İstanbul'da iş yerine ait bir araca şişe attığı gerekçesiyle Engin Yalçın ile tartışan Derviş Karadağ, Yalçın'ın alnına kalem saplamıştı. Yalçın, bir hafta tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetmişti. 18 yılla yargılanan Karadağ, "Tam olarak elimde kalem olup olmadığını, ona saplayıp saplamadığımı hatırlamıyorum. Anlık öfkeme denk geldi" dedi.
İstanbul Beyoğlu’nda Engin Yalçın (43) ile işyerine ait araca şişe fırlattığı için tartıştıktan sonra kalemle alnından yaralayıp 1 hafta sonra kaldırıldığı hastanede ölümüne sebep olmakla suçlanan Derviş Karadağ (22), 18 yıla kadar hapis istemiyle hakim karşısına çıktı.
Karadağ "Küfür edince tahrik oldum. Bir kez yumruk attığımı hatırlıyorum. Tam olarak elimde kalem olup olmadığını, ona saplayıp saplamadığımı hatırlamıyorum. Anlık öfkeme denk geldi" derken, avukatı ölümün kalem darbesiyle gerçekleşmesinin mümkün olmadığını ve müvekkilinin tahliyesini talep etti. Mahkeme, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi.
İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşmaya, tutuklu sanık Derviş Karadağ getirildi. Ölen Engin Yalçın'ın yakınları da duruşmaya katıldı.
'ELİMDE SADECE SİPARİŞ KAĞIDI VE KALEM VARDI'
Börekçi dükkanında üç aydır garsonluk yaptığını söyleyen sanık Derviş Karadağ, yoldan geçen bir kadını maktul ve arkadaşlarının önünü keserek taciz ettiklerini iddia ederek olayı şöyle anlattı:
“Bayan dükkana girip yardım istedi, 'Polis çağıracağım' dedi. Tüm müşteriler bu olaydan rahatsız olup gittiler. Maktul ve arkadaşları ikili, üçlü grup halinde dışardaydılar. Sabah saatleriydi, ellerinde alkol şişeleri vardı. Kavga edip tartışıyorlardı. Ellerindeki şişeyi iş sahibine ait arabaya da fırlattılar. Yanlarına gittim. Elimde sadece sipariş aldığım kağıt ve tükenmez kalem vardı. Arabaya kimin şişe fırlattığını sordum, maktulü gösterdiler. Maktule, 'Niye fırlattın' diye sorunca maktul 'Sanane' deyip küfür etti.”