Türkiye Basketbol Federasyonu’nda yapılacak seçimlerde başkanlığa adaylığını koyan Erman Kunter, yaklaşan kongre öncesinde projelerini anlattı. Atamalar için liyakat vurgusu yapan tecrübeli basketbol adamı “Tepeden atamalarla, güç ilişkileriyle kimin nereye geleceği belirlenmeyecek” dedi.
BİLGEHAN UÇAK
Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanlık seçimleri, 4 Kasım 2021 Perşembe günü yapılacak. Mevcut başkan -aynı zamanda Cumhurbaşkanı Başdanışmanı- Hidayet Türkoğlu’nun karşısında bu kez çok güçlü iki aday var: Erman Kunter ve Harun Erdenay. Seçime artık günler değil, saatler kalmışken başkan adaylarından Erman Kunter’e kamp kurduğu Ankara’da ulaştım. Erman Kunter’le Türk basketbolunun ne durumda olduğunu ve başkan seçilirse neler yapacağını konuştuk.
- İlk kez üç adaylı bir seçim oluyor.
Ne düşünüyorsunuz?
Öncelikle, şunu söylemek istiyorum: Bizden başka iki aday var ama Türkiye’nin son beş-altı senesine bakarsak, ikisinin de denenmiş olduğunu görüyoruz. Benim yaşım onlardan daha büyük ama bir açıdan daha denenmemiş, genç sayılırım! Hidayet Türkoğlu’nu Milli Takım’a alan ilk bendim. Harun’un babası Kemal Erdenay’ı çok yakın tanırım… Rekabetin böylesi beni mutlu ediyor. Ama geldiğimiz nokta pek iç açıcı değil. Bizim çıkışımız da burası. İhtiyacımız olan dört şey: “Liyakat, katılımcılık, verimlilik ve şeffaflık”. TBF’nin gelirleri ve harcamaları herkesle paylaşılmalı… Kaç para geldi, kaç para gitti? Bunların bilinmesi lazım. Bizim dönemimizde Federasyon’u bağımsız kuruluşlar periyodik olarak denetleyecek.
-Şeffaflık sorunu daha öncelerden tevarüs ediyor galiba…
En alt ligden en üste kadar katılımı da yükselteceğiz. Bakın, bu dört madde birbirini tamamlıyor hep. Bütün paydaşların TBF’de kim kaç lira maaş alır bilmesi lazım. Yayın hakları için konuşulanları, giderlerin nereye ne amaçla verildiğini… Şayet seçilirsek, bizim dönemimizde bu dört kavram bir daha bugünkü şekliyle kullanılmayacak. Liyakat dediğimiz şu: İlgi görmeyen, ahbap çavuş ilişkilerine yenilen, küsen çok sayıda insan var. Oyuncu bulmuş, yetiştirmiş, ama bir türlü istediği yere gelememiş, getirilmemiş. Liyakat sorununu bitireceğiz. İşi, kim hak ediyorsa o yapacak. Tepeden atamalarla, güç ilişkileriyle kimin nereye geleceği belirlenmeyecek.
-Liyakat meselesine gelmişken yaş küçültme sorunu ne olacak?
Tamamen bir “beyaz sayfa” açacağız. Eskiden çoktu, şimdilerde daha az ama bizim dönemimizde kesinlikle bitecek. Sadece o da değil, şimdi “devşirme” sorunumuz da var. Ama bizim çok ciddi bir birikimimiz bulunuyor. Ben 15 sene Fransa’da çalıştım. Efe Aydan, en kötü döneminde Tofaş’ın başına geçti ve kulübü yeniden ayağa kaldırdı. Tabii ki Fransa’daki sistemi bire bir getirmeyeceğiz. Kültürler farklı. Ama somut başarılar var ortada. Bizim oradan alacaklarımız var, evet. Biz 85 milyonuz, Fransa ise 66. Neden doğru şeyleri burada biz de uygulamayalım?
- Sistemi nasıl kurmak gerekiyor sizce?
