Kültür Aynası: Mekan Hikayeleri

Aynı coğrafyada aynı şehirde hatta aynı semtte yaşasak ta her birimizdeki farklı duyuşları fikirleri oluşturan insanı yoğuran mekanlar vardır. İçinden geçtiğimiz mekanları seçer gibiyiz fakat biraz da kaderdir kimliğimizi oluşturan aidiyetimizi kuran karşılaşmalar buluşmalar. Ayaklarımızın bizi eve yuvaya gider gibi gözü kapalı götürdüğü yerlerle ilk çarpışma hikayelerimizi anlatsak ne tevafuklar, ne vesileler ve zuhuratlar var.

Selçuk Üniversitesi sosyoloji hocalarından hikayeci Köksal Alver ile Kahramanmaraş’ın kıymetli yazarlarından Duran Boz’un editörlüğünde yayınlanan Mekan Hikayeleri şehirlerin ruhuna eğilirken, daha ziyade yazarlarla müdavimi oldukları mekanlar arasındaki ilişkiye odaklanmış. Sözlü tarihin akıcılığı canlılığı içinde bütün yurdu kutup yıldızı mesabesindeki mekanlar üzerinden dolaşmak, kim olduğumuza dair ipuçlarıyla karşılaşmak. Editörlerin murat ettiği gibi edebiyat sanat ve düşünce evreninde bu alanların ortaya çıkışı, temsil özellikleri, işlevleri, tarih toplum ve siyaset alanındaki konumları, bu yerlerin aktörleri en doğal biçimde bilenlerin dilinden akıp gidiyor.

***

Anadolu’nun bir uçtan bir uca duygu ve düşünce haritalarından biri karşısında heyecan duyduğumu belirtmeliyim. Mesele sadece fikirlerin olgunlaşması edebi metinlerin paylaşılması ve şiirin solunması değil. Ayna tutulan gerçek şu ki, ortak bir ülke kültür inanç ve dünya muhayyilesinin oluşması insani ilişkilerden, vefa, sadakat, diğergamlık, fedakarlık ve cömertlikten geçiyor. Gençler ancak böyle güven itimat ve emniyet ortamlarında varoluşlarını anlamlı kılıp incelikli işlere yönelebiliyorlar.

Bu yolda seferber olan insanların toplumun damarlarında akıyor olması, ticari dükkanların, avukat bürolarının, terzihanelerin, kahvehanelerin, büroların, cami, sahaf ve pasajların aynı zamanda insanları da oya gibi işlemesi. Bir şehre varınca hemen yanına mekanına koşmak istediğimiz ve o şehirle özdeş olarak andığımız insanların varlığı ne büyük hazine. Farzı muhal bir yandan helalinden rızkınızı arıyorsunuz öte yandan iş yeriniz edebiyat sanat fikir erbabıyla dolup taşıyor, şiirler okunurken dergiler kitaplar sergi haberleri davetiyeler değiş tokuş edilirken en büyük varlığınızın bu anlar olduğunu idrak ediyorsunuz.

***

Oldukça hacimli kitapta çok kıymetli örnekler var. Mesela Malatya’dan Said Çekmegil’in küçük terzi dükkanını anabiliriz. Hikmet dükkanı olarak anılan bu küçük mekan nice genci ağırlamış, hiç akla gelmeyecek mütevazı mekanlarda insan yetiştirmenin dünyanın bütün meselelerini layıkıyla analiz etmenin timsali olmuş. Derin izler bırakan böyle yerlerde genç kuşakların nasıl yoğrulduğuna hepimiz şahidiz, evlilik, okul, kariyer, özgürlük, çelişkiler, çatışmalar ne varsa buralarda ele alınır, meseleler derinleştirilir, mevcut koşulların ötesine taşan idealler ütopyalar umutlar yeşerir.

Bu yüzden çoğu şehir bazı buluşma yerlerinin duvarlarından, renklerinden, eskimiş dolaplarından, çay bardaklarının belli biçiminden oluşan buğuyla yaklaşır hafızaya. Kitapta Erzurum’dan Samsun’a, İstanbul’dan Urfa ve Sivas’a böyle buğusu olan kuşatan mekanları anlatmış yazarlarımız. Misal Mustafa Özçelik’in anlattığı Kütahya. Kültür sanat merkezi olarak ta işlev görev bir mali müşavirlik bürosu, dini siyasi fikir alışverişlerinin mekanı kitabevi, tasavvuf sohbetlerinin vazgeçilmez yeri helvacı dükkanı.

Sonra Hece Diriliş İktibas Büyük Doğu Hareket ve daha nice derginin hikayesi, şehirlerin kutup yıldızı gibi parıldayan kitapevlerinin insanları evirip çeviren halesi ve daha birçok ayrıntı. Ölmeye yatmış dünyada umudun hayatiyetin kıpırdadığı, ülkenin kalp atışlarını dinleyen, tren yolları gibi bizi birbirimize bağlayan mekan hikayeleri. Her yazı üzerinde önemle durulmayı hak ediyor.

Kendimize yeniden bakmamızı, kayıp ve kazanımlarımızı görmemizi sağlayan ve “hafızanın hayata eklemlenmesini arzulayan’ kitap gerçekten de yaşayan hikayemiz.

YORUMLAR (4)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
4 Yorum