Çanakkale'nin Yenice ilçesinde 4,9 büyüklüğünde meydana gelen deprem, bölgeyi bir kez daha endişelendirirken, uzmanların dikkat çeken bir yorumu kafaları karıştırdı. Prof. Dr. Süha Özden, 4,9 gibi büyük bir depremin ardından artçı sarsıntı olmamasına dikkat çekti.
Çanakkale'nin Yenice ilçesinde dün gece yaşanan 4,9 büyüklüğündeki deprem, bölgede ve çevre illerde endişe yarattı. Deprem, İstanbul ve Bursa başta olmak üzere birçok ilde hissedildi. Bursa'da meydana gelen sarsıntı nedeniyle yaşanan panik bir kişinin hayatını kaybetmesine sebep oldu.
ARTÇI SARSINTILARIN OLMAMASI UZMANLARIN DİKKATİNDEN KAÇMADI
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Süha Özden, yaşanan depremin ardından herhangi bir artçı sarsıntı olmamasının dikkat çekici olduğunu belirtti. Özden, bu durumun yakından izlenmesi gerektiğini ifade ederek, "Bölgemizde son 1,5 aydır mikro depremlerle karşılaşıyoruz. Bu deprem ve olası etkileri üzerinde bilimsel çalışmalarımızı sürdüreceğiz" dedi.
'STRESİN ARTTIĞINI GÖSTERİYOR'
Yenice-Gönen fayı üzerinde gerçekleşen bu deprem, bölgedeki sismik gerilim artışının bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Prof. Dr. Özden, "Marmara Denizi'nin güneyinde son bir yılda sismik aktivitelerde bir artış gözlemliyoruz. Bu da bize bölgede stresin arttığını gösteriyor" şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Süha Özden
Depremin ardından Çanakkale ve çevresinde yaşanan bu sismik hareketlilik, Marmara Bölgesi'nde beklenen büyük bir depremin habercisi olabilir mi sorusu akıllara gelirken, Prof. Dr. Özden, "Kuzey Anadolu Fayı'nın kuzey ve güney kollarında her zaman büyük bir deprem olasılığı var. Ancak dünkü depremin Marmara'daki sismik boşlukla doğrudan bir ilişkisi yok" diyerek, bölge halkını bilinçlendirdi.
Çanakkale ve çevresinde yaşayanlar, bu bilgilendirme ve uyarılar ışığında olası büyük depremlere karşı önlem alırken, bilim insanlarının çalışmaları ve açıklamaları bölgedeki sismik aktiviteler hakkında önemli bilgiler sunmaya devam ediyor. Bu tür doğal olaylar karşısında hazırlıklı olmak ve bilimsel verilere dayanarak hareket etmek büyük önem taşıyor.