Rusya Savunma Bakanı Sergey Şorgu'yla telefonda görüşen Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, açıklama yaptı. Akar, "Yavaş da olsa bir ilerleme oluyor. Muhataplarımıza, YPG'nin yani PKK'nın bölgeyi tamamen terk etmesi gerektiği konusunu sürekli hatırlatıyoruz" dedi.
Türk Silahlı Kuvvetlerinde (TSK) bir üst rütbeye terfi eden subay, astsubaylara yeni rütbe işaretleri Genelkurmay Karargahı'nda düzenlenen törenle verildi.
Atatürk Kültür Sitesi'ndeki tören kuvvet komutanları ve bakan yardımcılarının ardından Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler'in yerlerini almasıyla başladı.
İstiklal Marşı'nın okunması ve saygı duruşu sonrasında salondakilere hitap eden Milli Savunma Bakanı Akar, önemli ve anlamlı bir günde subay ve astsubaylarla bir araya gelmekten memnuniyet duyduğunu bildirdi.
Bir üst rütbeye terfi etmenin tüm askerler için önemli ve heyecan verici olduğunu belirten Akar, "Terfi etmek sadece kağıt üzerinde değil, çalışmakla, alın teriyle bazen kanla, gözyaşıyla büyük bir emekle varılan bir sonuç. Onun için son derece önemli ve anlamlı." diye konuştu.
Terfilerin en etkin, adaletli şekilde gerçekleştirildiğini vurgulayan Akar, "Terfi etmenin sorumlulukları da artırdığını bilmeniz lazım. Silahlı Kuvvetlerimiz ve ülkemizin terfi edenlerden beklentisi her rütbeyle daha da artmaktadır." dedi.
Sorumlulukları yerine getirirken inisiyatif almanın ve bilgi sahibi olmanın önemine değinen Bakan Akar, ülke ve bölge olarak kritik dönemlerden geçildiğini, tüm gelişmelerin yakından takip edildiğini vurguladı.
"Hazır ol cenge istersen sulhu salah" sözlerini hatırlatan Akar, "Biz millet, ülke olarak her şekilde, her durumda önce kendimize ve Türk Silahlı Kuvvetlerimize güveneceğiz. Bunun için Silahlı Kuvvetlerimizin etkinliği, caydırıcılığı, saygınlığı bizim için birinci önceliğe sahip." ifadesini kullandı.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin milletiyle omuz omuza ülkenin birliği, bütünlüğü için çalışmalarını sürdürmeye devam ettiğini vurgulayan Akar, "Burada asıl olan 81 milyon insanımızın rahatı, huzuru, güvenliği ve vatanımızın güven, birlik, bütünlük içinde varlığını sürdürebilmesi. Bu konuda asil milletimizin bağrından çıkan TSK'nın evlatları anayasa çerçevesinde, yasalar doğrultusunda milletinin emrinde ve görevinin başındadır. Her zaman olduğu gibi bugün de aynı anlayış ve yaklaşımla kendisine verilen görevleri en iyi şekilde azim ve kararlılıkla yapmaya çalışmaktadır." diye konuştu.
'TERÖR BELASININ ÜSTESİNDEN GELECEĞİZ'
Türk Silahlı Kuvvetlerinin birinci öncelikli görevinin terörle mücadele olduğunu aktaran Akar, "En son terörist etkisiz hale getirilmeden terörle mücadelemiz bitmeyecek." dedi.
Gelecek günlerde terörle mücadelenin temposunun artırılacağına değinen Akar, "Bu terör belasının üstesinden geleceğiz. Doğu ve Güneydoğu'da bazı alanlarda 'girilemez' denilen yerlerin hepsine girildi, oradaki teröristlerin tamamına yakını etkisiz hale getirildi, orada çok büyük kahramanlıklar, fedakarlıklar gösterildi. Tarihimize altın harflerle yazılan çalışmalar oralarda yapıldı." değerlendirmesinde bulundu.
15 Temmuz'daki hain darbe girişimini hatırlatan Akar, "Bir grup üniforma giyen hainin yaptığına karşılık vatanını, milletini seven sizlerce gerekli cevap verildi ve söz konusu girişimin akamete uğraması sağlandı." ifadesini kullandı.
FETÖ'nün hain darbe girişimden bir ay sonra Suriye'nin kuzeyindeki terör hedeflerine yönelik Fırat Kalkanı Harekatı'nın başlatıldığını anımsatan Bakan Akar, harekat kapsamında DEAŞ terör örgütünün 3 bin civarında mensubunun etkisiz hale getirildiğini bildirdi.
Akar, "Karadan DEAŞ ile yüz yüze gelen tek devlet biziz. Diğerleri havadan şuradan, buradan bu mücadeleye girdiler. Bizim arkadaşlarımız göğüs göğüse muharebelerle en radikal DEAŞ'lılardan 3 bine yakınını bulundukları bölgede etkisiz hale getirdiler." değerlendirmesinde bulundu.
Suriye'nin kuzeyindeki Afrin'in, Zeytin Dalı Harekatı ile terör örgütü PKK/PYD/YPG/KCK üyelerinden temizlendiği bilgisini veren Akar, 5 bine yakın teröristin harekat kapsamında etkisiz hale getirildiğini belirtti.
Akar, harekatlarda şehit olanlara rahmet, gazilere şifa dileğinde bulundu.
