Millî Eğitim Bakanlığı’nın dershanelerin kapatılması konusunda başlattığı çalışmaları ne kadar takip ediyorsunuz bilmiyorum ama ben söyleyeyim, ara vermeden devam ediyor. Size süreci biraz hatırlatayım; bundan altı yıl önce başlamıştı süreç. O zaman Başbakan olan Tayyip Erdoğan’ın talimatı ile kamuoyuna beyan edilmiş ancak bunun olabileceğine itibar edilmemişti. Öncelikle Bakanlık dershanelere bir tarih vermişti. O tarih 2015 Eylül ayı idi. Bir sürü itiraza rağmen Bakanlık, Eylül 2015 tarihinde dershanelerin ruhsatlarını iptal etti. Ama ederken onlara bir seçenek sundu ve dedi ki, “Size okul ruhsatı vereceğim. Öncelikle temel lise adıyla mevcut binalarınızda eğitime devam edin ama bunun için dört yıl yani 2019 Eylül ayına kadar izin verebilirim. Bu tarihe kadar dönüşüme tabi olacaksınız. Size arazi, kredi, dönüşüm desteği sağlayacağız.” Bu teklif sonucu bin 463 kurum, dönüşüme tabi olacağını MEB’e bildirdi. Bunlardan bin 221’i temel lise, 12’si anaokulu, 15’i ilkokul, 210’u ortaokul ve beşi Anadolu Lisesi oldu. Ha, bu süreçten sonra dershane ve benzeri kurumlar sona erdi mi? Tabi ki hayır. Kurslar çıktı ki önce üç ders denildi, sonra Danıştay beşe çıkardı, ardından MEB tekrar “bir” ders izni verdi. Onlar bu yaz tek ders üzerinden faaliyet gösterecekler ki ya tekrar kaçak olarak tek ders görünüp çok ders verecekler ya da kapanacaklar. Etüt merkezlerine izin verilmişti, onlar da “etüt merkezi” yerine dershane oldu ve en fazla devlet öğretmeni çalışan kurumlara dönüştü. MEB son kararnamede bunları da kapattı.
***
Şimdi herkesin kafasında sorular var; en çok merak edilen temel liseler ne olacak? Bu sorunun cevabı kesin ve net; temel liseler 2019 Eylül’ünde kesinlikle kapatılacak. Etüt merkezleri kapatıldı, kurslar kesinlikle tek ders olacak. Peki, MEB bunları gerçekleştirirken bu kurumların dönüşüm ve işleyişi konusunda neler yapıyor? Sonuçta kapatıyorsunuz ve bu dönüşüm sürecine yardımcı olmanız lazım değil mi? İşte geçen hafta sonu bu konuda çok değerli ve ciddi bir gelişme yaşandı. MEB dönüşüm sürecindeki eğitim kurumlarına devletin elindeki uygun binaları ve arsaları kiralama konusunda önemli bir adım attı. 25 Şubat 2017 tarihli Resmi Gazete’de 5580 Sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamında dönüşüme tabi kurumların lehine kamu taşınmazlarının kiralanması hakkında yönetmelik yayımlandı.
Süreç şöyle işleyecek; önce her ilde kamuya ait her türlü taşınmazın listesi çıkarılacak. Bu taşınmazlar (bina, arsa) başka Bakanlığa (Milli Savunma dahil ki boşaltılan askeri alanlar ve binalar Bakanlığın elinde) ait taşınmazlarla birlikte MEB’e gönderilecek. MEB’in kullanım ve kiralama izni verdiği taşınmazlar web sayfasından ilan edilecek. Daha sonra bütün taşınmazlar için ihale yapılacak, açık artırma usulüne göre kiraya verilecek. Yıllık kira artışı ÜFE üzerinden olacak. Kiralanan taşınmazlar sadece eğitim kurumu olarak kullanılabilecek. Bu arada eğitim kurumlarına ait ancak kullanımda olmayan taşınmazlar da kiraya verilebilecek.
***
Şimdi bunu azıcık yorumlayalım. Bakanlık diyor ki; “Dönüşüm konusunda kararlıyım ve dönüşmek isteyen herkese yardımcı olacağım.” Bunun dışında “Tüm kamu taşınmazlarını bu iş için kullanacak durumdayım.” Bu önemli bir adım ve zannederim iki önemli sonucu olacak. Birincisi, dönüşüme tabi olan ama maliyetlerden dolayı zorlanan kurumlara ciddi bir seçenek sunacak. İkincisi ise özel öğretimin temel liselerle birlikte yüzde 6,7’ye çıkan payını yüzde 10’lara taşıyabilecek. Tabi bir de devletin elinde atıl duran taşınmazların ekonomiye kazandırılması söz konusu. Şunu da eklemeliyim; kesinlikle satılmıyor, kiralanıyor ki bu da taşınmazın başka amaçla kullanılmasını ve dönüştürülmesini kesinlikle engelliyor.
Millî Eğitim Bakanlığı bu genelge ile aslında temel liselerin artık olmayacağını, dershanelerin dönüşümü konusundaki ciddiyetini açık açık ifade etmiş oluyor. Şimdi bu sürecin şeffaf, hızlı ve adil yürütülmesi konusunda beklentimizi ifade edelim. Ama başta Sayın Müsteşar Yusuf Tekin ve ekibini kutlamak lazım. Ama kendilerine bir uyarı da yapalım; sizin dönüşüm kararınıza harfiyen uyan, destekleyen kurumları kaçak kurumların karşısında ezdirmeyin. Özellikle devlet okullarında görev yapan öğretmenlerin bir araya gelip açtığı mantar gibi yayılan etüt merkezleri konusunda daha kararlı olmanız size inanan kurumların motivasyonunu artıracaktır.
