24 Kasım’daki uçak krizinin ardından Rusya’da bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Putin, iki ülke ilişkilerinde yeni bir sayfa açıyor. Petersburg zirvesinde 2019’a kadar sürecek orta vadeli bir program üzerinde anlaşmaya varıldı. İlişkilerdeki bütün kısıtlamalar kaldırılıyor. İki lider, Suriye konusunu ise ‘baş başa’ görüşmede ele aldı.
ZİVER BÜYÜKTAŞ
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya lideri Putin, 24 Kasım’da bir Rus savaş uçağının Suriye sınırında düşürülmesinin ardından ilk kez biraraya geldi. İki lider o tarihten bu ayan donduralan ilişkilerin tekrar 2015 dönemine dönmesi için mutabakata vardı.
İki ülke için olduğu kadan Ortadoğu ve Avrupa için de son derece kritik olan görüşme planlanandan yarım geç başladı. İki lider heyetler arası görüşmeye geçmeden önce kısa bir basın toplantısı yaparak ilişkilerin tekrar eski seviyey göterilmesi için olumlu olduklarını duyurdular. Kısa süren basın toplantısında Rus lider 15 temmuz FETÖ’cü darbe girişimi için üzüntülerini ve desteğini iletirken Erdoğan da ‘nahoş bir olayın ardından bu ziyaretin gelmesinin önemine’ dikkat çekti. Daha sonra heyetler arası göreşmeşe geçen iki lider iki saati biraz aşkıntoplantının ardından tekrar kameraların karşısına geçti.
BÖLGESEL BARIŞ İÇİN
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmesinde normalleşmeye yönelik güçlü mesaj verildi. Erdoğan ile Putin, iki ülke ilişkilerinin uçak krizinden öncesine dönülmesinde kararlı olduklarını açıkladılar. Türkiye ile Rusya arasındaki ticari ilişkilerin 100 milyar dolara ulaşması için adımların atılacağını ifade eden iki lider, başta Suriye olmak üzere bölgesel konularda farklı görüşlere sahip olsalar bile bölgesel ve küresel barış için ortak çalışma yapabileceklerini vurguladılar.
YAPICI GÖRÜŞMELER
Ev sahibi lider olarak ilk sözü alan Putin “Görüşmelerin yapıcı olduğunu” belirterek “İlişkilerimiz tarihinde farklı dönemler vardı. Karşılıklı saygı ve ortaklık öne çıkıyordu. Bu dönemde yapılan ziyaretle Türk ortaklarımız ilişkileri tekrar inşa etmekten yana olduklarını gösterdi. Bu görüşme iki ülke ilişkilerinin geleceği açısından önem taşıyor. Türk-Rus ilişkilerinin tamamına yönelik yapıcı bir görüşme gerçekleştirdik. Önceliğimiz, krizden önceki döneme dönmektir. Bu çok önemli bir hedeftir. Türkiye’ye karşı kısıtlamaları kademeli olarak kaldıracağız. İşbirliği mekanizmalarını canlandıracağız” dedi.
ERDOĞAN’A TEŞEKKÜR ETTİ
İki ülke ilişkilerini eski seviyelere çekmeyi planladıklarını ifade eden Putin, “Türkiye-Rusya ilişkilerinin tam olarak inşa edilmesini istiyoruz ve bunu yapacağız. Hükümet düzeyinde 2016-2019 yıllarını kapsayacak ticari, ekonomik, kültürel ve sanayi işbirliği programı hazırlama kararı aldık. Bu programın hızlı bir şekilde onaylanıp kabul edilmesini umut ediyorum. Bunun için karma komisyonlar çeşitli görüşmeler gerçekleştirecek. Son derece açık yürekli yapılan görüşmeler için Erdoğan’a teşekkür ediyoruz” diye konuştu.
İKİ TARAF DA KARARLI
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise ‘nazik daveti’ için Putin’e teşekkür ederek şunları söyledi: Sayın Putin ile kapsamlı ve yararlı görüşmeler gerçekleştirdik. İlişkilerimizin yeniden eski seviyelere ve hatta ötesine taşınması hususunda, iki taraf son derece kararlıdır ve gerekli iradeye sahiptir. Kanaatim odur ki, iki ülke kamuoylarının bizlerden beklentisi de bu yöndedir. Bu itibarla bugün yaptığımız görüşmeler neticesinde siyasi, iktisadi, kültürel ve beşeri alanlarda, Türkiye-Rusya ilişkilerini olması gereken seviyelere tekrar taşıyacak kararları almış bulunuyoruz
“İşbirliğimiz bölgesel ve küresel barışın tesisi bakımından da çok önemlidir. Bu noktaya ortak bir vizyon sayesinde geldik. Temaslarımızı her seviyede yoğun şekilde sürdüreceğiz. Üst düzey işbirliği konseyinin yeniden canlandırılması için gerekli adımları inşallah peyderpey ve müştereken atacağız.”
