Emniyet’teki paralelcileri deşifre eden ancak 15 Temmuz’dan sonra FETÖ’den tutuklanan polis müdürü Selvi’nin durumunu Devlet Denetleme Kurulu inceleyecek. İtirafçı bir örgüt üyesinin ifadesiyle tutuklanan Selvi, suçlamaya rağmen ihraç edilmeyen tek emniyet müdürü.
ÖZEL HABER / EROL METİN
Emniyet Genel Müdürlüğü eski Personel Dairesi Başkanı İbrahim Selvi, FETÖ’den tutuklu olup meslekten ihraç edilmeyen ve rütbeleri sökülmeyen tek üst düzey emniyet görevlisi olarak dikkatleri üzerine çekiyor. Selvi, emniyet teşkilatında etkin görevlerde bulunduğundan bu yana FETÖ’ye karşı yaptığı mücadeleyle de ön plana çıktı. Selvi haksız yere tutuklandığını savunurken oğlu, Erkam Selvi ise Cumhurbaşkanlığı Devlet denetleme Kurulu’na (DDK) dilekçe gönderdi. Dilekçeyle birlikte Selvi’nin emniyetteki FETÖ yapılanmasını anlatan ve büyük ses getiren 2006 tarihli rapor da kurula ulaştırıldı, ardından DDK inceleme başlattı. 4 Ağustos 2016’da gözaltına alınıp tutuklanan Selvi’ye emniyette 3 ayrı suçlama yöneltildi. Suçlamalardan ilki, Selvi’nin Polis Bakım ve Yardım Sandığı (POLSAN) ve iştiraklerinde görev aldığı dönemlerde FETÖ’ye haksız kazanç sağlandığı iddiası. İkincisi, FETÖ kapsamında itirafçı olan eski 3. Sınıf Emniyet Müdürü Fikret İyice’nin geçmişte tayin talebini yerine getirmeyen Selvi’den “Örgüt üyesi olduğunu düşünüyorum” diye bahsetmesi. Üçüncü ise firari eski polis Emre Uslu’nun teşkilatta aklanma dosyası.
İfadesinde suçlamalara cevap veren Selvi, Nisan 2003’te seçildikleri POLSAN sandığı yönetimine FETÖ’cülerin girmesine müsaade etmediğini belirtti. 2005 yılı Nisan ayına gelince 15 Temmuz öncesi yurt dışına kaçan ve halen firari olan Osman Karakuş’un kendi listelerini delerek POLSAN yönetimine girdiğini anlatan Selvi, “2007 yılında biz azınlığa düştük. Paralel yapı yönetimde söz sahibi oldu. 2009 yılında bu yapıya sahip kişiler 8 kişilik yönetimden 7’sini ele geçirdiler. Daha sonra 2009 yılı ortalarında ben yedekten yönetime girdim. 9 ay sonra da Ali Fuat Akdemir yedekten yönetime girdi. Yönetime girmemizin sebebi ise Ali Kolat’ın ‘Siz de yönetime girin de -paralel yapıyı kast ederek, bu adamlar rahat hareket etmesinler’ söylemi idi. Bizim bilgimiz dahilinde kesinlikle POLSAN’dan cemaate ya da bu yapıya ait şirketlere bir menfaat sağlanmadı” dedi.
Kendisini FETÖ’cü olmakla itham eden itirafçı Fikret İyice’yle hiç görüşmediğini söyleyen Selvi, Emre Uslu iddiasına da şu cevabı verdi: “Emre Uslu isimli şahıs yanlış hatırlamıyorsam Amerika’da doktora yapıyordu. O Amerika’dan dönmeden önce Bingöl’e tayinini çıkarmıştım. Dönmesi için uğraş verdim, yani onu Amerika’dan getiren benim. Dolayısıyla onu aklama söz konusu değil.” Selvi, avukatına gönderdiği mektupta da Uslu’yu koruduğuna dair hiçbir soruşturma geçirmediğini, 2009’da görevden alınmadan önce son katıldığı merkez değerlendirme kurulu toplantısında Uslu’ya terfi cezası verdiğini, Ali Kolat’la birlikte Uslu için müfettiş görevlendirdiğini söyledi.
İfasesinde, FETÖ mensuplarının emniyet teşkilatından temizlenmesi konusundaki mücadelesine rağmen bu yapıya mensup şahıslarla gözaltına alınmayı içine sindiremediğini kaydeden Selvi, şunları dile getirdi: “Benden sonraki bu şahısların çoğu EGM müdür yardımcısı ve il müdürü oldular. Hrant Dink davasından soruşturma geçiren eski İstihbarat Dairesi Başkanı’nı Ramazan Akyürek bile Teftiş Kurulu Başkanı yaptılar. Çalıştığım eski birimler, makamlar incelenirse bu yapıya karşı mücadele ettiğim ortaya çıkacaktır. 2009 yılında görevden alındıktan kısa bir süre sonra EGM Müdür Yardımcıları Mustafa Gülcü’ye, Emin Aslan’a kumpas kurarak görevlerinden aldırdılar. Orhan Özdemir’e de aynı kumpası kurdular ve tutuklattırdılar. Ben ve benim düşüncemde olan arkadaşlarım görevlerinden aldırılınca bu yapı her yerde etkin olmaya başladı. Genel müdür yardımcılıklarını, il emniyet müdürlüklerini, POLSAN’ı, daire başkanlıklarını, okul müdürlüklerini ele geçirdiler.”