Netflix filmi ‘Mary’ tartışmaların odağında. Film Nasıralı İsa’nın annesi Meryem’in çocukluğunu ve ‘kurtarıcı’yı doğurduğu zaman dilimini ele alıyor. Ancak, başrolde ‘Filistinli Meryem’i, İsrailli aktris Noa Cohen’in canlandırması tepki topluyor. Filmi izleyen birçok sosyal medya kullanıcısı, Yahudi lobisinin baskısıyla İsa’nın doğuş hikayesinden otantik Filistin mirasının acımasızca silinmesini onaylamadıklarını dile getirerek, boykot çağrısında bulunuyor.
SALİHA SULTAN
İsrail’in topraklarına çöktüğü Filistin halkına uyguladığı 75 yıllık zulüm 7 Ekim 2023’ten beri bütün dünyanın gündeminde. Bu sistematik katliam bu kez şaşırtıcı bir şekilde Batılı halkların, sanatçıların muazzam tepkileri ile daha çok gündemimize giriyor. İsrail lobisinin susturmaya çalıştığı bu kitleler, Filistin halkının maruz kaldığı soykırıma sokaktan müzeye her alanda işinden olma pahasına dikkat çekiyor. Oscarlısından Nobellisine birçok sanatçı Filistin halkının hakkını yedirmemek için her alanda Yahudi lobisine karşı savaş veriyor. Ancak dünyanın yeni bir yıla girmeye hazırlandığı, Hristiyan aleminin Noel’i kutladığı bugünlerde kim diyebilirdi ki, iş bu noktaya varacak, Filistin halkının Hz. İsa’nın doğuşundaki rolü bile çalınacak?
HRİSTİYANLAR DA TEPKİLİ
Netflix’in son filmi ‘Mary’, 6 Aralık 2024’te vizyona girmesinden bu yana tartışmaların odağında. Amerikalı DJ Caruso’nun yönettiği ve Fas’ta çekilen film, Nasıralı İsa’nın annesi Meryem’in çocukluğunu ve bebeğini doğurduğu zaman dilimini ele alıyor. Ancak, başrolde ‘Filistinli Meryem’i, İsrailli aktris Noa Cohen’in canlandırması hem Filistin yanlılarından hem de muhafazakar Hristiyan gruplarından yoğun eleştiriler alıyor. Oyuncu kadrosunda ayrıca başrollerde Yusuf’u canlandıran Ido Tako, Ori Pfeffer, Mili Avital, Keren Tzur ve Hilla Vidor gibi birkaç İsrailli oyuncu daha yer alıyor. Eleştirmenler, İsrail’in Filistin halkına soykırım uyguladığı bir dönemde oyuncularını sadece İsraillilerden seçmenin politik duyarsızlığına ve Filistin kimliğini ve tarihini göz ardı eden bir anlatıyı sürdürmesine tepkili. Filistin yanlısı aktivistler, Cohen seçiminin Meryem’i modern bir İsrail kimliğiyle uyumlu hale getirdiğini ileri sürüyor. Hristiyanlar ise İsrail’in sadece müslüman kültürüne değil, hristiyan kültürüne ait miraslara da bombalar yağdırdığını hatırlatarak öfke kusuyor. Filmi izleyen birçok sosyal medya kullanıcısı, Yahudi lobisinin baskısıyla otantik Filistin mirasının acımasızca silinmesini onaylamadıklarını dile getirerek, boykot çağrısında bulunuyor.
Sonuç olarak, Netflix’in ‘Mary’ filmi inanç temelli hikaye anlatımının ve günümüz gerçeklerinin kesiştiği noktada Yahudi lobisine kurban gidiyor. Bütün dinlerde saygı duyulan bir figürün doğuş hikayesine dair yeni bir bakış açısı sağlama iddiasındaki film, en başından tarihsel doğruluktan şaşarak, Filistin’in kültürel mirasını yok sayarak ‘ölü doğuyor’. 2020 Noel’inde bütün dinlere aynı mesafede olan ve herkes tarafından beğenilen ‘Mesih’ dizisini üretme başarısını gösteren Netflix, 2025 Noeli’ndeki bu ‘mesih’ anlatısı ile çuvallıyor.
‘BUGÜNKÜ KRAL’DAN FARKSIZ BİR KRAL
Filmde, Oscarlı aktör Anthony Hopkins de yaşadığı güç zehirlenmesi ile halkına zulmeden, tahtını kurtarmak için Meryem’in doğurduğu ‘kurtarıcı’nın öldürülmesi emrini veren Kral Hirodes’i canlandırıyor. Kral Hirodes’in Meryem’in büyüdüğü tapınağa yaptığı bir ziyaret sahnesinde Türk asıllı Alman oyuncu Mehmet Kurtuluş’un canlandırdığı tapınak lideri ‘Bava Ben Buta’ya sarf ettiği şu sözler ise bugün Filistin halkına zulmeden İsrail’in sözde savunusunun net tasviri: “Ben sadece tehdit altında hissettiğinde kendisine ait olanı savunan oklu bir kirpiyim.” Genel olarak İsa’nın doğuşu mucizesini başarılı bir anlatıya dönüştürmekte zayıf olan filmin en etkileyici sahnesi ise kralın zulmü altında ezilen halkın kurtarıcının doğumunu beklediği sahneler. ‘Gökte bütün yıldızlardan daha parlak bir yıldız’ın doğmasının bir kurtarıcının habercisi olduğuna inanan halk, Beytüllahim’in göğüne bakarak o yıldızı arıyor. Bu sahneleri izleyenlerin bugün yaşanan soykırımın ışığında Filistin halkının yüzyıllar sonra hala bir kurtarıcı beklediğini düşünmemesi imkansız.
VATİKAN'DAKİ KEFİYEYİ YAHUDİ LOBİSİ YUTTU
Vatikan’da 7 Aralık’ta sergilenen İsa’nın doğuşu sahnesinde, bebek İsa, bütün dünyada Filistin mücadelesinin simgesi olan kefiye üzerinde uyuyordu.
Geçen hafta Vatikan’da sergilenen, Filistin davasının sembolü kefiye üzerinde yatan bebek İsa heykeli ortadan kayboldu. İtalyan medya kuruluşları, Vatikan’da Papa Francis’in 7 Aralık’ta düzenlediği Noel Ayini’nde görülen ve Yahudi lobisinin tepkisi ile karşılaşan kefiyenin eksik olduğunu farketti. Bebek İsa’nın heykelinin üzerinde uyuduğu geleneksel Filistin kefiyesi 11 Aralık Çarşamba günü
İsa’nın Doğuşu sahnesi kurulumundan kaldırılmıştı. Vatikan, haberlerin ardından ‘Crooks News’ portalında heykelin kaldırılmasına ilişkin herhangi bir açıklama yapmadı. Filistin’de İsa’nın doğduğu şehir olan Beytüllahim’de yaşayan sanatçılar Johnny Andonia ve Faten Nastas Mitwasi tarafından tasarlanan heykel ayin öncesi Papa’ya hediye edilmişti. Papa Francis ayin sırasında, silah endüstrisine yapılan yatırımları eleştirerek Ortadoğu’da barış çağrısını yinelemişti. Papa Francis, İsrail’in Gazze’deki katliamlarının ‘soykırım niteliğinde’ olduğunu söylemesi nedeniyle de daha önce eleştirilere maruz kalmıştı. Basına yansıyan haberlerin ardından Vatikan Basın Ofisi, kefiyenin 24 Aralık’ı 25 Aralık’a bağlayan Noel yortusunun kutlanacağı gece doğum sahnesi maketine tekrar yerleştirileceğini açıkladı.