Adaletin ömründen 1000 gün düşelim

Osman Kavala 1.000 gündür cezaevinde...

Hukukun işlemediği, adaletin tecelli etmediği bir sürecin sonunda gelen tutukluluk günlerinde güneşin doğuşunu görememenin, ilk gün batımında akşam hüzünlerinin dayanılmaz olduğu saatlerde özgürlüğün nasıl bir değer olduğunu kaçımız düşünmüşüzdür acaba?

Ya da J. Paul Sartre’ın “Kendim için ve herkes için sorumluyumdur” cümlesini vicdanımızda tartabilen kaç kişiyizdir bu dünyada...

Halen cezaevinde bulunan gazeteciler, yazarlar, siyasetçiler, sivil toplum insanları ne yazık ki bugün de sevdikleriyle, yakınlarıyla evlerinde özgürlüğün sevincini paylaşamayacaklar.

Gezi Protestolarını organize etmekle suçlandığı davada beraat etmesine rağmen hakkında başka bir soruşturmadan yakalama kararı çıkarılan ve tahliye edilmeyen iş insanı Osman Kavala tam 1.000 gündür cezaevinde... Galiba adaletin ömründen 1.000 gün düşmemiz gerekiyor. Zira Kavala’nın özgürlüğü 1.000 gündür belgesiz, dayanaksız bir şekilde elinden alınmış durumda.

Zaman zaman gerek yazılarıma gelen yorumlarda, gerekse doğrudan şahsıma gönderilen maillerde “Osman Kavala’yı savunmak sana mı düştü?” şeklindeki itirazlar karşısında doğrusu hayretler içinde kalıyorum. Ne demek yani... Adaletsizliğe, hukuksuzluğa maruz kalan birinin hakkını savunmak için onu tanımamız mı gerekiyor?

Bu nasıl bir vicdandır ki farklı düşüncelere, farklı kimliklere, farklı inançlara sahip insanlara yapılan hukuksuzluklar karşısında suskun kalmayı bir meziyet olarak görebiliyoruz.
Cezaevi’nde kendisini ziyaret eden CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer ile görüşen Osman Kavala’nın şu sözlerini okuyan herkesin vicdanına sorması gerekiyor:

Bu nasıl bir adalet?

“Tam 1.000 gündür buradayım. Hakkımda açılmış üç soruşturmanın hiçbiri hukuken beni burada tutmaya yetmiyor. Zincirleme dosyalarla tutukluluğum sürdürülmeye çalışılıyor. En üzücü yanı ise, cezaevine girdiğimden bu yana adaletsizlik konusunda, hukuksuzluklar konusunda hiçbir iyileşme gözükmemesi. Gazeteciler, siyasiler, aydınlar içeride. Hukuksuzluk yaygınlaştı. Yargıdaki siyasetin etkisi ile davranma alışkanlığı iyice arttı.

“12 Eylül döneminde bile yargıya bu kadar müdahale yoktu. Siyasetin yargıya müdahalesinde FETÖ’cülerin yaptıklarına ‘stabilize yol açmak’ dersek, şu anda bu müdahale ‘otoyol’ oldu! Yargı reformuna rağmen hukuksuzluğun sürmesi, yaygınlaşması Türkiye’nin geleceği açısından ümit kırıcı.

“Belgesiz, dayanaksız zorla içerde tutuyorlar”
“Belgesiz dayanaksız dosyalarla beni, gazetecileri siyasetçileri zorla içeride tutuyorlar. Sadece kendi yargı sürecime baktığımda ülkede hukukun niteliğinin ne kadar kötüleştiğini görmek çok üzücü. İlk iki dosyadan beraat ve tahliye çıkınca AİHM’in ihlal kararlarını dolanmak, gereğini yapmamak için üçüncü dosyayı yarattılar. Orada da ortada iddianame yok. Casuslukla suçlanıyorum. Ama bunun için bir bilgi edinme ve bu bilgiyi aktarmam gerekiyor. Ama ortada ne bilgi var, ne de belge var. Ne de aktarım var. Tamamen beni içeride tutmak için yaratılan bir dosya.”

