Türk sinemasının efsane ismi Cüneyt Arkın bugün hayatını kaybetti. Usta oyuncunun hayatını kaybetmesiyle birlikte vatandaşlar 'Cüneyt Arkın kimdir, kaç yaşında?' gibi soruları merak ediyor. İşte Cüneyt Arkın'ın Yeşilçam'a altın harflerle yazılan sinema kariyeri...
Türk seyircisi doktorluk mesleğini yapmak yerine oyunculuk yapmayı seçen Cüneyt Arkın'la ilk kez 1960'lı yıllarda karşılaştı. Yapımcı ve yönetmen Halit Refiğ ile yedek subay olarak askerliğini yaptığı Eskişehir 1. Ana Jet Üssü'nde çekimleri devam eden Şafak Bekçileri isimli filmin setinde tesadüfen tanışması Cüneyt Arkın'ın sinema kariyerinin başlamasına neden oldu. Kariyeri boyunca 300'den fazla filmde rol alıp bir o kadar da ödül kazanan Cüneyt Arkın, bugün 85 yaşında hayatını kaybetti.
Cüneyt Arkın'ın geçtiğimiz günlerde piyasaya çıkan Benim Kahramanım Türk Halkıdır isimli kitabında yakın dostu ve meslektaşı Kemal Sunal'la yaşadığı bir anıya yer vermesi Türkiye'de gündem oldu. Arkın'ın, arabesk müziğin önemli isimleri arasında yer alan Orhan Gencebay'a ithafen Kemal Sunal tarafından dile getirildiğini ifade ettiği iddialar sonrası Gencebay canlı yayında "Cüneyt Arkın'ın söylediği her şey yalan. Neden bana böyle davranıyor anlamıyorum" açıklaması yaptı.
Peki Cüneyt Arkın kimdir, hayatımıza nasıl girdi, hangi filmleriyle gişelerde seyirci rekoru kırdı. Fatih'in Fedaisi Malkoçoğlu filmleriyle akıllarda yer edinen Cüneyt Arkın, Yeşilçam'da kimi zaman babacan bir komiseri, kimi zaman kovboyu, kimi zaman da toplumsal hikayeleri anlatan filmlerin başrolü olarak karşımıza çıktı. Türk tipi western filmlerde de boy gösteren Cüneyt Arkın, aksiyon sahnelerinde sergilediği performansla bugün birçok ünlü oyuncunun dublör kullanarak altından kalkabildiği zorlu rolleri başarıyla canlandırdı.
SİRKTE ALDIĞI EĞİTİMLE BEYAZ PERDENİN TOZUNU ATTIRDI
Cüneyt Arkın'ın 1964 yılında oynadığı Gurbet Kuşları filminin finalindeki kavga sahnesi, oyuncunun kariyerinde bir kırılma noktası oldu. Bir süre daha duygusal-romantik jön karakterlerini canlandırdıktan sonra yine kendisini sinemaya kazandıran yapımcı Halit Refiğ'in önerisiyle aksiyon filmlerine yöneldi. Bu dönemde İstanbul'a gelen Medrano Sirki'nde altı ay süreyle akrobasi eğitimi aldı.
Medrano Sirki'nde aldığı eğitimle edindiği tecrübeleri bugün bile izlerken seyirciyi heyecana getiren Malkoçoğlu ve Battalgazi filmlerinde başarıyla sergiledi.
Oyuncu kısa sürede avantür filmlerin en aranan oyuncusu hâline geldi. Cüneyt Arkın, romantik filmlerle başladığı sinema yaşantısını hareketli filmlerle sürdürse de birçok farklı türde karakter rolünü başarıyla canlandırmasını bildi.
Kariyeri boyunca westernden komediye, macera filmlerinden toplumsal filmlere kadar değişik türde filmler çekti.
Özellikle Maden (1978) ve Vatandaş Rıza (1979) filmleri, Cüneyt Arkın'ın bu alandaki kariyerinde özel bir yeri olan filmler arasında gösteriliyor.
Artist dergisinin açtığı yarışmayı kazanarak Türkiye'nin tanıdığı bir isim haline gelen Cüneyt Arkın, sinemada gerçek ismi olan Fahrettin Cüreklibatur'u hiç kullanmadı. Türk seyircisi onu hep Cüneyt Arkın olarak bildi ve sevdi.
