılan iş insanı Osman Kavala’ya yönelik tüm evrakları, İstanbul Adli Yargı Komisyonu’ndan istedi. HSK, AİHM ve Anayasa Mahkemesi kararlarına aylardır sessiz kalıyordu.
TAHLİYE GÜNÜ YENİ TUTUKLAMA
Kavala, 15 Temmuz darbe girişimine yardım ve Gezi eylemlerini organize ettiği iddialarıyla 3 yıl önce tutuklandı. Hakkında Gezi dosyasından ağırlaştırılmış müebbet istemiyle dava açılan Kavala’nın 15 Temmuz dosyası ise ayrıldı. Kavala için Gezi davası sürerken 15 Temmuz dosyasından tahliye kararı verildi.
Aynı dönemde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Türkiye aleyhinde, Kavala’nın sivil toplumun baskı altına alınmak için tutuklandığını belirterek, ağır bir ihlal kararı verdi. Gezi davasında ise bu yılın başında mahkeme, Kavala’nın tahliyesini ve beraatini kararlaştırdı. Ancak Kavala, cezaevinden henüz çıkmadan, 3 yılı aşkın süre işlem yapılmayan 15 Temmuz dosyası raftan indirildi ve AİHM’nin bu nedenle de ihlal kararı vermiş olmasına rağmen, Kavala için yeni tutuklama kararı verildi. Kavala, bu nedenle, beraat ettiği gün cezaevinden çıkamadı.
AYNI SUÇLAMA YENİ İDDİANAME
Bir süre sonra, 15 Temmuz dosyasındaki iddialar yinelenerek, Kavala için bu kez casusluk suçlamasından tutuklama kararı verildi. Hemen ardından, 15 Temmuz dosyasıyla ilgili tutuklama kararı kaldırıldı. Ancak bu kez de Kavala, casusluk suçlaması nedeniyle cezaevinden çıkamadı. AYM’nin başvurusunu görüşeceği gün, aylardır bekleyen soruşturma bitirildi ve Kavala hakkında dava açıldı. AYM, bu nedenle görüşmeyi erteledi.
Kavala hakkında, askeri darbe öncesinde ve sonrasında sadece bir kez bir araya geldiği, aralarında irtibat tespit edilemeyen Henri Barkey’le irtibatı olduğu gerekçesiyle yeni dava açıldı. Dosyada, beraat ettiği Gezi davasındaki iddialar tekrarlandı. Kavala’nın Barkey’le irtibatına ise ofisinin bulunduğu semtteki baz istasyonuyla, Barkey’in telefonun sinyal verdiği baz istasyonundaki sinyallerin zaman zaman kesişmesi gerekçe gösterildi.
HSK HAKİMLERİN LİSTESİNİ İSTEDİ
Tüm bu süreçte sessiz kalan harekete geçmeyen HSK, 11 Kasım’da İstanbul Adli Yargı Komisyonu’na ilginç bir yazı gönderdi. Yazıda, birinci sınıfa ayrılan hakim ve savcıların çalışmalarının değerlendirilmesine yönelik Resmi Gazete’de 15 Ocak 2020’da yayımlanan ilk kararına atıf yapıldı.
Bu kararda “Yargı bağımsızlığı ve hakimlik teminatı ilkeleri temelinde, AİHM ve AYM’ce yapılan incelemelerde ihlal kararına sebebiyet verip vermedikleri, neden oldukları ihlalin niteliği ve ağırlığı ile ilgililerin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve anayasa ile teminat altına alınan hakların korunması konusundaki gayretleri göz önünde bulundurularak yükselmeye layık olup olmadıklarına karar verilir” ifadesinin yer aldığı anımsatıldı.
‘Acele’ ibareli yazıda, bu karar uyarınca Kavala ile ilgili tutuklama kararının, bu karara karşı yapılan itirazları reddeden mahkemelerin kararlarının, soruşturma ve kovuşturma aşamasında tahliye taleplerinin reddedilmesine ilişkin kararların, iddianame ve duruşma zabıtlarının HSK’ye gönderilmesi istendi. Öte yandan Kavala hakkında son iddianameyi hazırlayan İstanbul Başsavcı Vekili Hasan Yılmaz, kısa süre sonra Adalet Bakan Yardımcısı olarak atanmıştı.
