Yunanistan ve AB – II

Geçen haftalarda, Yunanistan’da referandumun olduğu gün- bu sütunlarda Yunanistan’ın borcu konusundan bahsetmiştik. Hatırlarsınız referandum’dan hayır oyu çıkmıştı ama biz bunun siyasi bir anlamının olmayacağını ve Yunanistan’ın ister istemez Troika ile (AB, IMF ve AB Merkez Bankası) anlaşmak zorunda kalacağını yazmıştık.

Söylediklerimizin teyit edilmesi bir hafta bile almadı ve Yunanistan hükümeti, 5 Temmuz referandumunda halkın reddettiğinden çok daha ağır bir anlaşmayı kendi elleri ile hazırlayıp, Troika’ya sunarak kabul etti.

Üzerinde anlaşılan metin o kadar ağır şartlar içeriyor ki, Financial Times, Yunanistan’a işgal edilmiş bir ülke muamelesi yapıldığını, anlaşmanın ise daha çok bir mütarekeye benzediğini yazdı. Mevcut durumda Yunanistan’ın bazı konularda ulusal egemenliği bile askıya alınmış durumda. Bir yorumcu ise Yunanistan için çok daha ağır bir ifade kullandı: “Bir tek Berlin’e elli tane bakire göndermedikleri kaldı.” Nobel ödüllü ekonomist Paul Krugman ise Yunanistan’la yapılan anlaşmayı “çılgınlık” olarak niteledi ve anlaşmanın AB’nin savunduğu değerlerle ters düştüğünü söyledi.

Peki… Bu kadar olumsuz yoruma neden olan anlaşmanın şartları neler, nedir bu anlaşmayı bu kadar ağır hale getiren?

Kısaca değinelim.

-2022 yılına kadar emeklilik yaşı 2 ila 12 yıl artacak.

-Emekli maaşlarına devlet katkısı kaldırılacak.

-2022’ye kadar erken emeklilik iptal edilecek.

-40 yıl çalışanlar 62 yaşında, geri kalanı ise 67 yaşında emekli olacak.

-Firma ve işletmelerden alınan kurumlar vergisi yüzde 26'dan 28'e yükseltilecek.

-KDV yüzde 6, yüzde 13 ve yüzde 23 olmak üzere 3 kademe olacak.

-Yüzde 6: İlaç, kitap ve tiyatro, yüzde 13: Temel gıda maddeleri, enerji, su ve konaklama, yüzde 23: Diğer ürün ve hizmetler, geri kalan gıda ürünleri ile lokanta, restoran.

-Çiftçilere dizel yakıttan alınan Özel Tüketim Vergisi iadesi kademeli olarak sona erecek.

-Vergi kaçırmanın önüne geçmek için yeni tedbirler alınacak.

-Lüks araç ve yatlara vergi oranı yüzde 10’dan 13’e çıkacak.

-2015 yılında 100 milyon Euro, 2016'da ise 200 milyon Euro savunma harcaması düşecek.

-Yıllık geliri 12 bin Euro’dan aşağı olanlardan alınacak kira gelir vergisi yüzde 11’den yüzde 13’e çıkarılacak.

-Yıllık geliri 12 bin Euro’dan yukarı olanlardan alınacak kira gelir vergisi yüzde 33’ten yüzde 35’e çıkarılacak.

Anlaşmanın en ağır şartı ise kurulacak olan bir varlık fonu yönetimi ile ilgili. Buna göre Yunanistan’ın özelleştirme gelirleri bir fona nakledilecek ve gelirler bu fon aracılığı ile troika’ya olan borcun ödenmesinde kullanılacak. Fonun yöneticileri ise yunan bürokratlarla birlikte Troika’nın tayin ettiği AB yetkilileri olacak.

Bu şart Osmanlı’nın 19. yy'nın sonunda borçlarını ödeyebilmek için Avrupalıların vergi gelirlerini kontrol etmesini sağlayan Düyun'u Umumiye kurumunun bir benzeri olarak görünüyor. Yani özetle Yunan devletinin gelirlerinin bir kısmını AB yönetecek, bu gelirlerin üzerinde Yunanistan’ın milli egemenliği olamayacak.

Yunanistan'ın yaptığı referandumun neden geçersiz kalacağı ve ülkenin AB ile neden anlaşmak zorunda olduğunu geçen yazımızda açıklamıştık, bir daha değinmeyeceğiz.

Ancak bundan sonrası için bir tahminde bulunmak gerekirse, Yunanistan için daha her şeyin bitmediğini ve bir Grexit’in hâlâ daha ufukta mümkün gözüktüğünü belirtelim. Neden mi? Çünkü hem anlaşma 2022’ye kadar yayılan ağır şartlar içeriyor, hem de Yunanistan’ın AB tarafından uzun süre destekleneceğini ön görebilmek kolay değil. Büyük ihtimalle bir Grexit olmayacaksa da Yunanistan’ın ve AB’nin üzerinde demokles’in kılıcı gibi sallanmaya devam edecektir.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.