Cumhurbaşkanı Erdoğan, AFAD – DSİ sel ve taşkın risk azaltma protokol töreninde açıklamalarda bulundu. İstanbul Küçükçekmece’de bulunan bir parkın içinde bulunan su dolu çukura düşen 5 yaşındaki Edanur'un hayatını kaybetmesine ilişkin konuşan Erdoğan, "İstanbul'un göbeğindeki parkta 5 yaşındaki evladımız göz göre göre hayatını kaybetti. Parkta basit önlemler alınmadı. Lafa gelince mangalda kül bırakmayanların sesi soluğu çıkmadı." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AFAD – DSİ sel ve taşkın risk azaltma protokol töreninde konuştu. İstanbul'un Küçükçekmece ilçesindeki sahil parkında yapılan kazı çalışması sonrasında oluşan su birikintisine düşerek hayatını kaybeden 5 yaşındaki Edanur'un ölümüne ilişkin "İstanbul'un göbeğindeki parkta 5 yaşındaki evladımız göz göre göre hayatını kaybetti. Parkta basit önlemler alınmadı. Lafa gelince mangalda kül bırakmayanların sesi soluğu çıkmadı." diye konuştu.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
İçişleri ve Tarım Bakanlıklarımızın yöneticileri, değerli kardeşlerim sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Sizlerle beraber olmaktan memnuniyet duyuyorum. AFAD - DSİ iş birliği ile kritik bir adım daha atıyoruz. Devletimizin ilgili kurumlarının sel öncesi ve sonrası için teknik kapasitesini güçlendiriyoruz.
Protokol her iki kurumun etkinliğini artıracak. İş makinelerinin devir teslimini gerçekleştiriyoruz. Ekskavatör sayısı böylelikle 816'ya ulaşacak. Heyelan riski yüksek yerlerde görev yapacaklar. Öncelikle senelerce yaşadığımız sel, heyelan afetlerinin önüne geçeceğiz. Yoğun yağış dönemi başlamadan tedbirleri hayata geçireceğiz. Depremler, seller, yangınlar gibi olayların önüne geçemeyiz ama yol açacağı hasarları en aza indirmek bizim elimizde.
Bugünkü imza töreni ile yağış mevsimi çalmadan kapımızı riske karşı üzerimize düşeni yapıyoruz. 2024 yılını daha sorunsuz, can ve mal kaybı yaşamdan atlatacağımıza inanıyorum. AFAD ve DSİ'ye kolaylıklar diliyorum.
Ülkemiz coğrafi olarak da kritik bir yerde, önlemlerimizi buna göre almalıyız. Türkiye aynı coğrafyayı paylaştığı ülkelerle iklim krizinin can alıcı sonuçlarını ef fazla hisseden devletlerin başında geliyor.
BASİT TEDBİRLER ALINMADIĞI İÇİN ÇOCUĞUMUZU KAYBETTİK
Son yıllarda depremden sel baskınlarına, salgından savaşa çok farklı sınamalarla karşılaştık. Binlerce canımız plansızlığa kurban giderken vaktiyle önlem alındığında can ve mal kaybını azaltacağımızı bu hadiselerle gördük. İstanbul'da parkta basit tedbirler alınmadığı için 5 yaşındaki çocuğumuzu kaybettik. Gece kulübünde 29 kardeşimizi, Teleferikte 1 vatandaşımızı ihmallerde kurban verdik. Lafa gelince işçi hakları konusunda mangalda kül bırakmayanların sesi soluğu çıkmadı. Teleferik sorumlusunu neredeyse demokrasi kahramanı ilan edeceklerdi. 6 Şubat'ta nasıl tavır aldıklarını hatırlıyoruz. Devletimizin kurumlarına karşı linç kampanyası yürüttüler. Resmi kurumlarımız, askerimiz, polisimiz yardım ve kurtarma görevlilerimiz fütursuzca eleştirildi. Bu kirli kampanyayı sırf oy tercihinden dolayı depremzedeleri hedef alacak kadar ileri götürdüler. Bu depremleri son bir asırda maruz kaldığımız afetti.
YIL SONUNA KADAR 200 BİN KONUTU TESLİM EDECEĞİZ
850 bin bağımsız bölüm kullanılamaz hale geldi. Aramızdan ayrılan 53 binden fazla kardeşimizin acısı yüreklerimizde hiç dinmeyecek. Rabbim kaybettiğimiz kardeşlerimize merhamet eylesin. Ekonomik zorluklarımız depremle daha da ağırlaştı. Bu zorlulukların üstesinden geliyoruz geleceğiz. Her ay 10-15 bin konut teslimatı yaparak bu rakamı yıl sonuna kadar 200 bine ulaştırmayı hedefliyoruz. 6 Şubat kırılma noktası oldu. Deprem öncesi afete hazırlık olarak her adımın faydasını gördük. Daha önce afet yönetimi farklı kurumlardaydı. Bu da ciddi koordinasyon sorunu olarak ortaya çıkıyordu. 2009'da AFAD'ı kurduk. Devletimizin ilgili tüm kurumlarını afet öncesi ve sonrası süreçlere dahil ederek iş birliğini güçlendirdik. Vatandaşlarımız en sıkıntılı günlerinde devletini yanında buluyor. DSİ de orman yangını ve taşkınlarda mücadelede vazgeçilmez roller üstleniyor.
YIKILAN BİNALARIN YÜZDE 90'DAN FAZLASI 99 ÖNCESİ YAPILAR
Vatandaşımızın en zor günlerinde devletimiz seferber olmuştur. Zaman zaman ortaya çıkan sorunları da çözüme kavuşturuyoruz. 2013'ten bu yana TOKİ tarafından yapılan konut 1 milyon 351 bini aşıyor. TOKİ binalarımız 6 şubattan alnının akıyla çıktı. Yıkılan binaların yüzde 90'dan fazlası 99 öncesi yapılanlardı.
TABİATA SAYGILI OLMALI, GEREKEN TEDBİRLER ALINMALI
Dere yatağına inşa edilen binanın yüzde 100 güvenli olduğunu kimse söyleyemez. Bakımı zamanında yapılamayan dereler ciddi risk taşıyor demektir. Bedel ödemek kaçınılmaz hale geliyor. Her iki bakanımız karşı karşıya olduğumuz tehditleri ifade etti. Bugüne kadar DSİ'nin inşa ettiği tesisle 20 milyon dekar alanda taşkın kontrolü sağladık. Toplam 1500 adet sel, su baskını ve taşkın meydana geldi. Bu afetlerde 113 insanımızı kaybettik. Sadece taşkınlardan dolayı oluşan fatura 4 milyar doları bulmakta. Yuvalarımızda gönül rahatlığı ile oturmak istiyorsak hem tabiata saygılı olmak hem de gereken tedbirleri almalıyız.
Nüfusunun yüzde 71'i deprem riski yerlerde ikamet eden ülkemiz için deprem çalışmaları tercihten öte zorunluluk. Bilim insanları uyarırken Tokat ilimiz sarsılmışken, İstanbul için beka meselesi haline gelmişken hiçbirimizin dönüşüm projelerini önemsiz hale getirme lüksü yoktur. Ülke meselelerinin siyasi partisi olmaz. Afetlere hazırlık bizim nazarımızda siyaset üstüdür. Bizim amacımız vatandaşımızı yaşatmaktır. Siyasi rekabetten, para hırsından dolayı daha fazla acı çekmek istemiyoruz.