Son dönemlerde Türkiye'de artış gösteren kızamık hastalığı konusunda salgın riskiyle karşı karşıya olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, aşı karşıtlarına da sert tepki gösterdi. Ceyhan, "Türkiye vaka sayısı açısından Avrupa Bölgesi’nde ilk sırada. 2023 yılının ilk 6 ayında DSÖ’ne bildirdiğimiz vaka sayısı 2901. Bunun tek nedeni aşı reddi sayısının artmasıdır" ifadelerini kullandı.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, son dönemlerde Türkiye'de artış gösteren kızamık tehlikesine ve hastalığın artışında aşı karşıtlığının olmasına dikkat çekti.
TÜRKİYE VAKA SAYISINDA AVRUPA'DA İLK SIRADA
Sosyal medya hesabından açıklama yapan Mehmet Ceyhan, şu uyarılarda bulundu:
"Kızamık vakaları Dünya Sağlık Örgütü’nün Avrupa Bölgesi’nde 30 kat arttı. Türkiye vaka sayısı açısından Avrupa Bölgesi’nde ilk sırada. 2023 yılının ilk 6 ayında DSÖ’ne bildirdiğimiz vaka sayısı 2901. Bunun tek nedeni aşı reddi sayısının artmasıdır.
'HALKIN SAĞLIĞINI ALENEN TEHLİKEYE ATIYORLAR'
Kızamığın ağır seyrettiği yaşta çocuğu olmadığı için vicdanı sızlamayan, kızamık sonucu gelişmiş ağır SSPE hastalıklı bir çocuğu görmemiş ve ailesinin yaşadığı acılara ortak olmamış, konu ile ilgili eğitimi ve bilgisi olmayan bir takım kişilerin sırf dikkat çekmek, şöhret olmak, ürün pazarlamak için pandemi döneminde yaydıkları aşı karşıtı yalan ve yanlışların çocuk aşılarını da olumsuz etkileyeceğini bunun için söylüyorduk.
Bu yanlışları yayan web sitelerini bu nedenle gerekli mercilere ilettik ama bir şey yapılmadı. Oysa halkın sağlığını alenen tehlikeye atıyorlardı.
'ÖNLEM ALMADA DAHA DA GECİKİRSEK SALGINLAR ORTAYA ÇIKACAK'
Yoğun aşılama sayesinde 2007-2011 arasında 4 yıl boyunca yılda 10’un altına indirdiğimiz kızamık sayısı bu düzeylere gelince, artık görmediğimiz kızamığa bağlı SSPE ve ölüm gibi ağır sonuçlarla yüz yüze gelmemiz kaçınılmaz olacaktır.
Daha sonra bulaşıcılığı daha düşük olan kabakulak, kızamıkçığa bağlı anomalili doğan çocuk vakaları, zatürre, tüberküloz, menenjit, difteri, tetanoz ve çocuk felci vakaları geri gelecek; önlem almada daha da gecikirsek, salgınlar ortaya çıkacaktır.
Aşısız çocuklar aşı olanları da riske attığından, aşı kararsızlığı ile mücadele toplumun tamamının ortak mücadelesidir. Savaşlarda, depremlerde ölen insan sayısının çok üzerinde insan kaybına neden olan bu durum maalesef acil önem kazanmıştır.
Bu kayıpların devletin ücretsiz uyguladığı aşılarla % 90’dan yüksek oranda önlenebilir ölümler olması da acı olan bir diğer yanıdır."
