Tarihin derinliklerine karışan ve gizemi hala çözülemeyen hazinelerin izi, dünyada hala araştırmacılar, tarihçiler ve define avcıları tarafından takip ediliyor. Öyle ki dünyanın peşine düştüğü bu hazinelerden birinin Türkiye’de olabileceği de konuşuluyor…
Dünyada gemi batıkları, unutulmuş define yatakları ile efsanevi hazinelerin bulunması için yoğun çaba gösteriliyor. Bu hazineler içinde, tarihin en büyük gizemlerinden biri olarak görülen ve hala ortaya çıkarılamayanlar da yer alıyor. Define avcılarının ve tarih araştırmacılarının dikkatini çeken bu hazineler, yüzyıllardır merak uyandırmaya da devam ediyor. Araştırmalar, bu hazinelerin bulunması ile tarihin önemli bir parçasının gün yüzüne çıkacağını düşünüyor.
Gizemini koruyan hazineler içinde olanlarla ilgili yeni bulgu ve araştırmaların ortaya çıkması, dünyada büyük bir ilgiyle takip ediliyor. Define avcıları ile tarihe merakı olanlar, bu gizemli hazinelerin izini sürmeye ve sırlarını çözmeye devam ediyor. İşte, dünyanın peşinde olduğu paha biçilemeyen 10 hazine:
10- CENGİZ HAN’IN MEZARI
Cengiz Han, 1227 yazında Yinchuan'daki Sarı Nehir boyunca uzanan bir sefer sırasında öldü. Cengiz Han'ın cesedi, Burkhan Haldun Dağları’nın bilinmeyen bir yerinde isimsiz bir mezara gömüldü. Tarihçiler, isimsiz gömülme fikrinin ölümünden yıllar önce kendisinin dile getirdiği bir istek olduğunu iddia ediyor. Türbe yok, tapınak yok, mezar taşı yok.
Cengiz Han’ın mezarının çok değerli altın ve gümüş eşyalarla dolu olduğuna inanılıyor. Yüzyıllarca süren araştırma ve kazılardan sonra bile bu mezarın izine rastlanmadı.
9- FABERGE YUMURTASI
Faberge Yumurtası, Rus Çarı 3. Alexander ile 2. Nicholas’a verilen değerli taş kaplı paskalya yumurtasıdır. Kayıp 8 yumurtadan biri bulunduğu zaman tam 33 milyon dolara satışı yapılmıştı.
8- TAPINAK ŞÖVALYELERİ HAZİNESİ
Tapınak Şövalyeleri 1119'da kurulmuş, Avrupa'daki ilk ve en ünlü dini askeri tarikatlardan biridir. Asıl amacı, yeni Kudüs Krallığı’nı savunmak ve kutsal yerleri ziyaret eden Hristiyanları korumak olsa da zamanla muazzam bir etki ve zenginlik kazandı. Öyle ki Tapınakçıları karşısında bir tehdit olarak gören Fransa Kralı IV. Philip, onlarla başa çıkmak için Papa'nın yardımını alarak 1307'de en etkili şövalyeleri tutukladı ve hazine sandıklarını ele geçirdi.
Ancak bu sandıkların boş olduğu ortaya çıktı. O günden beri ne olduğu ve nerede saklandığı bilinmeyen Tapınak Şövalyeleri hazinesi, 7 asırdır dünyayı büyüleyen bir sır olarak gizemini koruyor.
7- KARASAKAL’IN HAZİNESİ
Tarihin en ünlü korsanlarından birisi olan Karasakal kaptan olmadan önce gemilerde tayfa olarak çalışmıştır. Yalnızca iki yıl kaptanlık yapmasına rağmen bu kısa süre içerisinde her insanın elde edemeyeceği kadar büyük bir servete sahip olmuştur. Karasakal, İngiliz denizcileri ile gerçekleşen bir savaşta ölmüştür. Gerçekleştirdiği pek çok yağmalama sonucunda elde ettiği büyük hazinesi ise bulunamamıştır. Hazinenin bir kısmının müzelerde sergilenirken bir kısmının halen daha bir yerlerde gömülü olduğuna inanılmaktadır. Kuzey Carolina kıyılarında Karasakal’a ait olduğu düşünülen hazineler bulunmaktadır.
6- AMBER ODASI
Amber Odası 1701 yılında Andreas Schutler tarafından yapılmıştır. 6 ton kehribar ile işlenmiştir ve altın varaklı bir odadır. Bu odanın günümüzde nerede olduğu bilinmemektedir. II. Dünya Savaşını da görüp geçirmiş olan bu oda, görenler tarafından dünyanın sekizinci harikası olarak adlandırılmıştır. Nazi silahlarından korunmaya çalışılan oda 1941 senesinde Nazi askerleri tarafından el konulmuştur. Köingsberg Kalesi’ndeki oda, 1945 yılında kalenin kuşatılmasından sonra bulunamamıştır. Almanlar tarafından götürüldükten sonra bombardımanda yok olduğu söylenmektedir. Günümüzde Catherine Sarayı’nda Amber Odası’nın yeniden yapıldığı görülmektedir.
