Kapalı otoparkta üretiliyor, talep üstüne talep geliyor! Şehrin göbeğinde ilaçsız tarım! Yetiştirdiği ürünler, müşterileri kapısına diziyor...
İstanbul Sarıyer'deki bir alışveriş merkezinin kapalı otoparkında, dört girişimcinin öncülüğünde topraksız ve dikey tarım yöntemiyle sebze üretimi gerçekleştiriliyor. Bu yenilikçi yöntem, kapalı ve kontrollü bir ortamda sebzelerin üretilmesini sağlıyor, böylece değişen iklim koşullarından etkilenmeden yıl boyunca mevsim bağımsız üretim yapılabiliyor.
ŞEHİR TARIMINDA YENİ ADIM: AVM OTOPARKINDA TARIM
Firmanın kurucu ortaklarından Halil Beşkardeşler, bu çalışmanın temel amacının şehirde tarım olduğunu belirterek, alışveriş merkezinde kurulan özel laboratuvar ortamında üretim yapıldığını söyledi. Beşkardeşler, "Burada üretilen ürünler hasat edildiği an, ilgili restoran ve son tüketicilere gruplar üzerinden teslim ediliyor. Yani üretilen ürün çok taze, besin değeri çok yüksek ve herhangi bir nakliye ve kayıp yaşamadan tüketicilere ulaştırılıyor. Dolayısıyla şehrin göbeğinde olmamızın en büyük sebebi bu" dedi.
TOPRAKSIZ VE PESTİSİTSİZ ÜRETİM
Beşkardeşler, tesisin topraksız tarım teknolojisini kullandığını ve pestisit gibi zararlı ilaçlara ihtiyaç duymadıklarını belirtti. Bitkilerin ihtiyaç duyduğu fotosentez, özel LED aydınlatmalarla sağlanırken, ortam sıcaklığı ve nem oranı sürekli kontrol altında tutuluyor. Beşkardeşler, bu yöntemle üretilen sebzelerin tamamen doğal olduğunu vurgulayarak, "Kapalı ve izole bir ortamda üretim yapıyoruz. Yatay alanda değil dikeyde üretim yapıyoruz. Dolayısıyla çok geniş arazilerde ve açık alanda üretim yapmadığımız için herhangi bir haşere ya da pestisit ilacı kullanmak zorunda kalmıyoruz. Dolayısıyla bu aslına bakarsanız bizim en büyük artılarımızdan bir tanesi. Doğal ortamda yani geleneksel tarımda ya da serada üretim yaparken kullandığınız ilaçlar fotosentezle bitki hücrelerine işliyor. Dolayısıyla yedikten sonra da ileriki zamanlarda sıkıntılar yaşanabiliyor. Ama bu ortamda öyle bir şeye ihtiyaç olmadığı için sıfır pestisit, herhangi bir ilaçlama yapmadan ve hormon kullanmadan üretim yapıyorsunuz" diye konuştu.
315 KAT DAHA VERİMLİ ÜRETİM
Tesiste marul, kale, pazı, fesleğen, reyhan, kişniş, mizuna ve Çin lahanası gibi birçok yeşil yapraklı sebzenin yetiştirildiğini ifade eden Beşkardeşler, dikey tarımın sunduğu avantajları anlattı. "Buradaki fabrikayı bir dönüm olarak düşünürseniz 315 dönüme tekabül eden üretim yapıyoruz. Bu fabrikamızın yıllık kapasitesi yaklaşık olarak 900 bin ila 1 milyon adettir. Bitkiye en iyi şartları sağlıyoruz, yatay alandan bağımsız dikey alanda üretim yapıyoruz. Metrekaredeki üretim sıklığımız, katlı üretim yapmamız, bitkiye ihtiyacı olan şartları daha hızlı verdiğimiz ve daha iyi imkanları sağladığımız için bitkinin daha hızlı gelişmesi gibi çarpanlarla ilerlediğimizde 315 kat daha verimli üretim yapabiliyoruz" dedi. Beşkardeşler, tesisin yıllık kapasitesinin 900 bin ila 1 milyon ürün olduğunu ekledi.
Sürdürülebilir tarım yöntemlerinin önemine dikkat çeken Beşkardeşler, bu üretim modelinin çevresel faydalarına da değindi. Şehir içinde üretim yapılması sayesinde fosil yakıt kullanımının azaldığını belirten Beşkardeşler, "Orada ciddi şekilde karbon ayak izini azaltıyoruz. İkincisi pestisit kullanmıyoruz. Kullandığınız zaman çevreye zarar veriyorsunuz. En önemlisi geleneksel tarım yöntemlerine göre su kullanımımızda yüzde 95’ten daha fazla tasarruf sağlıyoruz. Bu anlamda bu tip üretim metodolojisi ciddi anlamda doğaya fayda sağlıyor, kaynakların kullanımını daha verimli hale getiriyor" diyerek doğaya olan katkılarını vurguladı.