Müslüman yazarlar buluşması

“Gözyaşım yere düşemedi, çünkü
yerçekimi yoktu burada”

Sayısız aidiyetin iç içe geçtiği varoluşumuzun, benliğimizde yankılanan çoğulluğun değerini fark edemiyoruz çoğu kez. Dışarıdan her tanımlama her algılama azaltıyor varlığımızı. Algılanıp işaret edildikçe, kimliğin sadece bir parçasıyla anıldıkça azaldığını hissetmemiş kimse var mıdır?

Orta Doğu, Akdeniz, Avrupa hepsi kimliğimizin bileşeni. Savaşların, mezhep çatışmalarının ve neredeyse her farklılıktan çatışma üretilen ortamın parçası olma rolünü kabul etmek, kanıksamak zorunda değiliz. Müslüman olmak her kültür ve coğrafyada farklı bir kültür üretmekte. Bütün yeryüzü Müslümanlarının sadece bizim baktığımız yerden bakması ve kabullerimizi dinin esası olarak görmesi mümkün değil. Aynı şey hepimiz için geçerli. Bu karmaşada Peygamberimizin yaklaşımları ise en önemli ilham ve teyit kaynağı.

***

Farklı ülkelerden Müslümanların yaşadığı bütün dünya şehirlerinde olduğu gibi New York’ta da her milletin kendi gettosu, mescidi, etkinliği; yabancılıkla baş etme, değerlerini koruma ve entegrasyon biçimi var. Bu aynı dinden insanların bile iletişim kurmasında zorluklar çıkaran bir ayrışma. Kendi aramızda belli bir uzlaşmayı, kardeşliği ve barışçıl bakışı ikame etmeden başka insanlarla sağlıklı, güçlü bir iletişim kurmamız mümkün değil. Daha birbirimizin acısına eğilemez, tasada acıda ortaklaşamazken başkalarının bize yönelik hak ihlallerini konuşmak ne kadar mümkün. Ocak 2014’te bir gurup Müslüman yazarın fedakarlık ve heyecanla kurduğu Müslüman Yazarlar Kolektifi (Müslim Writers Collective) her meşrepten, mezhepten, renk ve kıyafetten yaratıcı yazar, müzisyen, şair, hikaye anlatıcısı, komedyen, meslek erbabı genç Müslümanı, hatta lise ve kolej öğrencilerini bir araya getirmiş. Bu baş döndürücü dünya şehrinde birlikte var edilen güven ve iyilik adasına benzettiğim inisiyatif, acaba birkaç yılda on binlerce takipçi ve katılımcıya ulaşacağını tahmin eder miydi? Aylık etkinliğe denk gelmek büyük bir tevafuk oldu benim için. Müslümanların kurduğu birçok yerel organizasyonun desteğini ve duasını almışlar. New York’tan Boston, Seattle, Toronto, Washington DC’ye geniş bir katılım ve networkü var.

Gençlerin Müslümanlar arasındaki ayrımcılıklara, çatışmacı dile karşı eşitlikçi, kardeşçe bir birlik oluşturma çabası takdire şayan ve umut verici. Hiçbir fikrin dışlanmadığı güven ve tolerans ortamında ironi ve mizah gücü her şeyin üstesinden gelen bir büyü gibi. İslam dünyasının kadın, savaş, mezhep gibi meselelerdeki açmazlarını, Avrupa ve Amerika’nın insani zafiyetlerini muhataplara etkin ve sakin bir şekilde aktaracak edebi ve derinlikli bir dil kurmuşlar.

Okunan şiir ve hikayelerin arasında doğaçlama yoluyla kendi geldiği yerin mesela Somali, Bosna, Yemen, Pakistan’nın İslam’a ya da hayata ilişkin tecrübesini anlatan gençlerin birbirlerini dinlemeleri, duymaları bile ne büyük tecrübe. Kendilerine de gülmeyi bilen yazarlar, yaşamın farklı patikalarından, koşullarından, arka planlarından ve alışkanlıklarından gelmişler, kardeşliğin yazmanın anlatmanın şiirin potasında eriyip yeni bir kıvamda gelişiyorlar. 11 Eylül’le hiçbir ilgileri olmadığı halde bu tarihten sonraki atmosferin içinde büyümek zorunda kalan bu insanların Amerika ile baş etme hikayelerinin yolu komedi, dram, felsefe, tarih ve daha nice disiplinlerden geçiyor.

Müslüman gençler için birlikte gülme, ağlama ve varlığını kutlama alanı bu platform, orada doğup büyümüş Türk katılımcı genç sinemacı Elif Görken için. Bir başka katılımcıya göre varlığının hiçbir parçası ve aidiyeti için endişe duymadan özür dilemeden katılabildiği müstesna bir birlik. Sami Rabi’nin dediği gibi dünyanın her yerinden gelip ABD’de var olmaya çalışan müminleri entelektüel düzlemde, sivil manada buluşturmak çok önemli bir girişim. Ali Şeyhülislami ise güven ve tolerans içinde tecrübe ve hikayelerini hem de edebiyatın güzel ikliminde paylaştıkları için şükrediyor.

***

Müslüman Yazarlar Kolektifi ırkçılığa, baskıya ve bağnazlığa karşı çıkan Amerikalılarla güzel bir iletişim içinde. Malcolm X ilham veriyor, “kendi aramızda birlik olmadıkça başkalarıyla birlik, birbirimizi kabul etmedikçe başkalarının bizi kabul etmesini beklemek mümkün değildir.”

Küçük hikayelerden büyük bir resim çizme, kesişen kimlik ve perspektifleri ortaya çıkarma yolundaki güzel akşamda yemek işini Etiyopyalı gençler üstlenmişti, anne sıcaklığında börekler ve insana mutluluk veren baharatlı çaylar.

YORUMLAR (3)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
3 Yorum