Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca "himmet" adı altında FETÖ'ye kaynak sağladıkları gerekçesiyle, 4 kişi hakkında hazırlanan iddianamede, şüphelilerin himmet toplantısına davet için "yüzmeye beklemek", "kavurmaya davet", "çay programı"; himmet parası içinse "ayakkabı" ve "tereyağı" ifadelerini kullandığı belirtildi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca "himmet" adı altında Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) kaynak sağladıkları gerekçesiyle, 4 kişi hakkında "terör örgütü üyesi olmak" suçundan hazırlanan iddianamede, şüphelilerin himmet toplantısı ve toplanacak himmet parası için şifreli ifadeler kullandığı da yer aldı.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilen iddianamede, şüpheliler Ertan Gök, Murat Ulaş, Osman Yılmaz ve Ömer Akbudak'ın, "silahlı terör örgütü üyesi" olma suçundan 7 yıl altışar aydan 15'er yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi.
İddianamenin başlangıç kısmında FETÖ'nün yapılanması, amacı ve stratejilerine yer verildi. FETÖ/PDY'nin, kuruluş yıllarından itibaren toplumun dini duygularını suistimalle "himmet, infak, kurban ve burs" adı altında topladığı parayla amaç ve ideolojileri doğrultusunda yetiştirdiği öğrencilerini kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin tüm anayasal kurumlarını ele geçirmeye, aynı zamanda uluslararası düzeyde büyük bir siyasi ve ekonomik güç haline gelmeye çalıştığına yer verildi.
Örgütün finans teminine yönelik faaliyetlerini yürütmek üzere, her yıl bölge illerinden birinde "Bölge İmamı Başkanlığında" toplantılar yaptıkları kaydedilen iddianamede, bu toplantılarda örgüt adına finans sağlama görevini yerine getirecek şahıslardan oluşan mütevelli heyetleri oluşturulduğu, bu heyetin "İl imamı" olan örgüt mensubunun altında bulunduğu, oluşturulan mütevelli heyetleri ile yaptıkları toplantılarda il yapılanmalarının, örgüt adına toplayacakları maddi kaynaklar ile ilgili hedef belirledikleri ifade edildi.
İddianamede, toplanan paranın bir kısmının örgütün amaç ve ideolojileri doğrultusunda insan kaynağı yetiştirmek üzere yurt içinde ve yurt dışında faaliyet gösteren ışık evleri, yurt, dershane ve okullara aktarıldığı, bir kısmının ise örgüt adına ticari faaliyetlerde bulunmak üzere örgütün yurt içi ve yurt dışındaki şirketlerine yönlendirildiği anlatıldı.
ŞİFRELİ KELİMELER KULLANMIŞLAR
İddianamede şüpheliler Ertan Gök, Murat Ulaş, Osman Yılmaz ve Ömer Akbudak'ın, örgüt adına "himmet" topladıkları, bunlardan Yılmaz'ın Keçiören'de bulunan iş yerlerini sık sık dolaştığı, esnaf ile toplantılar yaptığı, bu görüşmelerde genelde esnafın ikametlerinin kullandığı, şüphelinin Altındağ Belediyesi karşısındaki Özel Süleyman Göktaş Erkek Öğrenci Yurdu ile irtibatlı olduğu ve burada toplantılar yaptığı kaydedildi.
Şüphelilerin teknik takibe yakalanmamak için telefon görüşmelerinde şifreli kelimeler kullandıkları belirtilen iddianameye göre, şüpheliler, himmet toplantısına davet için "yüzmeye beklemek", "kavurmaya davet", "çay programı"; himmet parası içinse "ayakkabı" ve "tereyağı" ifadelerini kullanıyordu.
TEKNİK TAKİBE TAKILMIŞLAR
Başka kişilerin adına kayıtlı telefonlar kullanan şüpheliler Yılmaz ve Gök, 27 Temmuz 2015'te, 10 farklı numaraya "Yarın akşam yüzmeye Ertan Bey'e bekliyorum" şeklinde toplu mesaj gönderdi.
