ABD Başkanı Trump'ın ziyaretinin ardından, Suudi Arabistan'ın başını çektiği 7 ülke Katar'la ilişkilerini 'terör örgütlerine destek verdiği' gerekçesiyle durdurdu. Körfez'i biranda ısıtan gelişmenin perde arkasını değerlendiren Uluslararası İlişkiler Mehmet Akif Okur "Riyad ABD'nin onayıyla adım attı. Ancak ABD Katar'ı tamamen gözden çıkarmaz" yorumunda bulundu.
Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Akif Okur, ABD Başkanı Donald Trump'ın Riyad ziyaretinin ardından Ortadoğu'da yeni adımların atılmaya başlandığını söyledi. Katar'dan Hamas ve Müslüman Kardeşler'e verdiği destekten vazgeçilmesinin talep edildiğini ifade eden Okur, bu durumu fırsat bilen Suudi Arabistan'ın Trump'tan aldığı destekle Arap Baharı'ndan bu yana aralarında husumet bulunan Katar'ı çevrelemeye çalıştığını söyledi.
Okur "Amerikan ordusu Katar'daki varlığından memnun. Yani Katar'ı bütünüyle kaybedecek bir şeye izin vermezler ama Katar'ın biraz hırpalanarak daha da arzu ettikleri bir çizgiye gelmesini isterler. Suudi Arabistan'la Katar arasındaki gerginlik de çok eski. Trump'ın gezisinin, o büyük silah siparişlerinin ardından fırsat doğdu. Suudi Arabistan ile Körfez'deki müttefikleri bunu kullanıyor" dedi.
İRAN MESELESİNDE ARADA KALDI
Katar'ın İran meselesinde de arada kalan bir ülke olduğunu belirten Okur, "Katar'ın Basra Körfezi'ndeki doğalgaz yatakları, İran'la komşu olan doğalgaz yatakları. O yüzden doğrudan bu gerginliğin tarafı olmamaya gayret ediyor" ifadelerini kullandı. Suudi Arabistan öncülüğünde Katar'ın işgal edilebileceği yönündeki yorumlara katılmadığını dile getiren Okur, "O aşamaya gelecek bir şey değil. Çünkü Katar Suud'a karşı güvenliğini garanti altına alabilmek için ülkesinin önemli bir kısmını Amerikan üssü haline getirmiş bir yer. Öyle bir şeyin olacağına dair emareler, o üsler taşınmaya başladığı zaman ortaya çıkar. Henüz o aşamaya gelmiş bir kriz gözükmüyor" diye konuştu.
ABD'NİN PUZZLE BİLMECESİ GİBİ
Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. Hasan Köni ise Arap Baharı'ndan sonra yaşananlar nedeniyle Katar'ın İran'a yaklaşmak zorunda kaldığına dikkat çekerek şöyle konutu: "Katar Müslüman Kardeşler demek. Suudi Arabistan Mısır'daki Müslüman Kardeşlerin düşürülmesinde önemli rol oynarken Katar bu duruma bozulmuştu. Peşinden ABD gelerek körfez ülkelerine yanaştı. Katar ile Suudi Arabistan arasında petrol boru hattı nedeniyle de çekişme var. Esad düşseydi Katar boru hattını Suriye ve Türkiye üzerinden Avrupa'ya ulaştıracaktı. Bu süreçte hem Müslüman Kardeşler ve El Nusra, sonra petrol boru hattı nedeniyle yaşananlar Katar'ın İran'a yanaşmasını sağladı. Bu da ABD ve körfez ülkelerinin Katar'ı reddetmesiyle sonuçlandı."
PEKİ TÜRKİYE NE YAPACAK?
"Peki Türkiye ne yapacak. Heyecanlı bir tabloyla karşı karşıyayız. Türkiye'nin geriye çekilerek hepsine eşit mesafeden bakması gerekiyor. Ancak Türkiye'nin bu şekilde hareket etmesine izin verilecek mi? Katar ve Suudi Arabistan ile körfez ülkelerinin yaklaşımı ne olacak? Türkiye ile Katar arasında çok iyi ilişkiler var, yatırımlar var. Aynı zamanda ABD'nin yanında durmak gerekiyor ama onlar da YPG ile ortak operasyon yapıyor. İran'la da anlaşmazlıklar var ama Katar İran'a yaklaşabilir. Özetle bu konu ABD'nin puzzle bilmecesine dönüştü. Katar'ın ne yapacağını zaman ve ABD'nin tavrı gösterecek. ABD'nin üslerini kapatması Katar açısından zorlayıcı olacaktır. Katar bu baskıyı hazmedeyebilir ve Suudi blokuna geçer. Ya da İran'a yaklaşır."