Bir kez olsun yüreğimizin sesini dinleyelim, vicdanlarımızda özgürlüğü elinden alınanlara yer açalım. Ve esas itibariyle adaletin hepimize bahşedilmiş bir hak olduğunu düşünelim. Görüş ve düşüncelerinden dolayı tutuklanan kim olursa olsun, eğer adil yargılanma hakkından mahrumsa; bunun hiçbir vicdanla ve hukuk metniyle izah edilemeyeceğini bilelim.

Bilelim ki bir gün özgürlüğümüz tehlikeye girdiğinde, bizim de vicdana, hakkaniyete ve adalete ihtiyacımız olduğunda acı hikayemizi duyacak birileri olsun...

YORUMLAR (37)
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
37 Yorum
  • Mahmut Cıngıllıoğlu / 03.08.2020 15:44

    Bahsi geçen şahsın davası ile ilgili ne kadar bilgi sahibisiniz ? Yargıyı eleştirebilirsiniz ama yargılanan birisini elinizde bilgi ve belge olmadan kendinizi yargıç yerine koyarak suçlu veya suçsuz diyemezsiniz.

    Yanıtla (0) (0)
  • Karar okuru / 30.07.2020 00:51

    Bilerek Zulmedenlerin ibadetleriyle televizyonlarda en on safda milyonlarin onunde show yapmalarina deliriyorum…

    Yanıtla (0) (0)
  • Kaan / 29.07.2020 21:52

    Nasıl adalet? Kimin adaleti? Hz. Ömer adaleti mi? Yanlışlarımız, yanlış yaşadıklarımız öğretmenimiz olmasın. İyiliklerimiz daha çok olmalı.

    Yanıtla (0) (0)
  • Gayrimuslum Vatandas / 29.07.2020 20:06

    Bir yorumcu "ben yargimiza guveniyorum" demis. Bu yorumcunun gercekle yuzlesememe sorunu var. Bu ulke kendimi bildim bileli gerceklerle yuzlesemeyen insanlarla dolu. Sorunun kaynagi da bu zaten...Baska bir yorumcu da Devlet Bahceliye "BAHCELiYAN" diyerek Ermeni kokenli oldugunu iddia etmis. Bu IRKCI ziyniyette olan milyonlarca da insan var burda. Ermeni olarak doganlar kotu, Bahceli de kotu bir adam oldugu icin o da mutlaka Ermeni kokenlidir...Irkci mantigi.

    Yanıtla (0) (0)
  • Deli mi Delil mi / 29.07.2020 18:32

    Birileri hep net görüyoruz şunlar şunlar suçlu falan diyorlar. Bu suçlu şu suçsuz demiyorum ama bir delil de göremiyorum. Sizin olayları delilsiz bir şekilde net görmeniz bozuk gözlerle bile açıklanamaz ancak halüsünasyonla açıklanır. Hap kullanmadan bu kadar insanın bu halde olması 1-yalana inanma ve inandığı yalanı savunma ihtiyacı 2-1 ile bağlı olarak toplumsal-içtimai yalan hipnozu psikozu 3-yoğun menfaat 4-yoğun kabilecilik(aidiyet) mekanizması 5-ruh rahatsızlığı-delilik ile gerekçelendirilebilir. Bunlardan en masumu delilik gerekçesidir çünkü dinde ve hukukta mesuliyetleri yoktur.

    Yanıtla (0) (0)
  • Tahir DÜNDAR / 29.07.2020 18:27

    Sayın yazar Osman kavaladan daha suçsuz binlerce insan binlerce gündür hapiste... sadece bin gün düşmekle olmaz bu iş....

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 29.07.2020 17:30

    Hintliler ne der: "Birisi oturduğu yerden kalkmıyorsa ya altına etmiş ya da zulmetmiştir.

    Yanıtla (0) (0)
  • Demir pusat / 29.07.2020 16:07

    1925 takriri sukun kanunundan beri hangi adalet? Milli mucalenin ilk 5 liderinden 4 ünün bile zindanda,sürgünde,gözetim altında tutulduğu gelenek..

    Yanıtla (0) (0)
  • AK-Pak katakulli partisi.. / 29.07.2020 14:57

    .Bir gün gelecek bu ülkede öyle yargilamalar yapilacak ki "dünya ülkeleri parmagini isiracak"göreceksiniz..

