İBB İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanlığı ve Boğaziçi Peyzaj İnşaat Müşavirlik Teknik Hizmetler Sanayi Ticaret Anonim Şirketi (BİMTAŞ), şehrin doğal alanlarını korumak amacıyla ‘Koru İstanbul’ projesini hayata geçirdi. Ekolojik tahribatın engellenmesini ve kontrol altına alınmasını amaçlayan projede, vatandaşlar “Koru İstanbul” internet sitesine girerek fikir belirtecek, gönüllü olacak, soru soracak ve tanık oldukları tahribatı bildirebilecek.
İklim krizi çağında İstanbul’un doğal ve kırsal alanlarının korunması son derece önem taşıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanlığı ile İBB iştiraki BİMTAŞ, şehrin doğal alanlarını korumak amacıyla “Koru İstanbul” projesini hayata geçirdi. Proje, İstanbul'un bütün doğal ve kırsal alanlarını kapsıyor. İstanbul’un yüzölçümünün yüzde 70’ini, orman ve tarım alanları oluşturuyor. Tahribatın yaşandığı Kuzey Ormanları ise bu alanlardan biri. Koru İstanbul projesiyle kuraklık, biyoçeşitliliğin korunması ve ekosistem bütünlüğünün korunması için eylem planları belirlenerek bütüncül çözüm önerileri geliştirilecek.
“TAHRİBAT İSTANBUL AÇISINDAN ARTIK KRİTİK BİR EŞİĞE DAYANDI”
Koru İstanbul Projesi ile İstanbul’un doğal alanlarının nasıl korunacağını anlatan İBB İmar ve Şehircilik Daire Başkanı Gürkan Akgün,
“Kuzey Ormanları, Karadeniz kıyı kuşağı boyunca uzanan bir ekosistemler bütünüdür. Ormanları ile bütünleşen tarım alanları, su havzaları, kıyı alanları, dere yatakları, doğal yaban yaşamının ta kendisinin ekolojik dengesini korumak; bugünün koşullarında artık yaşamsal öneme kavuşmuştur. İklim krizinin ortaya çıkardığı yok oluş senaryoları, kontrolsüz kentleşmenin doğal yaşam alanlarında yıllardır süregelen yarattığı tahribat, İstanbul açısından artık kritik bir eşiğe dayanmıştır. Tabii bölgede yaşayan vatandaşlarımızın da ağır ekonomik şartlar altında tarımsal üretimi sürdürememesi de sürdürülebilir bir yaşamın önünde engel teşkil etmektedir. Koru İstanbul projesiyle; ekolojik tahribatın engellenerek kontrol altına alınması ve doğal yapıyı koruyarak hassas ekosistemin sürdürülebilirliğinin sağlanmasını amaçlıyoruz” diye konuştu.
“İLK ETAPTA MEVCUT DURUMUN FOTOĞRAFI ÇEKİLECEK”
Projenin aşamalarını sıralayan Akgün, şöyle devam etti:
“Birinci etapta; mevcut durumun fotoğrafını çekerek, geçmişten günümüze bu ekosistem üzerinde gerçekleşen tahribatları ve eğilimleri ortaya koyacağız. Bilgiyi kamusallaştıracak, hepimizin ortak değerleri üzerinde geçmişten günümüze nelerin yaşandığını, şayet böyle giderse bizleri nasıl bir geleceğin beklediğini şeffaf bir şekilde ortaya koyacağız. Mümkün olan en üst düzeyde katılımın sağlanacağı çalışma, başta bölgede yaşayanlar ve sonra tüm İstanbul halkı olmak üzere üniversiteler-akademisyenler, uzmanlar, kamu temsilcileri, sivil toplum kuruluşlarının katkısı, desteğiyle gerçekleştirilecek ve İstanbul’un kalan son doğal ve kırsal alanlarının korunması ve rehabilite edilerek sürdürülmesi bağlamında yenilikçi bir adım olacaktır. Sürdürülebilir doğal alan yönetimini hedefleyen, sorun alanlarına ve tahrip edilmiş