İstanbul'un simgelerinden biri olan Atatürk Havalimanı'nın Millet Bahçesi'ne dönüştürülmesi için yapılan ihale Danıştay tarafından iptal edildi. İBB'nin ihaleyle ilgili itirazını değerlendiren Danıştay 13. Dairesi, ihale sürecinde "ivedilik" şartının yerine getirilmediğine ve ihaleye davet edilen firmaların özel niteliklerinin aranmadığına oybirliği ile karar verdi.
Danıştay, İstanbul'un sembollerinden biri olan Atatürk Havalimanı'nın Millet Bahçesi olarak dönüştürülmesi amacıyla yapılan ihaleyi iptal etti. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), Ankara 16. İdare Mahkemesi'nin ihaleyle ilgili kararını temyiz etmiş ve Danıştay, ihale sürecinde "ivedilik" şartının yerine getirilmediğine hükmetti.
Sözcü'den Özlem Güvemli'nin haberine göre, ihale, 29 Nisan 2022 tarihinde, aralarında Limak, Kolin, Mapa, YSE, YDA ve Yapı ve Yapı şirketinin de bulunduğu iktidarın önde gelen müteahhitlerine kapalı kapılar ardında davet usulüyle düzenlenmişti. Yapı&Yapı şirketi, 2 milyar 127 milyon 978 bin liralık teklifi ile ihaleyi kazanmıştı. Ancak, İBB'nin TOKİ ve Çevre Bakanlığı aleyhine açtığı davada, Ankara 16. İdare Mahkemesi, ihalede hukuka aykırılık bulunmadığına karar vererek davayı reddetmişti.
Danıştay'ın 13. Dairesi, İBB'nin temyiz başvurusunu değerlendirerek Ankara 16. İdare Mahkemesi'nin kararında hukuki isabet bulunmadığına ve ihalenin iptaline oybirliği ile karar verdi. Kararda, ihale sürecinde ivedilik şartının gereklilikleri yerine getirilmediği ve ihaleye davet edilen firmaların özel niteliklerinin aranmadığı vurgulandı.
'ALINAN KARAR ŞEHİRCİLİK İLKELERİNE AYKIRI'
Atatürk Havalimanı, 7 Nisan 2019'dan itibaren sivil ve 2 Şubat 2022'den itibaren kargo uçuşlarına kapatıldı. İhalenin iptaliyle, havalimanının pistleri üzerine planlanan spor sahaları, tenis kortları ve cami-külliye inşaatlarının geleceği belirsizliğe kavuştu.
Ayrıca, İBB'nin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından hazırlanan imar planına açtığı dava sonucunda çıkan bilirkişi raporunda, havalimanıyla ilgili alınan kararın şehircilik ilkelerine ve kamu yararına aykırı olduğu, havalimanının olası bir afet durumunda üstleneceği kritik görevin yeterince değerlendirilmediği belirtildi. Bu gelişmeler, Atatürk Havalimanı'nın geleceği ve İstanbul'un şehircilik politikaları açısından önemli bir dönüm noktası oluşturuyor.