SÜRPRİZ İŞBİRLİKLERİ
Erdoğan ve Putin arasında öne çıkan mesajlar da oldu. Görüşmede gündeme geleceği belirtilen konular dışında yeni işbirliklerine yönelik de açıklamalar yapmaları dikkati çekti. Erdoğan, Türk-Rus Ortak Yatırım Fonu kurulması konusunda mutabık kaldıklarını, savunma sanayi alanında işbirliğini artıracaklarını, bölgesel konuların ele alması noktasında da Türkiye-Rusya-Azerbaycan üçlü zirvesi mekanizması kurulmasına da olumlu baktıklarını söyledi.
SAVUNMA SANAYİ İŞBİRLİĞİ NEYİ KAPSIYOR
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın özellikle savunma sanayi alanında işbirliğinin artırılacağını bildirmesi, akıllara Türkiye-Çin ortak yapım ihalesini getirdi. NATO üyesi Türkiye’nin, 2013’teki füze savunma sistemi ihalesini 3.4 milyar dolar veren Çin kazanmıştı. NATO ve ABD’den itirazlar geldi. İhaleye göre Çin ve Türkiye ortak üretim yapacaktı. Türkiye’nin kendi füze programını kurmayı planlıyordu. Ancak daha sonra ihale iptal edildi. Erdoğan’ın savunma sanayi alanında işbirliği yapılacağı açıklamasının neyi kapsadığı bu bağlamda önem kazanıyor.
ÜÇLÜ ZİRVE BÖLGESEL BARIŞ İÇİN ÖNEMLİ
Erdoğan’ın Türkiye-Rusya-Azerbaycan arasında üçlü zirve mekanizmasının kurulmasına olumlu baktıkları ifadeleri özellikle zaman zaman Azerbaycan-Ermenistan arasında yaşanan gerilimin giderilmesi ve bölge barışının güçlendirilmesi açısından önemli.
‘ABD’Lİ ESİRLER İÇİN ARACI OLDUK’
Rus lideri Putin, “Suriye hapishanelerindeki 4 Amerikalı’nın çıkarılması için devreye girdiniz mi?” sorusuna şu yanıtı verdi: “Evet, Amerikan tarafı bir kaç ay önce bize böyle bir ricada bulundu. Suriye iktidarıyla görüşüp esirleri aldık ve ABD’ye teslim ettik. İnsani amaçla böyle bir yardımda bulunduk. İki devletin ilişkiler açısında zor bir dönemdi. Türk dostlarımıza bu zorlukları atlatabileceğimizi düşünüyorum.”
FETÖ İKİ ÜLKE İLİŞKİLERİNE KASTETTİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin, St. Petersburg Konstantinovski Sarayı’nda Türk ve Rus işadamları ile biraraya geldi. Erdoğan burada yaptığı konuşmasında “Fetullahçı Terör Örgütü’nün ve arkasındaki güçlerin, ülkelerimiz arasındaki ilişkilere de kastettikleri bugün çok daha iyi anlaşılıyor” dedi.
SURİYE MESELESİ BAŞ BAŞA GÖRÜŞMEDE
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili olarak “Türkiye, ülke tarihimizin en alçak girişimlerinden birini yaşadı” diye konuştu. Erdoğan, bir soru üzerine Suriye konusunu henüz ele almadıklarını ifade ederek, “Putin ile dar kapsamlı ikili bir görüşmemiz daha olacak. Konuyu basın toplantısı sonrası ele alacağız” diye konuştu. Putin ise aynı soruya “Suriye krizinin çözümüne yönelik görüş ayrılıklarımız olduğu malum. Dışişleri Bakanlıkları ve istihbarat birimlerinin katılımıyla krize çözüm yolu bulma konusunda mutabık kaldık. Demokratik çözümler ancak demokratik yollarla bulunur. Suriye krizinin çözümü konusunda hedefimiz aynı. Bu ortak yaklaşıma uygun çözümü bulmaya çalışacağız” diye yanıt verdi.
BU GÖRÜŞME DÜNYA İÇİN DE İYİ OLACAK
Dağılan Sovyetler Birliği’nin son Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin görüşmesinin iki ülke için olduğu kadar, dünya siyaseti adına da yararlı olacağını söyledi. Gorbaçov, iki liderin adım adım diyalog kurmaya ve işbirliği yolu ile yarar elde etmeye çalışarak doğru yaptıklarını belirtti. Eski Rus lider Gorbaçov, “Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın görüşmeye karar vererek çok doğru yaptığını düşünüyorum. Ayrıca bu görüşmenin hem Türkiye, hem biz, hem de dünya politikası adına çok yararlı olacağına inanıyorum” dedi.