    Yanıtla (0) (0)
  • mert / 29.07.2020 14:56

    sizin gibi aydınlar biraz olsun yüregimize su serpiyor. malesef yargı hukuk adalet hiç bir dönemde bu kadar itibarsızlaşıp adaletsizlik yapmamıştı.

    Yanıtla (0) (0)
  • Şahin Bozkurt / 29.07.2020 14:23

    Yandaş Medya Ahkam Kesiyor : YARGI BAĞIMSIIZDIR ..RAHİP KONUSUNDA GÖRDÜK ,YARGININ ŞAK DİYE TERSİNE DÖNDÜĞÜNÜ .. Hesabınıza Nasıl Geliyorsa . SALLA GİTSİN .

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 29.07.2020 14:15

    Sayın Ocaktan, Türkoloji mezunlarının avukat-hukukçu olmadıkları halde hukuk şovalyeliği yapması, hukuk adına bir köşeden diğerine savrulması, devam eden yargı sürecini böyle kıyıdan köşeden etkilemeye çalışması çok da isabetli gelmiyor. Gezi olaylarını kim finanse etti? Peki ya Hendek olayları?

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 29.07.2020 14:02

    Sadece 1000 gün mü? Hapishanede bebekler var! Hapishanede bebekler var! Hapishanede bebekler var! Bunun ne demek olduğunu anlayana kadar tekrar ediniz.

    Yanıtla (0) (0)
  • Erkan Doğan / 29.07.2020 13:46

    Sayın Yazar Şu BAHLEÇİYAN denen zavallı suçsuzluğunu iddia etmek ahlaksızlık dedi.Ama kendisi suçlu olduğunu iddia etmekte hiç bir ahlaksızlık görmüyor.Bu BAHÇELİ VE PERİNÇEK bu iki adam kadar karanlık tipler görmedi bu memleket.

    Yanıtla (0) (0)
  • Yaşar özütürk / 29.07.2020 11:15

    Sayın ocaktan Vicdanlı,namuslu ve aydın bir birey olarak yazılarınızı yazıyorsunuz kutluyorum.

    Yanıtla (0) (0)
  • Çakırcalı / 29.07.2020 11:10

    Muhalefet, "Kürt meselesine yumuşak bakanın hapiste olmasında sorun yok, bir kişi siyasi sebeple esir edilebilir, biz de gerektiğinde yaptık, gerekirse yine yaparız" modunda olduğu sürece Türkiye dandik bir Ortadoğu ülkesi olarak kalmaya mahkum. CHP, Türkiye'nin dandik Ortadoğu ülkesi olmasının garantisidir. Görevi budur. Gerçekten hukuka bağlı demokrat bir muhalefetin ortaya çıkmasını engellemek, laikleri masallar ile uyutmak.

    Yanıtla (0) (0)
  • Cevdet / 29.07.2020 10:59

    Cezalar, suçlunun düşünce ve inancından bağımsız olarak verilmelidir ki adalet sağlansın. Suçluları, düşünce ve inançlarına göre yargılayanlar, birgün suçlu duruma düşerse, ağır bir bedel ödemeye hazır olmalıdırlar.

    Yanıtla (0) (0)
  • hasan zıngıl / 29.07.2020 10:50

    karar gazetesini, onurlu ve omurgalı yazarlarını ve sizi ilgiyle takip ediyorum. ve sizlerin varligiyla ulkem adina umutlaniyorum. yazinizda da belirttiginiz gibi haksizlik ve hukuksuzluk sadece kendi tarafimiza yapildiginda ses yukseltme hastaligi toplumu sarmis durumda. hic sevmedigimiz birine bile haksizlik yapildiginda onun yaninda olabilme kalitesine ne zaman kavuşuruz bilmiyorum. ama sizden olmasa da haksizlik gören birinin sesi olabildiğimiz için sizi ve tüm karar yazarlarını saygıyla selamlıyorum. iyi ki varsınız.

    Yanıtla (0) (0)
  • Mevlüt KILINÇKAN / 29.07.2020 08:56

    Oman Kavala'nın hukukunu savunmanız çok iyi bir tutum.Ancak Oman Kavala meşhur. Ya biz şöhreti olmayan KHK'lılar. Terörle hiçbir ilgisi olmadığı halde ''teröre yardım'' vb suçlamalarıyla bütün insani ve vatandaşlık hakları ellerinden alınan yüzbinleri aşan kamu görevlilerinin hukukunu savunmadan zulme karı çıkmış olur musun sayın yazar? Ne buyurursun?

