Maalesef devletimiz acımasız ve sinsi terör örgütü FETÖ ile mücadele ediyor. Ama her şerde bir hayır vardır sözü gerçek oldu, tüm toplum siyasi görüşü ne olursa olsun Cumhuriyet’ine ve devletine sahip çıkıyor. Bunun olması için yıllarca bekledik ama milletimiz genetiğinde olsa gerek; Çanakkale’de, Kurtuluş Savaşı’nda nasıl destan yazdıysa bugün de aynı destanı yazıyor. Cumhurbaşkanı, Başbakan, siyasi parti liderleri kol kola büyük bir belayı defetmek için çalışıyor. Memleketimize ve milletimize bu yolda bütün gücümle destek vermekten büyük mutluluk duyuyorum.
Ama bu konuda beni üzün en büyük şey, bu terör örgütünün eğitimle büyümesi, eğitimle toplumun kılcal damarlarına sızması ve en önemlisi bu memleketin fakir fukara çocuklarının bu yolla aklını çelmesidir. Maalesef bu yolun eğitim olması beni çok üzdü. Hepiniz gibi ben de bugünlerde eski yaşadığımız süreçleri tekrar tekrar düşünüyorum ve oradan bu memleketin güzel insanlarının tekrar bu durumları yaşamaması adına akıl yürütmeye çalışıyorum. Aklıma çok şey geliyor ama 2011-12 dönemine takılıp kalıyorum. O yıllarda bu memlekette fakirle zengini lise, üniversite, iş ve gelecek açısından eşitleyen ve toplumun güven endeksinde en üst seviyeye oturan ÖSYM ve onun yaptığı sınavları düşünüyorum. Bu sınavlarda o yıllarda olan garipliklerin aslında FETÖ tarafından yapıldığını artık görmemek mümkün değil. Milyonlarca öğrencinin iş ve gelecek umuduyla girdiği sınavlarda soruların çalınması ve manipüle edilmesi ne kadar rezil, ne kadar insanlık dışı ve Allah katında en büyük günah değil midir? Aynı şekilde o yıllarda devletini milletini seven o Cumhuriyet çocuklarının nasıl sistem dışı bırakıldığı hepimizin bugün farkına vardığı ve göğsüne bir taş gibi oturan durumlar değil midir?
Peki, bu insanlar ne olacak? Bu sınavların hırsızları belliyse bu hırsızların fayda sağladığı kişiler de belli. Bunlar devletten temizleniyor tamam da bunlar yüzünden hayatı kararan insanlar ne olacak? Özellikle de KPSS gibi insanların telafi etmekte zorlandığı sonuçların geri dönüşü nasıl olacak? Tabi burada büyük önder Atatürk’ün “mesele memleketse gerisi teferruattır” sözünü hatırlatmak isterim. Cumhurbaşkanımız ve bütün siyasi liderlerimizin bugünlerde şiar edindiği bu cümleyi siz de unutmayın ve devletinize inanın. Bu belanın memlekette temizlenmesi sonrasında yaşanan tüm bu olumsuzlukların düzelmesi konusunda çalışılacağına gönülden inanıyorum ama bunu bir günde beklemeyin.
Ben Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu konularda daha hassas olmasının ve 2012 yılından bu yana eğitim camiasının her noktasına yerleşmiş bu belanın hiç bir tereddüte imkân vermeden ayıklanacağına inanıyorum. Çünkü eğer bu insanlar sınıflara girmeye, öğrencilerle temas kurmaya devam ederse bütün kazanımlarımız korkarım zarar görebilir. Bu mücadelede en önemli cephe kuşkusuz eğitimdir. Eğitim kurumları, sınıflar, öğrenciler hızlı bir şekilde ayıklanmalıdır. Bu konuda zaten gereken yapılmaktadır.
Müsterih olun bu örgüt yüzünden canı yanan insanlar, KPSS’de, üniversite sınavında ve diğer sınavlarda hakkı çalınan insanlar bunun da hesabı sorulacaktır.