RUSYA BASINI: YENİ BİR BAŞLANGIÇ
VEDOMOSTİ: “Hem Putin hem Erdoğan Batı’yı hedef alan hırslı açıklamalar yapmak zorunda. Erdoğan darbe girişimini bastırmasına yönelik Batı’nın tepkisinden memnun değil. Öte yandan Putin için bölgedeki kilit oyuncularla yeni anlaşmalar sağlandığını ve Suriye’de çok daha etkili olduğunu göstermek önemli. Avrupalılara gaz boru hattı Türk Akımı projesini hatırlatmaları harika olur.
NEZAVİSİMAYA GAZETA: “Moskova ve Ankara arasındaki yakınlaşmalar her zaman Avrupa ve ABD ile kötü ilişkiler döneminde gerçekleşiyor. Kilit soru Moskova Ankara’nın Beşar Esad’ı devirme girişiminden vazgeçmesi karşılığında Suriyeli Kürtlere desteğini çekip çekmeyeceği... Zirvenin sonuçları Türkiye ile yeni başlangıç için Rusya’nın yeni bir sayfa açıp açmayacağı gösterecek.”
KOMSOMOLSKAYA PRAVDA: “Türkiye basit bir ortak veya müttefik değil. Bu yüzden Ankara ve Erdoğan ile bir ilişki geliştirebilmek için bu ilişkinin nereye gideceğini konusunda derin bir analiz yapmalı ve tahmin yürütmeliyiz. Rus sınırları yakınında Ankara’yı istikrarlı ve güvenli bölge yaratmak için çekmeliyiz. Bu Afganistan dahil Orta Asya, Kafkaslar ve Karadeniz bölgelerine fayda sağlayacaktır. Bu ayrıca küresel güç dağılımını da değiştirmeye yarar.”
İLK ADIMLAR ENERJİNİN İKİ BÜYÜK PROJESİNDE
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Başkanı Putin arasındaki görüşmenin ardından iki dev enerji projesine hız verilmesi kararlaştırıldı. Akkuyu Nükleer Santral’i teşviklerden yararlanacak, Türk Akımı projesi ise 2 hat olarak inşa edilecek.
Rus uçağının düşürüldüğü 24 Kasım 2015’ten bu yana Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasındaki ilk yüz yüze görüşme Moskova’da gerçekleştirildi. Görüşmenin uzun bir aradan sonra gerçekleştiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Malum hadiseden sonra ilk yüz yüze görüşmemizdi. Aynı zamanda 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında ilk yurt dışı ziyaretimi de Rusya Federasyonu’na gerçekleştirmiş olduk. İlişkilerimizin yeniden eski seviyelere ve hatta ötesine taşınması hususunda iki taraf son derece kararlıdır ve gerekli iradeye sahiptir. Kanaatim odur ki iki ülke kamuoylarının bizlerden beklentisi de bu yöndedir” diye konuştu.
AKKUYU’YA TEŞVİK
İki ülkenin ortak yürüttüğü Akkuyu Nükleer Santrali ve Türk Akımı projesi uçak düşürme hadisesinin ardından yavaşlamıştı. Akkuyu Nükleer Santrali ve Türk Akımı projesi hakkında açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Akkuyu projesiyle ilgili beklenen konu buranın stratejik bir yatırım haline getirilmesiydi. Süratle bu konudaki karar alınacak böylece Akkuyu stratejik yatırım konusu içerisinde yerini alacaktır. Teşvik yasasından o da istifade edecektir. Türk Akımı’nın gelişinde iki hat olacak. Bu hattan Türkiye istifa edeceği gibi Avrupa’ya göndereceğiz. Bu hattın inşa edilmesi önceki hedeflerimizdir” diye konuştu.
Vizelerin kaldırılması konusunda açıklamalarda bulunan Putin, “Türk ortaklarımızın demiryolu, hava yolu konusunda kısıtlamalardan dolayı ekonomik sorunlar yaşadığını görüyoruz biz de bunu ortadan kaldırmaya çalışacağız.” dedi.
TÜRK AKIMI İKİ HATLI
Türk Akımı’nın Güney Akım’ın bir alternatifi olarak geliştirilmediğini ifade eden Vladimir Putin ise, “Güney Akımı’nda Avrupa Parlamentosu geçirilmesini engelleyecek kararlar aldı. Bulgaristan’la anlaşma sağlayamadık. Avrupalı ortaklarımız vazgeçtiği için zarara uğradık. Hukuki anlamda garantilere ihtiyacımız var. Türk Akımı’nı alternatif olarak düşünmedik. Türk Akımı’nın bir kısmı Türkiye’nin iç pazarı için düşünüldü. Bugün de yine bu çerçevede konuştuk. Türk Akımı en kısa zamanda hayata geçirilebilir. İkinci yönü ise Avrupa. Türk ortaklarımızla görüşmeye hazırız. Ama bunun için bütün taraflarla anlaşmaya varılmalı” şeklinde konuştu.
