Kovid-19 salgınına karşı geliştirilen aşılarla hayatımıza giren mRNA teknolojisiyle kanser tedavisi, İngiltere’de deneysel olarak ilk hastalara uygulanmaya başladı. Deneme kapsamında, melanom, akciğer kanseri ve diğer katı tümörlere karşı tedavinin güvenliği ve etkinliği değerlendiriliyor.
Mesajcı RNA ya da kısa adıyla mRNA teknolojsi, koronavirüsten sonra amansız hastalık kansere karşı devrede. Devrim niteliğindeki yeni kanser tedavisi Londra’nın batısındaki Hammersmith hastanesinde klinik olarak ilk kez hastalar üzerinde test edilmeye başladı.
Deneme, melanom, akciğer kanseri ve diğer katı tümörlerin tedavisinde tedavinin güvenliğini ve etkinliğini değerlendirmeyi amaçlıyor.
Yeni tedavi, mRNA olarak bilinen genetik materyali kullanıyor ve tümörlerdeki ortak belirteçleri hastanın bağışıklık sistemine sunarak işlev görüyor. Amaç, bu belirteçleri ifade eden kanser hücrelerini tanımasına ve onlarla savaşmasına yardımcı olmak. Araştırmanın İngiltere kolunda yer alan Imperial College London’dan Dr. David Pinato, “Yeni mRNA temelli kanser immünoterapileri, hastanın kendi bağışıklık sistemini kanserle savaşmak üzere görevlendirmek için bir yol sunuyor” dedi.
Pinato, bu araştırmanın henüz ilk aşamalarında olduğunu ve hastaların kullanımına sunulmasının yıllar alabileceğini söyledi. Ancak bu yeni çalışma, daha az toksik ve daha kesin yeni anti-kanser tedavilerinin geliştirilmesine yardımcı olabilecek çok önemli bir zemin hazırlıyor. Pinato, “Kansere karşı gelgiti değiştirmek için bunlara umutsuzca ihtiyacımız var” diye ekledi. Yakın zamanda dünya genelinde bir dizi kanser aşısı klinik denemelere girmişti.
Bunlar iki kategoriye ayrılıyor: hastanın tümörlerinden kendi genetik materyalini çıkarmaya dayanan kişiselleştirilmiş kanser immünoterapileri ve Londra’da yeni başlatılan mRNA terapisi gibi “hazır” ve belirli bir kanser türüne göre uyarlanmış terapötik kanser immünoterapileri. Mobilize olarak bilinen yeni denemenin birincil amacı, bu özel mRNA tedavisinin akciğer veya cilt kanseri olan hastalar tarafından güvenli ve tolere edilebilir olup olmadığını ve tümörleri küçültüp küçültemeyeceğini keşfetmek. Tedavi, bazı vakalarda tek başına, bazılarında ise mevcut kanser ilacı pembrolizumab ile birlikte uygulanacak.
Araştırmacılar, deneysel tedavinin henüz testin ilk aşamalarında olmasına rağmen, yaklaşımın güvenli ve etkili olduğunun kanıtlanması halinde, sonuçta tedavisi zor kanserler için yeni bir seçeneğe yol açabileceğini umduklarını söylüyor.