Fransa sistemi diye bir şey yok. Almanya da böyle. Bütün Avrupa aynı metotları kullanıyor. Temel mesele, ne yabancı sınırlaması ne devşirme ne başka bir şey. Oyuncu yetiştirmemiz gerekiyor. Şimdilerde Fenerbahçe’de oynayan De Colo’yu ben yetiştirdim. Altı yabancılı bir statüde oynuyorduk Cholet’de. Beaubois ve Seraphine de öyle. Birer yaş vardır aralarında. Nando’yu hemen A Takım’a aldım ben. Nando’ya yol açmak için NBA çıkışlı bir oyuncuyu kestim. Seraphine’i aldığımda yıldız takımdaydı. Sonra NBA draft’ında seçildi. Oyuncuya yatırım yapman gerekiyor.
-Oyuncuyu yetiştirmek için somut önerileriniz olduğunu biliyorum…
Basketbol Lisesi kurmak istiyoruz. Efe Aydan’ın spor ve eğitimin birlikte yürümesine dair çok önemli çalışmaları vardır. Burslu bir okul olacak burası. NCAA sisteminin bir benzeri. Üç üniversiteyle temas halindeyiz. Kontenjanı bulmaya çalışıyoruz. YÖK’le de görüşüyoruz. Hakem de bu okullardan çıkacak mesela. Her şeyin olduğu gibi sporun da, basketbolun da kitabı olur. Okursun, öğrenirsin, kendini geliştirirsin…
TBF’nin başkan adaylarından Erman Kunter, altyapılara gereken önemi vereceklerini ve bu
doğrultuda projeleri olduğunu ifade etti. (FOTOĞRAF: AA)
-Kadın Basketbolunun üstünde de hep duruyorsunuz…
Evet, ayrımcılığı pozitif yapmak lazım. Bizim için de kadın basketbolu çok önemli. Mesela, voleybol. Kıskanmamak elde değil. Kadın basketbolu ile voleybolunun başarıları benzer ama voleybolcular bunu çok daha iyi kullandı. Bir şehre gittim, orada beş kız voleybol takımı kurulmuş. Buna karşılık, iki basketbol takımı kapanmış. Bu ne demek? Potansiyeli olan, yetenekli gençleri voleybol kapıyor.
- Sloganınız “Oyunu değiştir!” Çift manalı bir söz. Neyi vaat ediyor?
O dört ana maddeyi konuşmayacağımızı söylemiştim. Yanlışlıklarımız olabilir. Ama kimse bize tepeden inen kararlar verdiniz de katılıma mani oldunuz diyemeyecek. Liyakatsiz kimse iş yapamayacak. Şeffaf olmadığımızı kimse söyleyemeyecek.
lacak. Kadın ve Erkek Milli Takımlarımızın orada bizi başarıyla temsil etmelerini hedefliyoruz. NBA’deki gibi idoller çıkaracağız. Kızıyla erkeğiyle gençliğin yüzünü basketbola çevireceğiz. Ama her şeyden önce o dört ana maddeyi hayata geçireceğiz. Liyakat olmadan, verimlilik, şeffaflık, katılımcılık olmadan, tepeden inme kararlarla hiçbir yere varamayız.
-Seçimin bir favori adayı yok görebildiğim kadarıyla… Sizin öngörünüz nedir?
Sanki baş başa gidecek gibi ama tabii herkes kendisini bir adım önde görür. Biz de öyle görüyoruz.
-Hidayet Türkoğlu, aynı zamanda Cumhurbaşkanı Başdanışmanı. Siyasetin seçim döneminde bir dahli oldu mu?
Şu anda biz bu noktada değiliz. Delegeleri projelerimizle ikna etmeye çalışıyoruz. Bu tip şeyler umarım olmaz ama olursa son saniyede olur. Elimizden bir şey de gelmez. Olmaz diye umuyorum. Biz kendimize güveniyoruz. Çok ciddi bir programımız var. Delegelere kendimizi anlatmaya çalışıyoruz. Bütün kulüplerin derdi başka. Bizimki de başka. Tertemiz bir sayfa açmaya geliyoruz.
