ÖSYM verilerine göre, 8 tıp fakültesinde hiç akademik kadro olmadığı, 2 tanesinde ise öğretim üyesi kadrosunun yetersiz olduğu ortaya çıktı. Bu yetersizliğe rağmen dün Samsun'a ikinci bir tıp fakültesi kurulması dikkat çekti. Konuyu değerlendiren Türk Tabipler Birliği Merkez Kurulu Üyesi Samet Mengüç, "Nitelik yerine nicel kaygılar güdüldüğü için çok sayıda fakülte açılıyor. Böyle olunca da sağlık hizmetinde aksamalar yaşanmaya başlıyor. Yurttaşlar gittikleri hastaneden, doktordan memnun kalmıyor, güven duymuyor" dedi.
Üniversitelerdeki eğitim kadrosunun niteliği tartışma konusu olurken, bunlara birde tıp fakültelerindeki akademik kadronun yetersizliği eklendi. Türkiye üniversitelerinde görevli 70’in üzerinde rektörün, bilimsel üretim yerine ‘tweet’ atmakla yetindiği ortaya çıkmıştı. Bunlara ek olarak da 10 tıp fakültesinden 8'inde hiç akademik kadro bulunmazken, 2'sinde ise eğitim kadrosunun yetersiz olduğu öğrenildi.
Birgün'den Mustafa Kömüş'ün haberine göre, üniversitelerin geldiği hali özetleyen bir tablo daha ÖSYM’nin verileriyle açığa çıktı. 2020 YKS tercih kılavuzunda yer alan bilgilere göre 8 tıp fakültesinde akademisyen kadrosu bulunmuyor. Bir fakültede yalnızca tek akademisyen yer alırken bir fakültede ise 4 akademisyen bulunuyor.
80’i devlet 31’i vakıf üniversitesine bağlı olmak üzere tercih yapılabilen 111 tıp fakültesinin 10’unda yeterli akademik kadro yok. Bu fakültelere 2020 YKS’de 550 öğrenci yerleşti. ÖSYM verilerine göre bu fakülteler ile akademisyen ve yerleşen öğrenci sayıları şöyle:
♦ Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Tıp Fakültesi: Akademisyen 1; öğrenci 30
♦ Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi: Akademisyen 0; öğrenci 40
♦ Kırklareli Üniversitesi Tıp Fakültesi: Akademisyen 0; öğrenci 30
♦ Malatya Turgut Özal Üniversitesi Tıp Fakültesi: Akademisyen 0; öğrenci 80
♦ Sağlık Bilimleri Üniversitesi Trabzon Tıp Fakültesi: Akademisyen 0; öğrenci 60
♦ Sağlık Bilimleri Üniversitesi Erzurum Tıp Fakültesi: Akademisyen 0; öğrenci 60
♦ Sağlık Bilimleri Üniversitesi İzmir Tıp Fakültesi: Akademisyen 0; öğrenci 60
♦ Sağlık Bilimleri Üniversitesi Bursa Tıp Fakültesi: Akademisyen 0; öğrenci 60
♦ Sağlık Bilimleri Üniversitesi Adana Tıp Fakültesi: Akademisyen 0; öğrenci 60
♦ Sağlık Bilimleri Üniversitesi Hamidiye Uluslararası Tıp Fakültesi: Akademisyen 4; öğrenci 70
"İNSANLARA GÖSTERİŞ YAPMAK İÇİN HER YERE OKUL AÇIYORLAR"
Konuyu değerlendiren Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konsey Üyesi Dr. Samet Mengüç tıp fakültelerinin sayılarının fazla olduğuna dikkat çekti. Mengüç şunları söyledi: “Bu kadar fazla tıp fakültesi açılmasının hiçbir bilimsel karşılığı yok. Tıp fakültesinin bir altyapısı, laboratuvarları, akademik yeterliliği olmalı. Ancak açalım bir bina, verelim ilanı, alalım öğrenciyi şeklinde yürütüldüğü için süreç tabi ki nitelik de düşüyor. Zaten bir vakıf açan yanına bir de tıp fakültesi konduruyor. Bu tabii ki iktidarın ekonomik ve politik kaygılarından yapılıyor. İnsanlara gösteriş yapmak için her yere okul açıyorlar, tıp fakültesi açıyorlar. Nitelik yerine nicel kaygılar güdüyorlar. Böyle olunca da sağlık hizmetinde aksamalar yaşanmaya başlıyor. Yurttaşlar gittikleri hastaneden, doktordan aldıkları hizmetten memnun kalmıyor, güven duymuyor. Böylece daha fazla hastaneye gitmeye daha fazla doktora görünmeye ihtiyaç duyuyorlar. Böylece sağlık hizmeti üzerine kurulan ekonomik çarkın istedikleri gibi dönmesini de sağlıyorlar."
"CİDDİ BEDELLER ÖDEYECEĞİZ"
Hekimlik mesleğinin para için tercih edilmeyeceğini aktaran Mengüç şu ifadeleri kullandı: “Son zamanlarda da hekimliğin ekonomik kaygılarla daha çok tercih edilmeye başladığını da görüyoruz. Hekimlik para için yapılacak bir şey değil, ticaret çok geniş bir alan başka işler yapılabilir. Hekimlik sevilerek yapılacak bir iş. Popülist, nitelikten yoksun, nicel rakamlar üzerinden politikalar güdülüyor ve bunun ceremesini tüm toplum olarak çekiyoruz. Ve gittikçe daha ciddi bedeller ödeyeceğiz.”