HSK TALEP RUTİN ÇALIŞMA
Bu arada HSK Başkanvekili Mehmet Yılmaz istenen belgelerle ilgili açıklama yaptı. Yılmaz “Hakim ve savcı terfilerinde, AİHM tarafından verilen tüm kararlar ilgili yargı yerlerinden istenilmekte, ihlal kararlarına sebep olan tüm belgeler toplanıp değerlendirilmektedir. Bu, genel ve rutin bir terfi mutfak çalışmasının sonucudur” dedi.
'AİHM KARARLARI VAZGEÇİLMEZDİR'
Osman Kavala’nın avukatı Tolga Aytöre, bu talimatın AİHM’in beraat kararının önüne geçen yargı mensupları hakkında sicile işleyecek puanlama sistemiyle ilgili olduğunu söyledi.
Aytöre şunları söyledi: “Buradaki asıl tartışma AİHM kararlarının ve Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi kararlarının uygulanmasının ne kadar önemli ve vazgeçilmez olduğunu gösteriyor. O halde Osman Kavala’nın derhal serbest bırakılması gerekiyor.
Dün sayın Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün söylemlerinin altını da kalın harflerle çizmek gerek. Bir insanın bir gün bile içerde geçirme şansı yok. Osman Kavala’nın bir gün dahi içerde tutulması adalet açısından büyük bir lükstür. Bu neden Osman Kavala’nın bir gün bile içerde tutulmaması gerekiyor.”
SIRA BERBEROĞLU’NDA
İYİ Parti İzmir Milletvekili Aytun Çıray HSK yazısıyle ilgili mesajında “ABD Başkanlık seçimleri bu defa çok dramatik bir etki yarattı. Sn Erdoğan, Biden iktidarına dört nala hazırlanıyor. Önce Berat gönderildi. Şimdi de HSK, Osman Kavala’yı tutuklayan ve tahliyesini reddeden tüm hakimlerin listesini istedi! Sıra Berberoğlu’nda” dedi.
BİR KEZ BERAAT ETTİ İKİ KEZ TAHLİYE EDİLDİ
Osman Kavala, 18 Ekim 2017’de gözaltına alındı. 1 Kasım 2017’de ‘Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs’ ve ‘Hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs’ suçlamalarıyla tutuklandı. Gezi Parkı eylemlerinin “finansörü” olmakla suçlandı. Tutuklandıktan yaklaşık 1,5 yıl sonra İstanbul Başsavcılığı tarafından iddianame düzenlendi.
AYM 22 Mayıs 2019’da Kavala’nın kişi hürriyeti ve güvenliğinin ihlal edildiğine ilişkin yapmış olduğu bireysel başvuruyu 5’e karşı 10 oy ile reddetti. İlk duruşma 24 Haziran 2019’da Silivri’de görüldü. Oy çokluğu ile Kavala’nın tutukluluğunun devamına karar verildi.
11 Temmuz 2019’da HSK’nın yayımladığı yetki kararnamesiyle, davanın ilk duruşmasında vekaleten heyete başkanlık eden ve tutukluluğunun devamı kararına şerh koyan Mahmut Başbuğ 30. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı’na getirildi. HSK’nın yetki kararnamesiyle 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ikinci bir heyet oluşturuldu ve Gezi Parkı olaylarına ilişkin dava ikinci heyete kaydırılarak ilk heyet dosyadan alındı.
18 Temmuz ve 9 Ekim’deki duruşmalarda da mahkeme Osman Kavala için tahliye taleplerini reddetti. AİHM, 10 Aralık 2019’da Kavala’nın makul şüphe bulunmadan siyasi gerekçelerle tutuklandığına hükmetti ve tutukluluğun derhal sona erdirilmesini istedi.
İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi, AİHM’in kararının kesinleşmediği gerekçesiyle Kavala’yı tahliye etmedi. 18 Şubat 2020’de aralarında Kavala’nın da olduğu Gezi Parkı Davası’nda yargılanan sanıkların beraatine karar verdi.
Silivri’den tahliyesi gerçekleşmeden Kavala hakkında 15 Temmuz darbe girişimi ile ilgili daha önce re’sen tahliye edildiği başka bir soruşturmadan yeniden gözaltı kararı verildi. Kavala ertesi gün bu kez casusluk suçlamasıyla yeniden tutuklandı. Hakimler ve Savcılar Kurulu, Gezi Parkı Davası’na beraat kararı veren heyet hakkında da inceleme başlattı.