Yaptırımlar ve sonrası

Hafta başı itibarı ile uzun zamandır konuşulan AB ve ABD yaptırımlarının akıbeti belli oldu. Beklendiği üzere AB’den bir yaptırım kararı çıkmazken, ABD ise geçen akşam CAATSA yasası kapsamında beş tane yaptırımı yürürlüğe koydu.

Öncelikle AB’ye bir bakalım, zira en büyük ticaret ortağımız ve gümrük birliği ile göbekten bağlı olduğumuz ülkeler Avrupa ülkeleri. Sadece iktisadi olarak değil Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden, UEFA’ya kadar bir çok Avrupa kurumunun üyesiyiz.

Her şeyden önce Türkiye’ye yaptırım uygulamak isteyen yek pare bir Avrupa yok. Fransa, Yunanistan, Kıbrıs Rum Kesimi, Avusturya gibi ülkeler bunu isteyenler. Bu karşın Almanya, Macaristan, İspanya, İtalya ve Polonya ise muhalif taraftalar. Almanya ayrıca 31 Aralık’a kadar sürecek olan kendi AB dönem başkanlığı döneminde bu tarz bir kararın çıkmasını istemiyor.

AB ülkelerinin Türkiye’ye yaptırım uygulamak istemesinin sebebi Amerika’dan farklı. Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin haklarını koruması ve bununla ilgili olarak sondaj faaliyetleri yürütmesini saldırgan dış politika olarak adlandırıyorlar.

Almanya başta olmak üzere bir çok Avrupa ülkesinin Türkiye ile üst düzey ticari ilişkileri var. Ayrıca Doğu Akdeniz petrolleri ve doğal gazlarının çıkarılmasında bazı Avrupa’lı şirketler Türkiye ile beraber hareket edecekler. Ayrıca İsrail’in Leviathan’daki rezervlerinin Avrupa’ya aktarımda da Türkiye kilit ülke.

Dolayısı ile AB’den yana Türkiye’ye karşı tek bir duruş olması mümkün değil. En azından şu aşamada. Bu, Türkiye’nin lehine. Kaldı ki yaptırım olsa bile ağır yaptırımlar beklenmiyordu. Avrupa şimdilik, kararı Mart 2021’deki bir başka toplantısına erteledi. O zamana kadar Türkiye raportörü bir rapor hazırlayacak ve o rapora göre günü geldiğinde bir değerlendirme daha yapılacak. Özetle, Avrupa’nın yaptırımı meselesi en az üç-dört ay daha ertelenmiş durumda.

Gelelim ABD’nin evvelki gün açıkladığı yaptırımlara. Yaptırımların ayrıntılarına girmeyeceğiz, zaten medyada birçok defa yazıldı. Muhtemel on iki yaptırım kaleminden en az zararı olan beş tanesi seçildi.

Görünen o ki ABD çok ağır yaptırımlar koyup köprüleri atmak istememiş. Aynı şekilde bu kararı Başkan Trump alıp, Joe Biden’a bırakmayarak Türkiye’ye iyilik yapmış da olabilir. Ancak bu kadar basit mi?

ABD ile olan konu çok daha karmaşık ve açıkçası Türkiye’nin canını yakma ihtimali daha fazla. Görünürdeki neden Türkiye’nin Rusya’dan S-400 satın almış olması. ABD bunun NATO uçaklarının, özellikle F-35’lerin, bilgilerinin Rusya’nın eline geçmesine sebep olabileceğini söylüyor.

Ancak mesele bundan daha fazlası. Türkiye, ABD ilişkileri 1 Mart 2003’teki tezkere hadisesinden bu yana çok iyi değil. 1990’lardaki stratejik ortaklık durumu tamamen rafa kalkmış durumda. Özellikle son yıllarda Suriye ve Irak politikalarında ciddi bir ayrışma var.

ABD, YPG’ye çok daha yakın iken Türkiye bu örgütün PKK ile olan bağlantıları yüzünden bu örgütü terör örgütü olarak kabul ediyor. ABD ise tam tersi IŞID’a karşı müttefiki olarak görüyor. Özellikle geçen seneki Barış Pınarı Harekâtı bu durumu iyice su üstüne çıkardı. ABD’nin YPG’ye yolladığı tırlar dolusu silah da cabası. İran’a yaptırımların delindiği iddiası ve Halkbank davası da apayrı bir sorun.

Bu yaptırımların Türkiye ekonomisine etkileri ne olur? Şu an için bir olumsuzluk yaşanmadı. Hatta piyasalar en kötüsü geride kaldı, yaptırım stresi bitti gibi yaklaşımlar gösterdi. Doların düşmesi ve borsanın olumsuz tepki vermemesi bize bunu doğruluyor.

Ancak mevzu burada kapanmış değil. Ocak ayında Joe Biden başkanlık koltuğuna oturacak. Onun tavrı nasıl olacak bilemiyoruz. Muhtemelen hiçbir başkan icraatlarına bir başka ülkeye yaptırım uygulayarak başlamak istemez. Ayrıca ABD Başkanı’nın ilk gündem maddesi Türkiye olmaz. Çin’den Rusya’ya, pandemi’den ülkesindeki kutuplaşmaya kadar Biden’ı bekleyen yüklü ve sorunlu bir ajanda var.

ABD yaptırımları ileride daha da genişleyebilir. Üzerine AB’nin yaptırımları da eklenebilir. Tam tersi, beklenmedik olumlu gelişmelerle 2021 diplomatik bir bahara da dönebilir. Öte yandan ekonomik sorunlar ve pandemi de aynı şekilde şiddetini koruyor.

Belirsizliklerin çok fazla olduğu bir yıla giriyoruz, çalkantılı günlere hazırlıklı olalım…

YORUMLAR (2)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
2 Yorum