YILMAZ GÜNEY'E YAPILAN HAKSIZLIĞA SESSİZ KALMADI
Cüneyt Arkın, 12 Mart dönemi sırasında, 4. Altın Koza Film Festivali'nde (1972) jürinin ilk oylamasında Yılmaz Güney'i Baba filmindeki rolüyle en iyi erkek oyuncu seçilmesine rağmen daha sonra siyasi baskılarla Yılmaz Güney'in yerine, kendisini En İyi Erkek Oyuncu seçilmesine karşı çıktı ve verilen ödülü reddetti. Oyuncu bu ödülü Yaralı Kurt filminde gösterdiği performans nedeniyle layık görülmüştü.
Cüneyt Arkın'ın yine başrolünü oynadığı Türk sinemasına ayrı bir renk getiren, yönetmenliğini Çetin İnanç'ın yaptığı 1982 tarihli Dünyayı Kurtaran Adam zamanla bir kült film hâline geldi. 1980'li yıllarda Ölüm Savaşçısı, Kavga, Sürgündeki Adam ve İki Başlı Dev gibi aksiyon filmlerinden sonra, 1990'lı yıllarda da polisiye dizilere yöneldi.
Cüneyt Arkın, binicilik ve karatede uzman sporcu unvanına sahiptir.
Arkın, oyunculuğun yanı sıra televizyon programları sunmuş ve kısa bir süre gazetelerde sağlıkla ilgili köşe yazarlığı da yapmıştır. 2009 yılında omurgasındaki sinir sıkışmasından dolayı yaklaşık üç ay hastanede tedavi gördü.
İLK EVLİLİĞİ KISA SÜRDÜ
Cüneyt Arkın ilk evliliğini 1964 yılında kendisi gibi doktor olan sınıf arkadaşı Güler Mocan ile yaptı. 1966 yılında kızları Filiz doğdu. Cüneyt Arkın'ın bu evliliği sinemada ilerleyen kariyeri ile evlilik hayatının aynı çizgide yürütülememesi nedeniyle sona erdi.
Fahrettin Cürekibatur, Cüneyt Arkın ismini ilk kez 1968 yılında kullandı ve o sene bir çini fabrikası sahibi olan varlıklı bir ailenin kızı Betül Işıl ile tanıştı. İsviçre'de bir üniversite mezunu olan Işıl, o sırada uçuş görevlisi olarak çalışıyordu. Cüneyt Arkın, 1968 yılında boşandıktan bir yıl sonra, 1969'ta Betül (Işıl) Cüreklibatır ile nişanlandı, 1970'te evlendiler ve 1971'de boşandılar. Kısa süre sonra yeniden evlendiler ve bu evlilikten de Kaan ve Murat adlarında iki çocuğu oldu. Kızı bir şirkette genel müdürlük yapan Arkın'ın oğullarından Murat da babası gibi oyunculuk kariyerini seçmiştir.
Bir dönem alkolizm tedavisi görmüş olan Arkın, alkol, uyuşturucu ve gençliğin sorunları konulu sayısız konferans vermiş, bunlarla ilgili teşekkür beratları ve onur ödülleri aldı.
CÜNEYT ARKIN SİYASİ ARENAYA DA ÇIKTI
Sinemadaki başarısı Cüneyt Arkın'a siyaset sahnesinde de bazı tekliflerin gitmesine neden oldu. Milliyetçi kimliğiyle bilinen Cüneyt Arkın 2002 Genel Seçimlerinde Anavatan Partisi'nden Eskişehir milletvekili adayı olması için Mesut Yılmaz tarafından teklif götürüldü.
Cüneyt Arkın daha sonraki yıllarda ise İşçi Partisi adına düzenlenen ve bir grup bilim adamı, aydın ve sanatçının katıldığı İşçi Partisi Hükümeti’nde Göreve Hazırız kampanyasına katılarak, yeniden siyaset sahnesinde yer aldı.
Cüneyt Arkın seyircisiyle en son yine tarihi bir dizi olan başrolünü Burak Özçivit'in canlandırdığı Kuruluş Osman dizisinde yer aldıktan sonra dizideki rolü bitince yapımdan ayrıldı.