YENİ BİR FAKÜLTE DAHA
Sayılarının fazla olması nedeniyle eleştiri alan tıp fakültelerine bir yenisi daha eklendi. Resmi Gazetede dün yayımlanan karara göre Samsun Üniversitesi’nde tıp fakültesi kuruldu. Karara göre ayrıca KTO-Karatay Üniversitesi’nde de lisansüstü eğitim enstitüsü kuruldu. Tıp fakültelerinin sayısı böylece 112’ye yükseldi.
YÖK'TAN 'TIP FAKÜLTELERİ' AÇIKLAMASI
YÖK, 'ÖSYM verilerine göre, 8 tıp fakültesinde hiç akademik kadro olmadığı, 2 tanesinde ise öğretim üyesi kadrosunun yetersiz olduğu' yönündeki haberlerin ardından bir açıklama yaptı.
Yeni kurulan bütün fakültelerde olduğu gibi tıp fakültelerinde de hukuki kimliklerinin oluştuğu anda öğretim elemanlarının bulunmasının, mevzuat açısından ve pratikte mümkün olmadığı belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Bu basit gerçeğin bile yok sayılması şaşırtıcıdır. Fakülteler hukuki kimliğini kazandıktan sonra öğretim üyesi ve altyapısı oluşturulmaya başlanır. Bu fakülteler asgari öğretim elemanı sayısı ve altyapı imkanları sağlandıktan sonra eğitim ve öğretime başlamaktadırlar. Ayrıca tıp fakültelerinde öğrenci kontenjanı belirlenirken asgari öğretim elemanı sayısına ve laboratuvar, derslik gibi altyapı imkanlarına sahip olmayan fakültelere öğrenci kontenjanı planlanmamaktadır.
"9 TIP FAKÜLTESİ PASİF DURUMDADIR"
Buna göre kurulmuş olmasına rağmen 9 tıp fakültesi pasif durumdadır. Yani henüz öğrencisi yoktur. Dolayısıyla öğretim üyesi olmayan bir tıp fakültesine öğrenci kontenjanı verilmesi söz konusu değildir. Bilindiği gibi tıp fakültesinde eğitim süresi 6 yıl olup bu sürenin yaklaşık yarısı teorik eğitim şeklinde, diğer yarısı da üniversitelerin kendilerine ait hastanelerde veya Sağlık Bakanlığına bağlı olup tıp fakülteleri ile afiliye olan eğitim ve araştırma hastanelerinde uygulamalı (pratik) olarak sürdürülmektedir. Yeni kurulan tıp fakültelerinde asgari öğretim elemanı sayısı sağlanıncaya kadar öğrencilerimiz eğitimlerini aynı ilde veya komşu ilde mevcut olan diğer tıp fakültesinde, uygulamalı eğitimlerini de afiliye oldukları eğitim ve araştırma hastanesinde sürdürmektedirler."
Konuyla ilgili olanların bildiği gibi, geçmişte Anadolu'nun çeşitli illerinde tıp fakülteleri kurulduğu ve öğrencilerinin bir süre Ankara ve İstanbul'daki tıp fakültelerinde eğitim gördüğü hatırlatılan açıklamada, şu değerlendirmelerde bulunuldu:
"ÖĞRETİM ÜYESİ SAYISI 0 DEĞİL 248'DİR"
"Bu tıp fakültelerimizin bugün yeni kurulan tıp fakültelerimize destek olacak duruma gelmiş olmaları dikkate değer ve memnuniyet vericidir. Bunların yanı sıra Sağlık Bilimleri Üniversitesine ait tıp fakültelerinin öğrencileri ise 'eğitimlerinin temel teorik eğitimlerini yine o ilde zaten mevcut olan diğer tıp fakültesinde ve klinik uygulamalı eğitimlerini ise afiliye oldukları eğitim ve araştırma hastanesinde' sürdüreceklerdir. Gelişmiş tıp fakültesi laboratuvarlarının ve hastanelerin ortak kullanıma açılması, yurt dışında pek çok merkezde uygulanan bir yöntemdir. Bu şekilde kamu kaynakları azami olarak korunmakta ve ihtiyacımız olan hekimler tüm imkanlar en üst düzeyde seferber edilerek nitelikten taviz verilmeden yetiştirilmektedir.
Kaldı ki Sağlık Bilimleri Üniversitesi bünyesinde bulunan İstanbul'daki tıp fakültelerinde toplam 248 öğretim üyesi, bahsi geçen diğer illerdeki tıp fakültelerindeki toplam öğretim elemanı sayısı haberde belirtildiği gibi (0) olmayıp 215'tir. Kısacası haberde iddia edildiği gibi üniversitelerimizde öğretim üyesi olmadan eğitim ve öğretim faaliyetine başlayacak herhangi bir tıp fakültesi bulunmamaktadır. Bu vesile ile küresel salgın döneminde dünyaya örnek olacak şekilde fedakarca görev yapan başta hekimlerimiz olmak üzere bütün sağlık çalışanlarımıza şükranlarımızı sunuyoruz."