5- MULTİMİLYONER FORREST FENN’İN HAZİNESİ
Forrest Fenn, Rocky Mountains’a 2 milyon dolar değerinde hazine içeren bir sandık sakladı. Sandığın yeri ile ilgili verdiği tek ipucu ise üstünde 'The Thrill of the Chase' (Kovalamanın Heyecanı) adlı bir yazı olduğu. Kanser nedeniyle öleceğini düşünen Fenn, hayatta kalmasının ardından hazineyi gömdü. İpucu olarak da 24 dizeden oluşan bir anı yazısı bıraktı. Fenn’in verdiği fazladan ipuçları da oldukça yararsızdı. Deniz seviyesinden bin 500 metre yukarıda bir yere hazineyi sakladığını söyleyen Fenn’in verdiği bu ipucu yardımcı olmadı çünkü New Mexico’nun rakımı da ortalamada bin 700 metre.
4- ODAK ADASI’NDAKİ PARA ÇUKURU
Ortalama 2 milyon Euro değeri olan hazinen gömülü olduğu konuşulan bu çukur, 18. Yüzyıl korsanlarına kadar gidiyor. Son nefesinde bölgede hazinesi bulunduğu konuşulan Kaptan Kidd, hazinenin peşine birçok kişiyi takmış olsa da bölgede henüz hazineyi bulabilen olmadı.
3- MOSKOVA ÇARLARI KÜTÜPHANESİ
Rus Çarı 4. İvan, kütüphaneyi Roma'dan Moskova'ya getiren büyükannesi Sofia'dan miras aldı. Yunan ve Roma edebiyatının eşsiz şaheserleri de dahil olmak üzere 800'den fazla kitap içeren bu koleksiyonu Avrupa'dan gelen ender el yazmalarıyla zenginleştirdi. Bu yüzden kütüphane tarihçiler ve arkeologlar için büyük öneme sahip. Fakat kendisinin ölümüyle birlikte ortadan kaybolduğu için İvan'ın Kütüphanesi olarak da biliniyor. Efsaneye göre İvan, koleksiyonu Moskova'da bir yere sakladı. Ancak 1584'teki ölümünden sonra kimse koleksiyonun nerede olduğunu hatta var olup olmadığını dahi bilmiyor. Keşfedilirse tarihin ne kadar değişeceğini hayal edebiliyor musunuz?
2- MONTEZUMA’NIN HAZİNESİ
İspanyol fatihlerinden olan Cortes ve adamları 1519 yılında Aztek İmparatoru 2. Montezuma ve halkı tarafından bir tanrı olarak kabul edilmiştir. Cortes’e ve adamlarına altın sunularak tanrıların gideceği düşünülmüştür. Bunun yerine İspanyolların altın açgözlülüğü baş göstermiş ve halka zor zamanlar yaşatmıştırlar. Aztekler, bu tanrıların davranışlarından hiç memnun değillerdir ve en sonunda dini bir festival sırasında Aztek soylularının çoğunun katledilmesi ile ayaklanmıştırlar. İspanyollar kendilerini kurtarmak için rehin aldıkları İmparator Montezuma’yı kullanmıştırlar. Ancak bu durum yetersiz kalarak Montezuma’nın ölmesi ile sonuçlanmıştır. Her şeye rağmen Cortes intikamını almak için geri dönmüştür. Aztek halkı katledilmiştir ve Cortes, geniş bir Meksika imparatorluğunun hükümdarı olmuştur. Bu hazine bazı oyunlara da konu olmuştur.
1-AHİT SANDIĞI
Ahit Sandığı içerisinde Hz. Harun ve Hz. Musa’nın eşyaları bulunmaktadır. Çok değerli ve oldukça da gizemli bir sandıktır. Kutsal kitaplarda adının geçtiği söylenen ve içinde on Emir’in yazıldığı taş tabletlerin bulunduğu Ahit Sandığı, M.Ö. 587 yılında kaybolmuştur. Babil ile yapılan savaş sonucu kaybedildiğine inanılmaktadır.
Bir başka inanışa göre de sandık Etiyopya’dadır. Tamamen altın kaplı olan bu sandık özellikle İsrailler için büyük bir önem taşımaktadır. Kızıldeniz’in yarılmasında ve Jericho zaferinde bu sandığın büyük rolleri olduğu söylenmektedir. Dini açıdan önemli olduğu kadar maddi açıdan da önemli olan bu sandık tarihi bakımdan da araştırılması gereken özel bir hazinedir.
İncil'deki açıklamalara göre Ahit Sandığı, Tanrı'nın insanlar arasındaki varlığını simgeleyen altın kasalı akasya ağacından bir sandıktı. M.Ö. 7. yüzyılda Kral Josiah'nın saltanatı sırasında hala var olsa da Kudüs'ün fethi sırasında kayıplara karıştığına inanılıyor. Şüphesiz, günümüzde de İncil'de bahsedilen en mistik nesnelerden biri olmaya devam ediyor. Ahit Sandığı'nın Türkiye'de olduğu konuşuluyor.