İDLİB'DEKİ GELİŞMELER
İdlib'de güvenlik ve istikrar ortamının sağlanmasına yönelik Astana süreci kapsamında Türk Silahlı Kuvvetlerince 12 gözlem noktasının açıldığına değinen Akar, şunları kaydetti:
"Son zamanlarda, bir milyondan fazla kendi vatandaşını öldüren, katleden rejimin saldırıları bitmiyor. Karadan ve havadan İdlib'de masum insanların olduğu yerlere ateş ediyorlar. Bu konuda diplomatik, askeri düzeyde gerekli temaslarımızı sürdürdük, sürdürmeye devam ediyoruz. Burada kurulan ateşkes düzeninin bozulmadan 3,5-4 milyon insanın güvenliğinin sağlanmasına, insani yardım çalışmalarının aksamadan yürütülmesine ve bu saldırıların durmasına gayret gösteriyoruz. Bu çalışmalar bu günlerde çok büyük önem arz ediyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, ilgili devletlerle görüşerek, konuşarak alacağı tedbirlerle bu saldırıları önlemeye gayret gösteriyor. İnşallah önleyeceğiz."
MÜNBİÇ'TE SON DURUM
Münbiç'le ilgili Türkiye'ye daha önce askeri ve siyasi çok sayıda söz verildiğine işaret eden Hulusi Akar, şöyle konuştu:
"O sözleri hatırlatarak, bilindiği gibi, bir yol haritası yapıldı. O çerçevede münasebetlerimizi hassas bir şekilde sürdürüyoruz. Verilen sözlerin yerine getirilmesi için onların takipçisi olduğumuzu kendilerine bildiriyoruz. Yavaş da olsa bir ilerleme oluyor. Muhataplarımıza, YPG'nin yani PKK'nın bölgeyi tamamen terk etmesi gerektiği konusunu sürekli hatırlatıyoruz."
Bunların yanı sıra terör örgütü PKK'ya yönelik mücadelenin sınır ötesinde de devam ettiğini anlatan Akar, "Biz Irak'ın Suriye'nin toprak bütünlüğüne, siyasi bütünlüğüne saygılıyız ancak kendi hak ve menfaatlerimizi korumak ve kollamak, yurdumuzun, halkımızın güvenliğini sağlamak bakımından alınması gereken her türlü tedbiri karadan, havadan almaya devam edeceğimizi büyük bir nezaketle muhataplarımıza hatırlatıyoruz." ifadesini kullandı.
Akar, terörle mücadelenin hukukun üstünlüğü anlayışıyla ve sivil halka yönelik büyük hassasiyet gösterilerek devam ettiğini vurgulayarak, "Hiçbir ülkenin göstermediği kadar hassas davranılmıştır, davranılmaya devam ediliyor." dedi.
Türkiye'nin denizler ve hava sahasındaki hak ve menfaatlerini taviz vermeyecek şekilde korumaya devam ettiklerini aktaran Akar, "Biz iyi komşuluktan, dostluktan yanayız. Tüm komşularımızla iyi komşuluk ilişkilerimizi sürdürmekten yanayız ancak milletimizin hakkını hukukunu korumak konusunda da son derece kararlıyız. Bunun içinde Ege, Doğu Akdeniz, Kıbrıs var. Bunları da muhataplarımız çok iyi biliyor." diye konuştu.
Milli Savunma Bakanı Akar, söz konusu bölgelerde herhangi bir oldu-bittiye fırsat vermeyeceklerini de kaydetti.
Akar, TSK'nın ihtiyaçlarının milli ve yerli imkanlarla giderilmesinin önemine anlatarak, bunlara yönelik çalışmaların sürdüğü sözlerine ekledi.
ÖZBAL VE TEMEL'İN YENİ RÜTBE İŞARETLERİNİ VERDİ
Konuşmaların ardından Yüksek Askeri Şura kararları kapsamında oramiralliğe terfi eden Deniz Kuvvetleri Komutanı Koramiral Adnan Özbal ile orgeneralliğe terfi eden 2. Ordu Komutanı Korgeneral Metin Temel'in rütbe işaretleri Milli Savunma Bakanı Akar tarafından, terfi eden diğer subay ve astsubayların rütbe işaretleri ise Genelkurmay Başkanı Orgeneral Güler, kuvvet komutanları, bakan yardımcıları tarafından verildi.
Tören kapsamında Milli Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığında terfi eden 20 general/amiral, 131 subay ve 27 astsubay yeni rütbe işaretlerini aldı.
RUSYA GÖRÜŞMESİNE İLİŞKİN AÇIKLAMA
Basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, sabah saatlerinde Rusya Savunma Bakanı ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Özellikle İdlib konusunda bir uzlaşı olup olmadığı sorulan Akar, "Bildiğiniz gibi Rusya ile çeşitli düzeylerde temaslarımız devam ediyor. Suriye’nin kuzeyinde güvenliğin ve istikrarın sağlanması için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz.
Bu konudaki görüş alışverişimizi, bilgi alışverişimizi devam ettiriyoruz. İdlib dahil barışın huzurun her tarafa yayılması, buradaki insanların güven içinde yaşamaları, herhangi bir şekilde ülkemize yönelik bir göç meydana gelmemesi için çalışmalarımız, karşılıklı anlayış içinde temaslarımız sürüyor. Değerli meslektaşım Rus Savunma Bakanı Sergey Şoygu ile bir telefon görüşmemiz oldu. Bu görüşmede gayet yapıcı, gayet pozitif karşılıklı görüş alışverişinde bulunduk. İdlib dahil çeşitli konularda görüşlerimizi paylaştık. Umuyorum önümüzdeki günlerde daha somut adımlar atmak suretiyle İdlib dahil Suriye’nin kuzeyinde amaçlarımıza ulaşıp bölgede daha sakin, güvenli ve istikrar içinde olması. Astana sürecindeki belirlediğimiz esasların eksiksiz uygulanması ve insanların güven içinde evlerine dönmesini sağlamak" cevabını verdi.
ANKARA/AA