YÖK Başkanı Yekta Saraç, önümüzdeki dönem 5 araştırma üniversitesinin açılacağını belirterek, kriterlerin 100 parametreden oluştuğunu söyledi.
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, "Aslında yükseköğretimde taşlar yerinden oynadı. Hiçbir işi, eskiden rutin şu şekilde yapılıyordu, aynı şeyi devam ettirelim anlayışı ile yapmıyoruz, bambaşka şekilde yapıyoruz." dedi. Saraç, yönetmeliği çıkan ve kısa zamanda kurulmasını istedikleri Kalite Kurulunun Başbakan Yıldırım tarafından sahiplenilmesinin kendilerini mutlu ettiğini belirtti.
YÖK Başkanı Saraç, üniversitelerin birbirinin kopyası olmasını istemediklerini, bunun için çeşitli çalışmalar yürüttüklerini ifade etti. Saraç, YÖK'ün öncülüğünde Kalkınma Bakanlığı ve diğer bakanlıklarla "Bölgesel Kalkınma Odaklı İhtisaslaşma" projesi kapsamında beş üniversite tespit ettiklerini, YÖK'ün bu üniversitelerde belirlenen alanlara, kadro ve organizasyon şemasının geliştirilmesinde, Kalkınma Bakanlığının ise fonlamada ayrıcalık göstereceğini anlattı.
HAFTAYA İLANA ÇIKACAĞIZ
Saraç, bununla birlikte son dönemdeki çalışmalar kapsamında beş "araştırma üniversitesi" belirleyeceklerini de bildirdi. "Önümüzdeki hafta, bu süreci başlatacağız ve ilana çıkacağız." bilgisini paylaşan Saraç, bunun ardından üniversitelerin YÖK'e müracaat edebileceğine işaret etti. Araştırma üniversiteleri için 100'e yakın parametre belirlendiğini belirten Saraç, müracaat eden üniversitelerin de "çıktı odaklı" olarak bu parametrelere göre değerlendirileceğini vurguladı.
Saraç, "YÖK, belirlenen beş araştırma üniversitesini diğerlerinden farklı bir şekilde destekleyecek. İstediğimiz şey şu; 'Sistemin bütünü rekabet üzerine kurgulansın' istiyoruz. Rekabet de kalite ortamında olacak. O da ürettiği ile olacak. 'Ben şu kadar eskiyim, benim şu kadar öğrencim var' ile değil. Ürettiği ile, işi ile, çıktısı ile değerlendirilecek." diye konuştu.
Bu üniversitelere desteğin hem YÖK hem de diğer bakanlıklar nezdinde farklılaşacağını belirten Saraç, "Sözün özü, aslında yükseköğretimde taşlar yerinden oynadı. Hiçbir işi, 'Eskiden rutin şu şekilde yapılıyordu, aynı şeyi devam ettirelim' anlayışı ile yapmıyoruz, bambaşka şekilde yapıyoruz." ifadesini kullandı.
KALİTE KURULU RADİKAL BİR KARAR
Üniversitelere yetki devirlerini de sürdürdüklerini belirten Saraç, bununla ilgili en radikal kararın da yönetmeliği çıkarılan YÖK Kalite Kurulu'nun kurulması olduğuna değindi. YÖK'ten tamamen bağımsız bir Kalite Kurulu oluşturulmasının hedeflendiğine işaret eden Saraç, "Kalite Kurulu, idari ve mali açıdan kurulduğunda aslında YÖK'ün yetkilerinin bir kısmını da devralmış olacak." dedi.
Saraç, hükümet programında da yer alan Kalite Kuruluna "çıktı değerlendirme yetkisi" verilmesini YÖK olarak istediklerini vurguladı. YÖK'ün kaldırılması tartışmalarına değinen Saraç, şöyle devam etti: "Biz diyoruz ki 'Gerekli düzenlemeler yapılmadan YÖK kaldırılırsa 180 YÖK’ün gelmesi mukarrerdir. Onun için sistemin ona göre dizayn edilmesi ve YÖK'ün yetkilerinin bir kısmının paylaştırılması lazım. Bunlardan biri de Kalite Kuruludur."
YÖK YETKİLERİ KALİTE KURULUYLA PAYLAŞTIRILACAK
Saraç, Başbakan Binali Yıldırım ile geçen hafta bir görüşme yaptıklarını ve Kalite Kurulu'nu yeniden gündeme getirdiklerini aktararak, şu değerlendirmelerde bulundu: "Sayın Başbakanın bu hususu sahiplenmesi bizi mutlu etti. Umarım çok yakın bir zaman içerisinde bizim dışımızda idari ve mali açıdan bağımsız bir Kalite Kurulu kurulacak. Kalite Kurulu, bizim aldığımız kararların bir ölçüde çıktılarını değerlendirecek. Şu an aldığımız kararların çıktılarını yine biz değerlendiriyoruz. Bizim dışımızda bir kurumsal yapının olması lazım."
Saraç, Kalite Kurulu'nun şubatın sonuna kadar 20, 2017'nin sonuna kadar da diğer devlet üniversitelerinin dış değerlendirme sürecini tamamlamasını planladıklarını kaydetti.
Türkiye'de yükseköğretim alanında önemli bir adım olarak kabul edilen ve Temmuz 2015'te Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yükseköğretim Kalite Güvencesi Yönetmeliği çerçevesinde oluşturulan Yükseköğretim Kalite Kurulu, yükseköğretim kurumlarında kalite kültürünün ve kalite güvencesi sisteminin benimsenmesi, çeşitlilik ve özgünlük ilkeleri gözetilerek kurumların "çıktı odaklı" değerlendirilmesi, kendi misyonu ve hedefleri doğrultusunda güçlü ve iyileşmeye açık yönlerinin belirlenmesine katkı verecek.
ANKARA/AA