YKS başvuruları başladı
Ülkemizde üniversiteye geçişin maalesef halen tek yolu olan sınavlara başvurular başladı. Haziranda yapılacak YKS başvuruları başladı. Bu yıl sistem değiştiği için öğrenciler her değişimde olduğu gibi kaygılılar ama sonuçta sınav varlığı bile kaygı duymaya yetiyor maalesef. Başvuru aralığı oldukça geniş 1-21 Mart günleri arasında, hatta yeni uygulama gecikenler için geç başvuru 4 Nisan’da alınacak. Aslında geçtiğimiz yıl 40’ar sorudan oluşan YGS yerine bu yıl fen ve sosyal bilimlerde soru sayısı azaltılmış (20’şer soru) TYT var. Asıl değişim işin ikinci aşamasında geçen yıl haziranda 4 günde 5 oturum olarak yapılan LYS yerine, şimdi bir tam bir yarım (dil) iki oturumdan oluşan AYT sınavı yapılacak. Dolayısıyla soru sayısı ikinci oturumda ciddi sayıda azaldı. Eskiden DİL hariç 340 sorudan oluşan LYS yerine 160 sorudan oluşan AYT var. Bu aslında adayların işini zorlaştıracak bir durum çünkü az soru sıralamada sıkışmayı getirecektir. Bir ve önemli yenilik aslında puan türlerinin azaltılmasında oldu. Bu aslında bütün yerleştirme sürecini değiştirecektir. Ama yine söylüyorum sınavlar çözüm değil sorundur.
***
Ama aslında değişim beklediğim ve ciddi adaletsizlik olan OBP yani okul başarı puanının eklenmesi kısmında maalesef değişim yok. Yeni sistemde istatistik bilimcilerini kahreden bir formülvar öğrencinin diploma notu önce 5 ile çarpılıyor sonra çıkan sonuç 0.12 ile çarpılıp ekleniyor. Bütün öğrencilerine 100 veren okul için teşvik edici bir durum var. Ama bunu nedense düzeltmek kimsenin aklına gelmiyor. Ama sınav zaten yapısı açısından öğrencileri sadece akademik olarak değerlendiren bir sistem adaleti sınav dışında aramanız onun yapısına aykırı. Yani sınav kalkmadan adalet aramanız zaten pek olası değil, sınav olmasaydı sizleri yeteneğinize göre seçen bir sistem olsaydı sanırım öğrenciler daha avantajlı olurdu. Bir diğer sorunlu alan bilim ile uğraşan çocukların ek puanlarının kaldırılması idi ama bu konuda sayın YÖK başkanının hassasiyetine teşekkür ederim. Bu sorun MEB ile TÜBİTAK arasında bir sorun olmasına rağmen YÖK başkanı bizzat olaya müdahele edip bu konuda bir yasa teklifinin Bilim ve Teknoloji Bakanlığının desteği ile Meclis’ten geçirip kılavuza koymuş. Çok teşekkür ediyorum kendilerine ama ek puanlar biraz az geldi bana.
Bu arada geçen yıl kaldırılan sınavsız geçiş için ben karşı taraftayım. Sınavsız geçiş kalmalıydı. Çünkü sınavsız geçiş hakkı aslında üniversiteye girişten daha çok meslek liselerinin felsefelerinin devamının sağlanması anlamına geliyordu. Üniversite sınavının dışında bir süreçti ve doğruydu. Geçen yıl uygulanmadı ve MYO’lar ciddi oranda boş kaldı. YÖK yerine daha doğru bir sistem getirmeden keşke sınavsız geçişi kaldırmasaydı daha büyük bir sorun ortaya çıkmış oldu. Mesleki eğitim maalesef memleketin sorunu olmaya devam ediyor. Bu konuda yapılacak asıl şeyin, meslek liselerini mesleki eğitime ihtiyaç duyan ticaret ve sanayi odalarına teslim etmektir. Neyse konumuz bu değil, meslek liselerine ek puan verilmesi hiçbir şeyi değiştirmeyecektir.
***
Bunun dışında hep söylediğim gibi bu ülkede merkezi sınavlar toplumun önüne hep çözüm gibi konulmuş, eğitim reformaları sınavlarla boğulmuş ve kısırlaştırılmıştır. İlkokul ve ortaokulları lise giriş sınavına, liseleri üniversite sınavına kurban edilmiştir. Bütün beklentiler sınav yüklenmiş, bütün kişisel ve ülke geleceği sanki sınavla yola girecekmiş gibi sınavlara anlamsız bir yük yüklenmiş durumdadır. Daha da garip olan sanki çocuklarımız bu sınavlarda başarılı olunca herşey güzel olacakmış gibi bir hava yaratılıyor. İşte sorun tam burada sınav amaç olmamalıdır. Şunu sormak lazım sınavdan medet uman sizlere 43 yılda ne değişti, bu kadar sınav , bu kadar birinci, bu kadar genç peki ya sonuçta ne değişti. Peki hiç düşündünüz mü? Bir de düşünmediğimiz bir şey var bu sınavlar aslında üreten çocuklarımızı yok etmiyor mu? Marka yaratacak, buluş yapacak, fark yaratacak gençleri yok etmiyor muyuz? Bir dakikalığına düşünün üniversite giriş sınavla değil dünyada olduğu gibi kabul yöntemiyle olsaydı sizce liselerde eğitim nasıl olurdu, öğrenciler ne ile uğraşırdı. Liselerde ki öğrenciler test çözmek yerine proje yapar, bilimle uğraşır, farklılaşmaya çalışırdı. Oysa sınav onları tekleştiriyor, birbirine benzetiyor. Sonuç, bütün gençlere sınavda şimdiden başarı diliyorum. Ama bilsinlerki sınav sadece giriş yöntemidir. Sakın ona yaslanıp hayatta başarının bu yolla geleceğini sanmayın yoksa sizden önceki milyonlar gibi siz de yanılırsınız.