Şüphelilerden Osman Yılmaz, 28 Temmuz'da bir kişiyle yaptığı görüşmede, "Abi havuza bekliyoruz, geliyor musun?" diye sordu. Şüphelinin karşısındaki kişi de "Geleceğim. Misafirimiz var, haberin olsun." dedi.
Bir mobilya üreticisi firma adına kayıtlı numarayı 13 Temmuz'da arayan Yılmaz, "Akşam maça bekliyoruz. Altındağ'ın oradaki halı sahaya. Bizim arkadaşı göndereyim mi oraya" dedi. Firmanın yetkilisi ise "Yok hocam gönderme. Bizim sıkıntılarımız var biraz. Bu sefer vereceğiz bütün şubeye, biz bu ay 17-18 lira ödememiz var oraya, malum yere" karşılığını verdi.
Yılmaz'ın, Keçiören'de farklı iş kollarından çok sayıda esnafla "himmet" toplamak için yaptığı görüşmeler de teknik takibe takıldı.
ÇAY PROGRAMI YAPMAMIZ LAZIM
İddianamede, şüpheli Akbudak'ın, Keçiören'de Yılmaz ile hareket ettiği ve onun yardımcısı konumunda bulunduğuna yer verildi.
İddianameye göre, 13 Temmuz 2015'te bir şirketin yöneticisiyle görüşen Akbudak, "Siz abileri akşam için arayabilir misiniz? Bu finansla ilgili, akşam Göktaşlarda olacağız" ifadesini kullandı.
Ömer Akbudak'ın, FETÖ üyeleri tarafından kullanılan ByLock haberleşme programını kullandığı, mesaj içeriklerinin kriptosunun henüz çözümlenemediği bildirilen iddianamede, Şaşmaz Oto Sanayi Sitesinde iş yeri bulunan şüpheli Murat Ulaş'ın da diğer şüphelilerle bağlantısı olduğuna yer verildi.
Ulaş, 1 Eylül'de "Talat" adlı kişiyi arayarak, "Abi ya, bir araya gelelim, çay içelim dedik ama bir türlü bir araya gelemedik, başaramadık bu işi. Sizlere akşam sekiz biraz geç oluyor herhalde. Bizlere de ancak oluyor, nasıl yapsak? Bir formül üretelim. Burada olan arkadaşlardan, arayı soğutmayalım" diye konuştu. Talat isimli kişinin "İyi olur" karşılığını vermesi üzerine "Akşam bize gelseniz olur mu? Ben bir organizasyon yapsam, çay programı yapmamız lazım" dedi.
Murat Ulaş, 15 Eylül'de Halil Ö. ile yaptığı konuşmada, "Bu akşam sütü de kaymağı da bizim eve getiriyorsun. Saat sekizde bekliyorum seni, gecikme. Hanım tereyağı yapacakmış ha ona göre" dedi. Halil Ö. ise "Getiriyorum tereyağları, getiriyorum" diye konuştu.
AYAKKABIYI DENKLEŞTİREMEDİM
Murat Ulaş, 1 Eylül'de şüpheli Ertan Gök ile yaptığı telefon görüşmesinde, "Abi bizim ayakkabı siparişlerini akşam eve getirecek misin?" diye sordu. Gök'ün "Evde hanım biraz rahatsız, önümüzdeki hafta getirsem. Bu hafta kusura bakma" karşılığını vermesi üzerine Ulaş, "Tamam, ben Onur Bey'e söyleyeyim de şey hazır değilmiş diyeyim" dedi. Bunun üzerine Ertan Gök "Şeyi denkleştiremedim, ayakkabıyı" diye konuştu.
Bir ayakkabı firmasının ortaklarından olan şüpheli Ertan Gök'ün örgütle bağlantılarına da iddianamede yer verildi.
Haklarındaki suçlamaları reddeden şüpheliler, örgütle bağlantılarının bulunmadığını öne sürdü.
Mahkeme, iddianame üzerindeki değerlendirmesini sürdürüyor.
ANKARA/AA