alanlara stratejik planlama bakış açısıyla yaklaşan anlayış ile bütüncül hedefler belirlenecek ve çözüme yönelik projeler tasarlanacaktır. Bu süreçte de uzmanlar ve kentin tüm bileşenleriyle geniş katılımlı toplantılar yapılacak ve elde edilen veriler tüm İstanbullulara açık bilgilendirme toplantılarıyla, internet sitesi ve sosyal medya üzerinden paylaşılacaktır. Son aşamaya gelindiğinde; tüm bu alana ilişkin, ortak akıl çerçevesinde, bütüncül eylem planları, geleceğe yönelik strateji ve politikaları ortaya koyacağız. Koruma-kullanma dengesini gözeterek kaybettiklerimizi geri kazanacak bir biçimde uzun erimli planlama kararları alacak, bunları yasal çerçeveye oturtacağız. Bunun yanı sıra bölgedeki kırsal yaşamın sürdürülebilir bir biçimde yerel ekonomik gelişmesini destekleyecek iktisadi ve sosyal çözümler üreteceğiz. İzleme ve geri besleme sistemini hayata geçirecek, sürdürülebilir alan yönetimi modeli için “Eylem Planı Yönetim Koordinasyon Dijital Platformu” kuracak ve tüm yurttaşların bu sürece sahip çıkması için çaba sarf edeceğiz.”
KUZEY ORMANLARI’NDA REHABİLİTASYON ÇALIŞMALARI HEDEFLENİYOR
Koru İstanbul Projesi’nin birincil amacının İstanbul kentsel bölgesinin var olan değerlerini bir yandankentin var olan değerlerini korumak korumak zarar gördüğü noktalarda da onarmak olduğuna dikkat çeken BİMTAŞ Genel Müdür Yardımcısı Nazım Akkoyunlu ise şöyle konuştu:
“Projenin birincil amacı kentin var olan değerlerinin korunmak/kollamak ve zarar gördüğü yerlerde onarmaktır.sına Tarihe yenilmeyen bu kadim kentin, yönelik stratejiler geliştirmek. oOrmanını,, su kaynaklarınıyunu, toprak örtüsünüğını, bitki ve hayvan türlerini, dahası, köy yerleşmelerini velerini, tarihi yapılarını, geleneksel üretim biçimleri gibi somut olmayan kültürel mirasını kayıt altına almayı k ve tehlike altındaki bu değerlerin korunmaya yönelik stratejiler geliştirmeyi önümüze temel görev olarak koyduk. sına yönelik stratejiler geliştirmek.
Koru İstanbul kapsamında İstanbul’un mega projeler nedeniyle tahrip edilmiş olan Kuzey Ormanları ve kırsal alanlarında rehabilitasyon çalışmalarının gerçekleştirilmesi de hedeflerimiz arasında yer alıyor arasında. Projeyle orman bütünlüğünden koparılmış alanların, ormanla bütünleştirilmesi amaçlanıyor.”
SÖZ HAKKI VATANDAŞIN OLACAK
Katılım çalışmaları kapsamında İstanbulluları koruma sürecinin doğal bir paydaşı olarak gördüklerini kaydeden Akkoyunlu, “Koru İstanbul projesi web sitesinde “nasıl korurum” sekmesinde “tahribatı bildir” seçeneği bulunuyor. Bu sekme üzerinden interaktif olarak vatandaşlarımız çevrelerinde, yaşadıkları bölgelerde gerçekleşen aktif tahribatları projelerini bildirecekleri bir sekme eklendi. Yine web sitesinde yer alan “gönüllü ol” seçeneği ile çeşitli kategorilerde gönüllü destek vermek isteyen vatandaşlara dair bilgilerin toplanması amaçlanıyor. AyrıcaVatandaş, Koru İstanbul projesinin internet sitesine girerek fikir belirtilebilecek, proje kapsamında gönüllü olunabilecek ve vatandaşlarımızacak, soru sormak yanındaacak ve tanık olduklarıunan tahribatı buradan bildirebilecek” dedi.