Futbol dünyası, bu krizi nasıl çözecek?
Bir bu eksikti. Zaten hiç krizi yoktu dünyanın. Ortadoğu, Dombas, en önemlisi de Pandemi derken... Nurtopu gibi bir futbol krizimiz oldu...
Avrupa ülkeleri elele verse yetmez, dünyanın dev ülkeleri de ilgilense, futbolun devlerini dize getirebilir mi, merak ediyoruz...
Avrupa futbolunun büyük kulüpleri, özellikle Pandemi sürecindeki maddi kayıplarını telafi etmek, artan maliyetlerinin üstesinden gelebilmek için kendi aralarında bir lig kurmaya karar verdiler...
Amaç 3.5 milyar Euroluk bir havuz oluşturup bu parayı paylaşmak...
***
FİFA ayağa kalktı, UEFA tehdit etti, siyaset bile işe karıştı ama kulüpler, ısrarlı.
12 kulüp, İngiltere’den Arsenal, Manchester United, Chelsea, Liverpool, Manchester City, Tottenham.
İtalya’dan Milan, Inter ve Juventus, İspanya’dan Atletico Madrid, Barcelona ve Real Madrid birliğin adını koydu ve yola çıktı.
Birliğin başkanlığına da Real Madrid Başkanı, Florentino Perez getirildi. Yardımcısı da Juventus Başkanı Andrea Agnelli...
***
Aslında 15’i demirbaş, 5’i değişken, 20 takımlı bir lig planlanmış. Ancak Alman Bayern Münih, Borissia Dortmund ve Fransız Paris St Germain’in kuruculuğu ve ligde yeralmayı reddetmesi planlarını biraz bozdu devlerin... 15’i şimdilik tamamlayamadılar...
Yeni arayışlara girmeleri ve yerlerine yine güçlü başka büyük kulüpler bulmaları gerekiyor. Şimdilik Avrupa’nın 5 büyük ülkesi ve liginden kurulma imkanı olmadı, 3 ülkede kaldılar...
***
FİFA ve UEFA kıyameti koparıyor, çeşitli yaptırımlardan sözediyor. En önemlisi de bu ekiplerde oynayacak futbolcuların kendi milli takımlarının bile formasını giyemeyebileceği söyleniyor.
Yani bu futbolcular, Avrupa Futbol Şampiyonası finalleri gibi, Amerika, Afrika, Asya şampiyonalarında, Dünya Kupası finallerinde de menedilecekler...
***
Şu demek, bu 12 veya 20 takımda oynayan oyuncular, dünyanın en büyük yıldızları...
Yani Brezilya, Arjantin başta olmak üzere G.Amerika’nın, Afrika’nın, Asya’nın en önemli futbol aktörleri bu ülkelerden...
O yıldızlardan mahrum kalmak istemeyecek dünya ülkeleri, bu futbolculara müsaade eder mi, asla...
Futbolcu ülkesinin milli formasını reddeder mi, ihtimal dahilinde olsa da çok zor...
***
Peki nasıl olacak?...
Kulüpler, bu harekete girişirken, mutlaka, tepkileri ve yaptırımları düşünmüş, buna rağmen harekete geçmiş olmalı...
Yani, “biz kararlıyız, her şeyi göze aldık”, deme ihtimalleri büyük. Reste rest bir gelişme futbolu bekliyor. Krizin eli kulağında değil, geldi çattı...
6 takımın ülkesi İngiltere’den bu devlere ilk büyük siyasi tepki Başbakan Boris Johnson’dan geldi...
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da, daveti reddeden Fransız kulüplerine teşekkür etti.
Muhtemelen diğer ülkelerin siyasileri de aynı yönde görüş açıklayacak.
Zaten İngiltere, İtalya ve İspanya futbol federasyonları da kulüpler birliği yönetimleri de bu kararı kabul etmediklerini ilan ettiler...
***
FİFA ve UEFA yeni çözümler üretmek ve bu kulüplere yeni cazip teklifler sunmak zorunda.
Hem FİFA, hem UEFA, yıllardır gerçekçi politikalar üretmek yerine, popülist davranıyor, ülkelerin oyunu, kulüplerin desteğini almak, lehlerine kamuoyu oluşturmak için taviz üstüne taviz veriyor.
Platini’nin UEFA Başkanlığı’nı garantiye almak için yıllarca tek ülkede derli toplu yapılan çok ekstra iki ülkede organize edilen 2020 Avrupa Şampiyonası’nı 12 ülkeye dağıtmadı mı?.
Hele bu Pandemi sürecinde geçen yıl ertelenen ve bu yıl yapılacak Avrupa Şampiyonası finallerini, 12 ayrı ülkede nasıl başaracağız diye kara kara düşünme sebeplerinin başında bu gelmiyor mu?..
***
Şampiyonlar Ligi’nin ve UEFA Avrupa Ligi’nin statüsüyle sürekli oynamalar, kulüplerin beklentisini karşılayamamalar, popülizmin ne kadar tırmandığını göstermiyor mu?