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 29.07.2020 08:24

    Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 29.07.2020 08:23

    "Zaman zaman gerek yazılarıma gelen yorumlarda, gerekse doğrudan şahsıma gönderilen maillerde “Osman Kavala’yı savunmak sana mı düştü?” Bunu sağlam islam bilincine sahip olan bir insan söyleyemez, söylememeli. Ne diyor Kur'an'da: "Bir kimseye/kesime/topluma olan olan husumetiniz, sizi ona/onlara karşı adaletle muameleden alıkoymasın". Müslüma haksızlığı yapanın kim olduğuna bakmaksızın karşısında, haksızlığa uğrayanın da kim olduğuna bakmaksızın yanında durmalı, yanılıyor muyum?

    Yanıtla (0) (0)
  • Yorgunum / 29.07.2020 05:27

    Ben bir taneyim. ikinci defa gelmeyecegim bu dunyaya. Hayat beni bir sekilde bu feto belasiyla ayni doneme denk getirdi. Hicbir zaman iclerine girmedim. Ama cesitli donemler bilmeden mahallelerinden gectim. Ellevtutulur hicbir kriterim yok. 4 yildir dipsiz kuyularda ciglik atiyorum duyan yok. Ölmek ne kadar zor. 1Tanrı 2 çocuk bir es yaşlı bir baba 6 kardeş hepsi bir oldu olmeme izin vermiyorlar. Yasamak istemiyorum boyle zalimlerin hukum surdugu dunyada. Nefret ediyorum insanoglundan. Dunyanin her yaninda zulum kol geziyor. Çekmedi insanioglu hemcinsinden çektiği acıyı hicbir varliktan. .....

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 29.07.2020 03:26

    Ben yargımıza güveniyorum Osman Kavala suçsuz olsa serbest bırakılırdı çok net. Kaldı ki Osman Kavalayı suçsuz gören çevreler PKK lı terörist Selahattin Demirtaşın da suçsuz olduğunu söylüyorlar. Osman Kavalanın suçsuz olduğunu savunan çevreler Amerikanın ülkemizdeki gönüllü taşeronları bunu çok net görüyoruz.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 29.07.2020 02:56

    Haci dayı bu işleri sizler bu noktaya tasidiniz

    Yanıtla (0) (0)
  • Asabi Muhalif / 29.07.2020 02:24

    Gezi direnisi Erdogan'in kimyasini bozdu. Muthis korkuya kapildi. Cunku onun en buyuk korkusu iktidardan dusmektir. Iktidardan dusmemek icin akla gelen ve gelmeyen her seyi yapar ve yapacaktir. Bunun icin muhaliflere gozdagi vermesi gerekiyordu. Osman Kavala onun icin basit bir yemdi, cunku arkasi yoktu. Eger bugun Kavala hala icerideyse bu en basta hepimizin sucudur. Cunku ona sahip cikamadik. Muhalefetin bu konuda daha gur ses cikarmasi gerekir ama maalesef bu olmuyor. Cunku muhalefet parcali. Iste ne yazik ki Erdogan gucunu buradan aliyor.

    Yanıtla (0) (0)
  • Orhun / 29.07.2020 02:09

    Osman kavalayı savunmak sanamı kaldı diyenlerin zihniyeti işte bu ülkeyi yönetenlerin,cahillerin zihniyeti sayın Ocaktan,en büyük tehlike cahillikk,şurda yazarları okuyupta ne anlatmak istediğini anlıyamıyan o kadar çokki,adaletin ne olduğunu bilmiyorki adam adaletsizliği bilsin,cahilliği yoketmedikten sonra bu ülke ayağa kalkmaz,ne yazıkki 18 yıllık iktidarımızın ülkeye ençok kazandırdığı şeyde cahillikk

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 29.07.2020 02:09

    Devletin dini adalettir. Hz Ali Biz Adaleti menfaate alet ettik.Vicdanımızı kaybettik.Yanlışa yanlış diyemedik.Diyenlerde hakarete uğradı.Kimse müslümanlıktan dem vurmasın kendimizi sorgulama zamanımız geldi de geçti.Ülkeye yazık.

    Yanıtla (0) (0)