‘CHARTER’ DA BAŞLAYACAK
Charter uçuşlar konusunda Rus vatandaşların güvenliğinin öncelikli konuları olduğunu ifade eden Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, gerekli adımların atılmasının ardından turizmde normale dönüş için üzerlerine düşeni yapacaklarını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise, “Bugün yaptığımız görüşmelerde de sayın Başkan chartera yönelik müzakereleri hızlandıracağını söylediler. Bu kaynaşmanın yeniden olacağına dair önemli bir işarettir tekrar teşekkür ediyorum” dedi.
STRATEJİK YATIRIM NEDİR?
Stratejik yatırımların teşviki sadece belirli şartlara bağlı olarak gerçekleşmektedir. Burada en önemli unsur Stratejik Yatırım kapsamında değerlendirecek yatırımın ithalat bağımlılığının yüksek olmasıdır. %50’den fazlası ithalatla karşılanan ara malları veya ürünlerin üretimine yönelik yatırımlar bu kapsamda değerlendirilir. Bu kapsamda desteklenecek olan yatırımların şu krterleri sağlaması gerekir: Asgari sabit yatırım tutarının 50 milyon TL olması. Ürünle ilgili yurtiçi toplam üretim kapasitesinin ithalattan az olması. Yatırımla sağlanacak asgari katma değerin %40 olması. Üretilecek ürünle ilgili toplam ithalat değeri son 1 yıl itibariyle en az 50 milyon dolar olması. Şartların sağlanması halinde dosya Stratejik Yatırım Komisyonuna gider. Alınacak karar doğrultusunda yatırım teşvik belgesi verilir.
GIDADA AMBARGO 2016 SONUNDA KALKIYOR
Rusya Ekonomik Kalkınma Bakanı Aleksey Ulyukaev, “Türk gıda ürünlerine yönelik ambargo yıl sonuna kadar kaldırılabilir” dedi. 2015 yılına gelindiğinde Rusya Federasyonu (RF), Türkiye’nin ihracatında 2. sırada, ithalatında 3. sırada yer yer alır hale geldi. Ancak petrol fiyatlarındeki düşüş ve Rusya ekonomisindeki yüzde 4 daralma yüzünden 2015’te ihracat 6 milyar dolardan 4 milyar dolara, ithalat 25,3 milyar dolardan 19 milyar dolara geriledi. 24 Kasım 2015 tarihinde meydana gelen uçak krizi bu olumlu gelişmeyi kesintiye uğrattı. Rusya’nın ekonomik tedbirler kapsamında bazı tarım ürünlerimize ithalat yasağı koyması, Türk mallarının gümrüklerde olağandışı kontrollere tabi tutulması, Türk vatandaşlarının istihdam edilmelerine kısıtlama koyması, 1 Ocak 2016 tarihinden itibaren vize muafiyet anlaşmasını tek taraflı olarak askıya alması, dış ticaretin ve müteahhitlik hizmetlerinin daha da daralmasına neden oldu. 2016 yılının ilk 2 ayında Rusya’ya yapılan ihracat, geçen yılın aynı dönemine yöre yüzde 61,5 azaldı. İthalattaki düşüş de yüzde 32 oldu.
ÇARKLAR YENİDEN DÖNECEK
İstanbul Sanayi Odası Başkanı Erdal Bahçıvan, “Ekonomik açıdan iki ülkeyi de rahatlatacak adımların peş peşe atılması gerekmektedir. Özellikle iki ülkenin en önemli ticari ortakları olmasından kaynaklanan sorunlar, atılacak bu adımlarla bir an önce düzeltilmelidir. İhracatımızın en büyük kalemleri ve Türk şirketlerinin taahhüt işleri gibi birçok alanda atılacak adımlar, ekonomik ilişkilerimizi kısa sürede normalleştirecektir. Bu da bugün ihtiyaç duyduğumuz sanayinin çarklarının hızla dönmesini sağlayacaktır’’ dedi.
ESKİSİNDEN DAHA GÜÇLÜ
İTO Başkanı İbrahim Çağlar ise, “Türkiye ve Rusya arasında ilişkiler uçak kriziyle irtifa kaybetmeye başlamıştı. Bugün açılan yeni sayfa, iki ülke ekonomisine yeniden irtifa kazandıracak” dedi. Çağlar, “İki güçlü liderin attığı normalleşme adımları, karşılıklı yatırım projelerini hareketlendirecek. 2020’ye kadar iki ülke ticaretini 100 milyar dolara çıkarma hedefine, kriz öncesi bıraktığımız yerden daha güçlü şekilde start vereceğiz” ifadelerini kullandı ve enerji projeleri, inşaat, dış ticaret gibi birçok alanda gelişmeler beklediklerini kaydetti.