İzmir’in en beğenilen lokasyonlarından biri olan Garip Adası, satılacağı haberleri ile gündeme bomba gibi düştü. Bedelini duyanlar ise şaşkına döndü. İşte konuya ilişkin detaylar…
İzmir’in Dikili ilçesi Bademli Koyu açıklarında yer alan ve doğal güzellikleriyle “İzmir’in Maldivleri” olarak bilinen Garip Adası, icradan satışa çıkıyor. Türkiye’nin 64 adasından biri olan Garip Adası için belirlenen muhammen bedel ise dudak uçuklatacak cinsten: 1 milyar 73 milyon TL. Adanın satış ihalesi, Dikili İcra Dairesi tarafından 22-29 Ocak 2025 tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Ancak ihaleye, yabancı uyruklular ve yabancı şirketler katılamayacak. Ada, 2010 yılında Fİ Yapı tarafından satın alındı ve 2016 yılında FETÖ soruşturması kapsamında TMSF’ye devredildi. O günden bugüne adada herhangi bir yatırım yapılmadı.
GARİP ADASI'NA YÜKSEK BEDEL
Toplamda 357 bin 731 metrekarelik bir alanı kaplayan Garip Adası, doğal güzellikleri ve etkileyici manzarasıyla ünlü. Bembeyaz kumsalları ve turkuaz denizi ile dikkat çeken ada, geçmişte “Fİ İsland” adıyla büyük bir turizm projesine ev sahipliği yapmayı planlıyordu. 2010 yılında Fİ Yapı tarafından 32 milyon dolara satın alınan ada, 350 milyon dolarlık yatırım ile lüks bir tatil köyüne dönüştürülmeyi hedefliyordu. Ancak, ekonomik sıkıntılar ve şirketin FETÖ soruşturması kapsamına girmesi sonucu proje hayata geçirilemedi.
ADA İHALESİNE KİMLER KATILABİLECEK?
Garip Adası, 22-29 Ocak 2025 tarihleri arasında elektronik ortamda yapılacak olan ihaleyle satışa çıkacak. İhale için belirlenen muhammen bedel 1 milyar 73 milyon 854 bin TL olarak açıklandı. Ancak dikkat çeken bir diğer detay, ihaleye yabancı uyruklu kişilerin ve yabancı şirketlerin katılamayacak olması. Bu durum, yasal düzenlemeler gereği, ada statüsünde olan taşınmazlara sadece Türk vatandaşlarının katılabileceği anlamına geliyor.
ADA'NIN HUKUKİ DURUMU
Garip Adası'nın tapu kaydında, “Kesin Korunacak Hassas Alan” ve “Sit Alanı” şerhi bulunuyor. Ayrıca adada zeytin, çam ve makilik gibi doğal bitki örtüsü hakim. Ada, Termal, Kültür, Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi sınırları içinde yer alıyor, ancak imar planı bulunmuyor. Ada üzerinde 3 adet tescilsiz yapı da mevcut. Tüm bu özellikler, adanın geliştirilmesi konusunda bazı kısıtlamalar olabileceğini gösteriyor.
Fİ YAPI’NIN PROJESİ HAYATA GEÇİRİLEMEDİ
Fİ Yapı, 2010 yılında Garip Adası’nı 32 milyon dolara satın alarak büyük bir turizm yatırımına imza atmayı planlıyordu. “Fİ İsland” adı verilen projeyle 5 yıldızlı otel, 200 bin metrekarelik inşaat alanı ve 5 bin yatak kapasitesinin oluşturulması hedefleniyordu. Ancak şirketin mali krizlere girmesi ve FETÖ soruşturması nedeniyle şirketin kayyum tarafından yönetilmeye başlanması, projeyi durdurdu. Bugün Garip Adası, 2016 yılından itibaren TMSF’nin denetiminde ve devletin yönetimine geçmiş durumda.
GARİP ADASI'NIN DOĞAL GÜZELLİKLERİ
Garip Adası, sahip olduğu doğal güzelliklerle öne çıkıyor. Bembeyaz kumsallar, turkuaz denizi ve sakin atmosferiyle bölge, yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Ege Denizi'nin ortasında yer alan ada, “Ege'nin Maldivleri” olarak da biliniyor. Ada, zeytin ağaçları, çam ormanları ve doğal makilikleriyle çevrili olup, bölgedeki en güzel manzaralardan bazılarını sunuyor. Bu nedenle, ada, geçmişte turistik gezilerin ve tatilcilerin gözde destinasyonlarından birisi haline gelmişti.
KORUNMA ALTINDA BİR ALAN
Garip Adası, Cumhurbaşkanlığı kararıyla 21 Mayıs 2021’de “Kesin Korunacak Hassas Alan” olarak ilan edildi. Bu durum, adanın doğal yapısının ve çevresinin korunmasına yönelik bir dizi yasal ve idari düzenlemeyi beraberinde getiriyor. Bu nedenle, ada üzerinde herhangi bir yapılaşma veya değişiklik yapılmadan önce devletin onayının alınması gerekecek. Bu hukuki durum, adanın gelecekteki kullanımını şekillendirecek önemli bir faktör.
GARİP ADASI İÇİN YÜKSEK BEDEL
Garip Adası'nın satış ihalesi, 1 milyar 73 milyon TL’lik muhammen bedelle gerçekleştirilecek. Ancak ihale sürecinin nasıl işleyeceği ve adanın geleceği, alıcılarının projelerini nasıl şekillendireceğine bağlı olarak değişecek. Adanın korunması ve gelişimi, hem doğal alanların sürdürülebilirliği hem de bölgenin turistik cazibesinin korunması açısından büyük önem taşıyor.