Bu yılın en seksi erkeği kim olsun?

Toplumsal sorunlardan, felaketlerden siyasi rant devşirme sapkınlığı Türk siyasi hayatında eski bir gelenek. Terör, doğal afet, ekonomik krizler ve nihayetinde deprem gibi kısa vadeli çözümü olmayan sorunlar, bağlamına göre, ya iktidar ya muhalefet tarafından suistimal edilebiliyor. Hangi toplumsal olayın ne tür siyasi bir suistimale yol açtığı, hatta bu suistimallerin, ilgili toplumsal trajediye ne şekilde sebebiyet verdiğini oktaya koyan bir tarih çalışması yapılsa, muhtemelen bestseller olur.

Bu kötü adetin sevimsiz bir örneğini İstanbul depremi ile birlikte yeniden yaşıyoruz. Böylesi bir felakette bile çözüme dikkat kesilmek yerine, çözümsüzlükten siyasi rant devşirme sapkınlığı tüm çıplaklığı ile kendini gösterdi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay başkanlığında İstanbul depreminin hemen sonrasında toplanan Türkiye Afet Planlama Planı toplantısına, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun davet edilmediği şeklindeki yalan haber hızla yayıldı. Sayın Oktay’ın yalanlamak zorunda kaldığı bu iddia, bir kaç gün içinde sosyal medyada yayıldı. Depreminin kendisine değil, bu yalan haberle oluşan dezenformasyona dikkatlerimiz kesildi. Sayın İmamoğlu davetli olduğu halde katılmadığı bir toplantıdan, davet edilmemiş gibi mağduriyet rantı yerken, sosyal medyanın bir çok ünlü aktörü de, bu PR çalışmasına, yalanı yayarak gönüllü katkı sağladı. İmamoğlu ise bu yalanı düzeltmek için hiç bir ciddi çaba göstermedi. Bu arada haberi yayan bazı kişilerin yanlış bilgi için takipçilerinden özür dilediğini de belirtmek gerek.

En temel toplumsal sorunların bile siyasi bir bağlama çekilip çözümsüzlüğe mahkum edildiği ülkemizde, deprem gibi çözümü köklü, uzun vadeli ve bir hayli pahalı tedbirlere dayanan bir sorunu en azından bugün, sağlıklı bir şekilde tartışabileceğimizi düşünmek hayalcilik olur. Günü birlik siyasi hazların cazibesini kapılmış bir kamu ouyuyla böylesine yapısal bir sorunu irdelemek imkansıza yakın bir ihtimal.

Türkiye’de her türlü gelişme, siyasi faydası, rating katkısı olduğu müddetçe gündemde kalıyor. Depremin tedirginliğini hala hisseden İstanbul halkı bu travmayı unutunca, bugün boğazlar yırtılırcasına dile getirilen tedbirler de unutulacak. Bundan herkes emin olabilir. Bugün yaşadığımız sadece 17 Ağustos sonrası alınması gereken tedbirleri unuttuğumuzu hatırlamamızdan kaynaklanan geçici bir tedirginlik. Yoksa İstanbul’un paha biçilmez gayri menkul rantını bir takım ilke ve tedbirlere feda edecek halimiz yok! Yukardakiler bu rantı paylaşıyor diye yakınırız ama bu ranttan bize düşen payın hesabını da gayet iyi yapıp, bu rant sisteminin devamının teminine gönüllü olarak iştirak ederiz.

Ayrıca medyamızın cin çalışanları da bu tür travmalara karşı halkını hiç bir zaman yalnız bırakmaz. 17 Ağustos depremi sonrasında “Deprem Dede Ahmet Mete Işıkara“ diye şirin bir karekter yaratmasını bilmiş, Işıkara’yı da daha sonra yılın en seksi erkeği ilan ederek, büyük felaketin zihinlerde daha fazla hasar yaratmasını zamanında engellemeyi başarmıştı. Son deprem her ne kadar 17 Ağustos gibi büyük bir felakete neden olmadıysa da, sonrasında oluşan siyasi gerilim bir seksi karakter çıkarmaya çok müsait. Merkez medyanın zihniyet değişimi yaşadığı bugünlerde görev sosyal medyaya düşüyor. Türkiye yine yılın seksi erkeğini bekliyor. Aday ismi verip kamuoyunu etkilemeyelim şimdi.

YORUMLAR (8)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
8 Yorum