Almanya'da tarihi felaket
Almanya, tarihinde muhtemelen en fazla can kaybına neden olan bir sel felaketi yaşadı. Hayatını kaybedenlerin sayısı son olarak 133 olarak açıklanırken bu sayı her saniye artıyor. Çünkü sel felaketi nedeniyle kendilerinden haber alınamayan kayıp kişilerin sayısı ise 1300 olarak tespit edildi. 1962 yılında Hamburg’da yaşanan sel felaketinde 347 kişi hayatını kaybetmişti. Kayıp sayısı da hesaba katıldığında maalesef Hamburg felaketini aşan ölü rakamlarına ulaşma tehlikesi çok yüksek görünüyor.
Yaptığı çevre düzenlemeleri, mühendislik hassasiyetleri ile parmakla gösterilen bir ülke olan Almanya’da bir sel felaketinde bu denli yüksek oranda ölü sayısının olması nasıl mümkün oluyor? Bunun başlıca nedeni, insan eliyle akarsuların tabi akış seyrinin değiştirilip, akarsu çevrelerinde, muhtemel inşa faaliyetlerinin hem daha kolay hem de optik olarak daha güzel olacağı varsayılarak ip gibi düz hale getirilmesi.
Bir müddet sonra akarsuların istikameti, tabi seyrine göre değil, düzenlemelerle oluşan yeni ihtiyaçlara (yol, köprü, binalar, çevre düzenlemeleri vs. ) göre şekil alıyor. Dağlardaki karların erimesi ve mevsim normallerinin üstünde yağış olduğu zaman, akarsular fazla suyu kendi içi dinamikleri ile kontrol edemediği için taşkınlar oluyor. Yani beton tüneller, ırmakların kenarlarındaki bentler, yağmur suyunun toprak tarafından çekilmesini engelliyor ve artan sular da akarsu kenarlarındaki yerleşim birimlerine taşıyor. Bu taşmalar ön görülemez şekilde hızlı şekilde olunca insanlar gafil avlanıyor ve hayatlarını kaybediyor.
***
Almanya bu tür sel felaketlerine aslında alışık. Çoğu kez çan kaybı olmadan ya da birkaç kişinin hayatını kaybetmesiyle yaşanan taşkınlar hemen hemen her yıl meydana geliyor. Tarihte birçok kez ölü sayısının yüksek olduğu felaketler yaşandı. 1927 yılında Ostergebirge’de yoğun yağmurlar neticesinde yaşanan sel felaketinde 160 kişi ölmüştü.
Hamburg’da 1962 yılında yaşanan sel felaketinden başka 1988 yılında Rhein, Mosel ve Donau nehirlerinde yaşanan taşkınlarla 13 kişi hayatını kaybetmişti. Hafızalarda hala yaşayan büyük felaket ise 2002 yılında Orta Avrupa’da yaşanan sel felaketi oldu. Bu taşkınlarda toplam 45 kişi hayatını kaybederken Almanya’da hayatını kaybedenlerin sayısı 21 olarak açıklanmıştı.
***
Nerdeyse her yıl tekrar yaşanmasına ve her seferinden önlemler alınmasına rağmen büyük felaketlerin önüne bir türlü geçilemiyor. Sel felaketlerinin nedenleri hakkında geniş bilimsel çalışmalar yapılması ve bu veriler ışığında önlemelerin daha yoğunlaşması ve çeşitlemesi de taşkınları önleyemiyor.
Bunda gömleğin ilk düğmesinin yanlış düğümlenmesinin rolü büyük. Yani akarsuların tabi seyir istikametlerinin yüz yıllar içinde insan eliyle ya değiştirilmiş ya da bozulmuş olması. Bir diğer neden ise iklim değişikliği nedeniyle oluşan küresel ısınma. Küresel ısınma da etkisinin boyutları öngörülemez bir faktör olarak yağış miktarını direk etkiliyor.
Sel felaketinin yarattığı maddi hasar da elbette bir hayli yüksek. Ölü rakamlarının bile kesinleşmediği felaketin sebebiyet verdiği hasar hakkında henüz kesin bilgiler bulunmuyor. Ancak Euro cinsinden milyarlar hatta on milyarlar düzeyinden bir maddi hasarın söz konusu olduğundan hareket etmek mümkün. Almanya’nın belki bu maddi hasarı karşılayacak gücü var ancak facianın insani boyutunu hazmetmek bir hayli zaman alacak.
***
Almanya’da Eylül ayından seçimler yapılacak ve bu felakette ister istemez seçim malzemesi haline dönüştü. Felaketin yaşandığı yerlerden biri olan Kuzey Ren Vestfalya eyaleti Başbakanı ve Almanya başbakan adayı Armin Laschet için bu bir imtihan. Taraftarları Laschet’in felaketin ilk gününden beri yaraları sarmak için fedakârca çalıştığının düşünürken, rakipleri krizi iyi yönetemediği suçlaması yapıyor.
Bu tür sel felaketlerin siyasilerin kariyerlerinde belirleyici rol oynadığı biliniyor. Hamburg felaketini o dönemler bu eyaletin içişleri bakanı olarak başarıyla yöneten Helmut Schmidt ileriki yıllarda Almanya Başbakanı oldu. Schmidt’in başbakan olarak başarıyla yönettiği bir başka kriz ise RAF terörüne karşı verdiği başarılı mücadele olacaktı.