FİFA ve UEFA’ya ilk defa böyle bir başkaldırı oluyor. Hem de dev gibi kulüplerden...
İlk şampiyondan son şampiyona, en çok kupa kazanandan, her alanda hegemonya kuranına kadar... Herkes bu 12’ler arasında...
İşi zor, futbol baronlarının...
FİFA Başkanı, İtalyan Gianni İnfantino... Karşısında İtalyan devleri Juventus, Milan ve İnter, kaya gibi duruyor.
Nereye kadar gidebilir?
***
Türkiye’de de Üç Büyükler, 90’lı yıllarda naklen yayından aslan payını almak için benzeri bir girişim başlatmışlardı...
Anadolu kulüpleri kendi aralarında örgütlenerek “Madem öyle, 3 takım kendi aranızda oynarsınız” diye rest çekmişlerdi.
Bunun üzerine de TFF bir takım kriterler geliştirerek bir orta yol bulmuş, havuz sistemi doğmuştu.
Bugün basketbolda da aralarında Anadolu Efes ve Fenerbahçe’nin de olduğu 20 dev kulüp Avrupa Ligi’nde mücadele veriyor. FİBA da bunu kabul etmek zorunda kaldı...
***
Futbol devlerinin, basketbol markalarından cesaret aldıklarını söylemek mümkün... Şimdi bu kulüpler, şanslarını sonuna kadar kullanacak, haklarını arayacak.
Kolay çözülecek bir sorun değil, dev bir kriz Dünya ve Avrupa futbolunu bekliyor...
Çare yok, hem zayıf ülke ve kulüpleri de koruyacak, hem de devleri ikna edecek bir ortayol bulunacak...
BİR ESAT DELİHASAN GEÇTİ SPORUMUZDAN...
Esat Delihasan, Türk sporunun atom karıncası. Milli sporcu, karatenin altın isimlerinin başında geliyordu...
Sporcu olarak belki büyük şampiyonluklar göremedi ama Teknik Direktör ve Federasyon Başkanı olarak yaşamadığı başarı kalmadı...
1994’te, Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın İBB ve aynı zamanda İBB Spor Kulübü Başkanlığı bizim de Spor AŞ GM dönemimizde pek çok amatör branşı faaliyete geçirmiştik.
***
Kurduğumuz branşlardan biri de Karate’ydi. Atletizm ve Karate Şubesi Sorumluluğu’nu da ben üstlenmiştim.. Türkiye’nin en büyük yıldızlarını transfer etmiştik.
Esat Delihasan önce müsabık olarak katılmıştı, sonra çok genç yaşta takımın başına Teknik Direktör olarak getirdik.
Önce 2 yıl üstüste Avrupa Şampiyonu, ardından da Dünya Şampiyonu olduk.
Müthiş bir karate ordusu kurdu Esat Hoca, bütün Türkiye’de karateyi ayağa kaldırdık.
***
2002 sürecinde de Gençlik ve Spor dönemimizdi ve Esat Delihasan’ı, bu sefer de, Karate Milli Takımı’nın başına getirdik.
İnanılmaz enerji, müthiş fedakarlık, fevkalade bir tempo. Gece yok, gündüz yok, Esat Hoca her yerde... Her kategoride ferdi ve takım şampiyonlukları, başarı üstüne başarı...
2008’den sonra da “Esat Hoca”, “Esat Başkan” oldu, Federasyon Başkanı seçildi...
***
Türkiye, her yıl başarılarını artırarak Dünyanın 1 numarası oldu...
En çok beklentimiz de gerçekleşti. Esat Delihasan’ın Dünya Karatesi’nin İspanyol Başkan Espinoza ile büyük kovalamacası sonucu karate branşı olimpik oldu.
Tokyo Olimpiyatları’nda, en çok madalya beklediğimiz branşlardan biri karate...
Sporcularımız Türkiye’yi madalya ve İstiklal Marşı’yla coştururken Esat Delihasan, orda olamayacak ama eminim ruhu şad olacak.
***
Kardeşim gibi sevdiğim, çok yakın çalıştığım, nikahında şahitlik ettiğim, spordaki dava arkadaşlarımdan biriydi. Babasını da koronadan kaybetmişti.
Esat Delihasan’la son 1 ay önce Sultanahmet’te buluştuk ve çok uzun bir sohbet gerçekleştirdik.
Konu tabii ki, karatenin ve sporcuların geleceği idi...
“Her ölüm, erken ölümdür” demiş ya Şair. İşte bu bayağı bir erken ölüm oldu.
Kovid 19, bir sevdiğimizi daha elimizden aldı, ülkemize hizmetten alıkoydu. Biz iyi biliriz, hakkımızı helal ediyoruz.
Karatemizin, karatecilerimizin ve sporumuzun, tabii önce de ailesinin başı sağolsun. Mekanı cennet olsun...