Çirkin Ülkeler

Geçtiğimiz günlerde çeşitli ülkelerden yüzden fazla kuruluş bir bildiri yayınlayarak Çin’in Uygur bölgesinde üretilen pamuktan yapılan ürünlere boykot çağrısında bulundular. Çin’e “çirkin ülke”, o bölgeden alışveriş yapan firmalara da “çirkin firmalar” dediler.

Gerekçe olarak da Çin yönetiminin bu bölgede yaşayan Uygur Türklerine uyguladığı zulüm ve baskıyı gösterdiler. Bu, çok haklı bir gerekçe ve geç bile kalınmış bir tepki.

Bu noktada biz Uygur sorununa değil kullanılan “çirkin ülke” kavramına eğilmek istiyoruz.

Son zamanlarda giderek daha sık duyduğumuz bir kavram bu “çirkin ülke” kavramı. Bu ifadeyi, insan haklarına uymayan, çocuk emeği kullanan, çeşitli hayvanları katlederek üretim yapan, doğaya zarar veren ülkeler için kullanıyorlar.

Daha önce ABD’nin başını çektiği ve sıkça kullandığı “haydut devlet” kavramı vardı. Bu kavram daha çok askeri-politik bir kavramdı. İran, Kuzey Kore, Kaddafi dönemi Libya’sı gibi ülkeler için kullanılıyordu.

Bu ülkeler zaten ABD ve müttefikleri tarafından dışlanmış, ambargoya maruz bırakılan ülkelerdi. Ayrıca bu ülkelerin günlük hayatımızda çok fazla da yeri yoktu. Ticaret sınırlı, turistik faaliyetler minimal düzeydeydi.

Sayısı az olan bu ülkeler Dünya’nın geri kalanında fazla taraftara sahip değildiler. Genel olarak dışlanmış bu ülkelerin çeşitli yaptırımlara uğraması Türkiye ve benzeri ülkeleri çok etkilememekte idi.

Ancak bu yeni “çirkin ülke” kavramı daha ilginç bir kavram. Her şeyden önce “haydut devlet” kadar politize, onun kadar ağır bir kavram değil. Daha çok ekonomi, ticaret, turizm alanlarında kullanılacağa benziyor. Haydut devlet’e göre daha yumuşak daha halledilebilir bir hali var.

Zira haydutluk ağır cezalık bir suç iken, çirkinlik sadece düzeltilmesi gereken bir durumdur. Kaldı ki çirkinlik kişiden kişiye göre de değişir. Birinin çirkin bulduğu bir başkasına güzel gelebilir.

Bizce “çirkin ülke” kavramının tehlikesi de bu noktada yatmakta. Yaşadığımız çağda ülkelerin arasında askeri çatışmalara pek rastlanmıyor. Daha çok IŞID, El Kaide, YGP, PKK, Wagner gibi taşeron gruplara yaptırılan eylemler üzerinden savaşılıyor.

Ancak birbirlerine silah çekmeyen ülkeler iş ambargoya, yaptırıma ve benzeri engellemelere gelince gayet cömert davranıyorlar. Askeri harekatlara girmek yerine karşı tarafın ekonomisini çökertmek, ticaretine mâni olmak, onu Dünya’da yalnızlaştırmak daha geçer akçe.

Çirkin ülke damgası yemek de bu yeni çağın yeni damgası. Artık haydut’lar yok çirkin’ler var. Haydutları hapsetmek gerekir, kanun buna mecburdur. Ancak çirkin’in elini yüzünü yıkaması, saçını, kıyafetini düzeltmesi onu daha güzel gösterecektir.

Burada bahsettiğimiz el yüz yıkamayı, kıyafet düzeltmeyi, bu damgayı vuran ülkelerin istedikleri politikalara dönüş yapmak olarak okuyabilirsiniz. Benim ticari, siyasi çıkarlarıma hizmet et ki seni güzel kabul edeyim. Çirkinliğini kaldırayım. Sen de güzel güzel varlığını sürdürmeye devam et.

Üstelik bu damgalamanın kaynağı sadece devletler de olmayacak. Büyük şirketler, sivil toplum kuruluşları da karşı tarafı bu şekilde karalayacaktır. Zira bu kurumlar çoğu büyük devletlerin güdümündedir.

Bu sütunlarda yıllardır yazdığımız yazılarda büyük güçlerin arasında askeri bir çatışmaya hiç ihtimal vermediğimizi defaatle yazmıştık. Ancak buna mukabil ticari ve diplomatik savaşların ise kaçınılmaz olduğunu belirtmiştik.

ABD-Çin ticaret savaşları, Huawei’ye uygulanan ambargolar, Çin’den bazı konsolosluklarını kapatmasını istemeleri, Brexit vs. bütün bunlar o bahsettiğimiz yeni model savaşların bir parçası.

Çirkin ülke kavramı ile artık bu savaşta karşı tarafa vurulacak damganın adı da konmuş oluyor.

Libya’dan, Doğu Akdeniz’e, Kıbrıs’tan, Suriye’ye birçok cephede Batı’nın karşısında olan ülkemizin ya da ülkemizdeki bazı kurumların bu damga ile tanışması maalesef muhtemeldir.

YORUMLAR (7)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
7 Yorum