Tercihinizde girişimci olun
Üniversite ve lise tercihlerinin, okul seçimlerinin yapıldığı dönemden geçiyoruz. Toplam 3 milyona yakın genç okul seçiyor. Ben bu işi bir ülkenin insan kaynakları yönetimi olarak görüyorum ve tabi ki bu süreci yönetenler de aslında ülkenin geleceğini şekillendiren uzmanlar. Bu açıdan geleceği şekillendiren uzmanların geleceği tahmin etmesi ve onun mühendisliğini yapması gerekiyor. Ki doğru yönlendirme yapabilsin ama gel görki bu işi yapanların yarısı önünü bile göremiyor. Ben de eğitim ile ilgili sürekli yazıp çizen birisi olarak memleketin bir adım sonrasını düşünerek sürekli eleştirel yazılar yazmaya çalışıyorum. Çünkü biliyorum ki tren kaçtı kaçacak. Bir an önce bu treni yakalamamız lazım. Daha önce size bu satırlarda, STEM, Endüstri 4.0, yazılım, kodlama, robotik kavramlarının eğitimdeki önemini yazmaya çalıştım. Ama bu kavramların hepsinin bacası “girişimciliktir”. Malum tercih dönemi hiç çevrenize baktınız mı bilemiyorum ama bütün gençlerin sorusu “iş bulabilir miyim?” oluyor. Bu soruyu tarihe gömmedikçe işimiz gerçekten çok zor.
***
Bugün dünyanın en önde gelen girişimcileri neden Amerika’dan çıkıyor diye hiç düşündünüz mü? Şu anda dünyanın en büyük on şirketini Amerikan şirketleri oluşturuyor. Bu şirketlerin ilk dördü ise Apple, Microsoft, Google ve IBM. Bu teknoloji şirketlerinin kuruluş hikâyelerinin arkasında son derece büyük girişimcilik hikâyeleri yatıyor. Örneğin Apple dediğimizde Steve jobs’u, Microsoft dediğimizde Bill Gates’i artık tüm dünya tanıyor. Bugün Apple teknoloji şirketinin piyasa değeri 661 milyar dolar. Türkiye’deki ilk 500 şirketin toplam değeri ise sadece 31 milyar dolar. Peki, girişimcilik hangi ortamda gelişir? Bu soruya net bir biçimde cevap vermek gerekir ise özgür düşüncenin ve özgür yatırım ortamının bulunduğu ülkede gelişir. Girişimciliğin gelişebilmesinin bir başka olmazsa olmazı ise eğitim sisteminizin dünyanın değişen koşullarına uygun bir biçimde yaratıcılığı teşvik etmesidir. Bütün bu koşullar açısından değerlendirdiğimizde, Türkiye girişimci olmak için potansiyel girişimci adaylarına çok da bir şey sunmuyor. Bu ülkede çocuklarımıza “icat çıkarma” demiyor muyuz? Oysa bizim tam da icat çıkaracak gençlere ihtiyacımız var. Bizden neden çıkmaz biliyor musunuz? Farklı olandan korkuyoruz, bize benzemeyeni sevmiyoruz, akıl yerine kurnazlığı seviyoruz, sabır yerine telaşlıyız, merak yerine biat seviyoruz, bilgi yerine kanaat kullanıyoruz, özgün yerine taklit etmeyi seviyoruz, kazan-kazan yerine kazan-kaybet seviyoruz, ödül yerine ceza istiyoruz. İşte bu yüzden bizden yenilikçi, girişimci çıkmaz.
***
Bütün bunları düzeltmek için, bilimsel düşünmenin desteklenmesi, veriye dayalı ekonomi ve öncelikle eğitim sistemimizden tutun araştırma ve geliştirmeye ayırdığımız paya dek her şeyimizi gözden geçirmeliyiz. Gençlerimize ve çocuklarımıza onların yaratıcılığını teşvik edecek ortamları oluşturmamız gerekiyor. En önemlisi de okullarımızı en başta da üniversitelerimizi iş bulma kurumu gibi görmek yerine geleceğin insanını yetiştiren kurumlar olarak görmemiz gerekiyor. Türkiye’den girişimci çıkar, yeter ki biz çocuklarımıza ve gençlerimize özgürce düşünmenin ve yaratıcı düşüncenin yolunu açalım ve onları buna inandıralım. Ama önce bizler gençlerin önünden çekilip kendi korkularımızı onlardan uzak tutalım.