Bursa’da yaşayan Bahar Alan, annesinin rahatsızlığından dolayı küçük yaşta zeytinyağının iyileştirici gücüyle tanıştı. Yıllar sonra kurumsal hayattaki kariyerini bırakarak radikal bir karar alan genç kadın, zeytin yetiştirmeye başladı. Bölgedekilerin küçümseyici tavırlarına aldırış etmeyen Alan, şimdi 4 kıtada 12 ülkeye ihracat yapıyor…
Milliyet’ten Betül Topaklı’nın haberine göre Annesi Makedonya göçmeni babası Kayserili olan Bahar Alan, 1976’da İstanbul’da dünyaya geldi. 6 yaşındayken ailesi ile birlikte Bursa’ya yerleşen Alan, annesinin erkek kardeşine hamileyken geçirdiği hastalıkla birlikte zeytinyağıyla tanıştı ve yıllar sonra zeytinyağına yönelerek hayatını değiştirdi…
ZEYTİNYAĞININ İYİLEŞTİRİCİ ETKİSİNİ TANIDI
Alan’ın annesinin saçlarında bir anda yaralar çıkması ve hamile olduğu için ilaç kullanamaması çareyi zeytinyağı ve sirkede bulmalarına neden oldu. O zamanlar zeytinyağı üreticisi olmak gibi bir hayali olmadığını söyleyen Alan, geçmişle ilgili şunları söyledi:
"Üniversiteye hazırlık için gittiğim dershanede mesleki yönelim testi yapmışlardı. Testin sonucunda benim yeteneğimin orman mühendisi ya da ticaret olduğu ortaya çıktı. Biz o yıllarda buna gülüp geçmiştik. Sonrasında ODTÜ Endüstri Mühendisliği bölümünden mezun oldum. Üzerinden yıllar geçti, yaklaşık 20 yıllık kurumsal çalışma hayatım, sonunda içimde çocukluğumdan beri var olan ağaç sevgisi, beni 'ölmez ağaç' diye tabir edilen zeytin ağacı ve mucizevi meyvesi zeytin ile tanıştırdı. Bazen siz başka yöne gitmeye çalışsanız da tesadüflerle varmanız gereken noktaya geliyorsunuz. Ben doğayı ve doğa ile iç içe olmayı seviyorum. Bu işin peşinden gitmemin arkasında yatan neden bu."
DOĞAYA OLAN SEVGİSİNİ ZEYTİN BAHÇESİYLE PEKİŞTİRDİ
Doğaya olan sevgisini 2017’de Ayvalık’ta zeytin bahçesi alarak pekiştiren Bahar Alan, zeytinyağı markası kurarak girişimcilik adımını attı. Markanın ismini “Yeni Bahar ve Yeni Gerçeklik” anlamına gelen Nova Vera koyan Alan, hem hayallerini gerçekleştirdi hem de başka hayatlara dokunma fırsatı buldu.
Markasının tasarımında İtalyan, Amerikalı ve Türk uzmanlardan danışmanlıklar alan Alan, işini en iyi şekilde yapmak için tadım eğitimleri de alarak öğrendiklerini uyguladı. Tüm bu aşamaların ardından ilk hasadında istediği başarıya ulaşamayan genç girişimci kendisine dışarıdan gelen ve bu işten anlamayan bir kadın gözüyle bakılmasına aldırış etmeden, azimle devam ettiğini belirtti.
Araştırmalarına ve eğitimlerine devam ettiğini söyleyen Alan, tüm emeklerinin sonucunu ise hasadın ikinci yılında aldığını belirtti. Öyle ki Alan, ikinci yılda uluslararası yarışmalarda 25’i altın olacak şekilde 41 ödül kazandı.
İLK 10’A GİREN İLK TÜRK FİRMASI
2018 yılında kendini daha da geliştiren Alan, dünya zeytinyağı kalite sıralamasında bir Türk zeytinyağı markasının ilk kez ilk 100 üretici arasına girmesini sağladı. Alan, "100 yıllık Cumhuriyet tarihinde, kuruluşumuzun ikinci senesinde, bizim için çok değerli bir başarıya imza attık. Sonrasında durmadık, yorulmadık sürekli kendimizi geliştirdik. Daha iyiyi hedefledik ve EVOO World Ranking 2020 dünya sıralamasında en iyi altıncı zeytinyağı üreticisi seçilerek ilk 10'a giren ilk Türk firması olduk. 2022-2023 yıllarında 40 bin üretici arasından üst üste dünyanın en iyi dördüncü zeytinyağı üreticisi seçildik. Hedefimiz Türk zeytinyağını dünyanın zirvesine yerleştirmek" ifadelerine yer verdi.
İyi ürün elde etmenin ilk kuralının yağın üretileceği zeytine iyi bakılması olduğunu vurgulayan Bahar Alan, "Bahçelerimizde organik bakım yapıyoruz. Organik demek bakımsız anlamına gelmemeli, hastalıktan korumak ve iyi beslemek için gerçekten çok emek ve çaba gerekiyor. Zeytini ürettikten sonra sıra onu iyi hasat etmeye ve bekletmeden en iyi şekilde işlemeye geliyor. Zeytinyağlarımızda hiçbir ilaç kalıntısı olmadığını akredite testlerle güvence altına alıyoruz. Üretimimizde iki fazlı, çevre dostu sistem kullanıyoruz. Zeytin hamuruna 'su eklemeden' üretim yapıyoruz, böylece karasu oluşmuyor. Katı haldeki pirinamızı ise geri dönüşüm tesislerine göndererek bu ürünün yakıt haline getirilmesine katkıda bulunuyoruz" dedi.
“SOĞUK SIKIM EN ÖNEM VERDİĞİMİZ KONU”
Soğuk sıkıma çok dikkat ettiklerinin altını çizen Alan, "Zeytinler toplandıktan hemen sonra sıkma işlemine başlanıyor. Eğer soğuk sıkmazsanız sıcak su verir veya hamuru bir şekilde ısıtırsanız bu polifenoller 27°C’nin üzerinde bozularak sağlık değerini kaybediyor. Uçucu özelliğe sahip oldukları için bütün özelliklerini kaybediyorlar. O yüzden soğuk sıkımı sağlayabilmek çok önemli. Bir zeytinyağına soğuk sıkım denebilmesi için zeytin hamurunun, üretimin hiçbir aşamasında belli sıcaklığın üzerinde ısınmaması gerekli. Soğuk sıkım yapılabilmesi için sıkım yapılan makinenin sürtünmeyi azaltan belli bazı özelliklere sahip olması ve gerektiğinde hamurun soğutulmasına imkan tanıması önemli" sözlerini kullandı.
Üretimlerine 3 milyon dolarlık yatırım yaparak başladıklarını, geçen süre içinde yaptıkları yeni zeytin işleme hattı, güneş enerjisi sistemi, otomatik şişeleme hattı gibi modern teknoloji destekli ilave yatırımlarla kapasitelerini artırmaya devam ettiklerini söyleyen Bahar Alan, sözlerini şöyle noktaladı:
"Amacımız kullanıcılarımıza sağlıklı ürün ulaştırıp, sağlıklarına katkı sunabilmek. Biz doğru bakım, yer seçimi, sıkım tekniği, hasat zamanı gibi birçok etkeni bir araya getirerek çok yüksek polifenol değerine sahip bir zeytinyağı ürettik. Hedefimiz her sene daha iyisini başarmak."