7 Ekim’deki Hamas saldırısı ile ilgili dikkat çeken haberler yazılmaya devam ediliyor. İsrail medyası, askeri istihbarat biriminin, Hamas'ın saldırı düzenleme ihtimaline ilişkin 4 uyarı mektubu gönderdiğini ancak siyasi kademenin bunları görmezden geldiğini ileri sürdü. İsrail devlet televizyonu KAN'ın haberinde "Geçen yıl, Askeri İstihbarat Birimi'nden sonuncusu temmuz ayında olmak üzere 4 uyarı mektubu gönderildi ancak bu mektuplar siyasi kademe tarafından göz ardı edildi" ifade edildi.
7 Ekim’deki Hamas saldırısı ile ilgili İsrail basınından dikkat çeken haberler yazılmaya devam ediliyor. İsrail medyası, askeri istihbarat biriminin, geçen yıl Hamas'ın saldırı düzenleme ihtimaline ilişkin 4 uyarı mektubu gönderdiğini ancak siyasi kademenin bunları göz ardı edip görmezden geldiğini ileri sürdü. İsrail devlet televizyonu KAN'ın haberinde "Geçen yıl, Askeri İstihbarat Birimi'nden sonuncusu temmuz ayında olmak üzere 4 uyarı mektubu gönderildi ancak bu mektuplar siyasi kademe tarafından göz ardı edildi" ifadesi kullanıldı.
DÖRT AYRI UYARI MEKTUBU GÖNDERİLMİŞ
İsrail medyası, Hamas'ın 7 Ekim'deki saldırıları öncesinde İsrail İstihbaratının Başbakan Binyamin Netanyahu'yu dört defa uyardığına dair iddialarla çalkalanıyor. Bu iddialara göre, Askeri İstihbarat Birimi, geçen yıl içerisinde Hamas'ın İsrail'e yönelik saldırı düzenleme ihtimaline karşı dört ayrı uyarı mektubu gönderdi. Ancak, siyasi liderliğin bu uyarıları dikkate almadığı ve önemsemediği ileri sürüldü.
İsrail devlet televizyonu KAN'ın haberine göre, Askeri İstihbarat Birimi'nin son uyarısı Temmuz ayında yapıldı. Ancak bu mektuplar, siyasi liderlik tarafından göz ardı edildi ve şüpheyle karşılandı. Haberde, Askeri İstihbarat Birimi Araştırma Dairesi Başkanı Tuğgeneral Amit Saar'ın, Hamas'ın geniş çaplı bir saldırı düzenleme ihtimaline karşı Başbakan Netanyahu'ya bir mektup yazdığı, ancak saldırılar mektup gönderilmeden gerçekleştiği belirtildi.
Askeri İstihbarat Birimi'nin elde ettiği bilgilere dayanarak, İran, Hamas ve Hizbullah'ın İsrail'e saldırmak için uygun bir fırsat kolladığına dair uyarılar yapıldı. Bu uyarılar, İsrail'in güvenlik tehditleri karşısında ne kadar hassas bir dönemden geçtiğinin göstergesi olarak kabul ediliyor.
İSRAİL BASININDA GENİŞ YER BULDU
Netanyahu yönetiminin bu istihbarat uyarılarını göz ardı etmesi, Tel Aviv hükümetine yönelik şok bir suçlama olarak İsrail basınında geniş yer buldu. Bu durum, İsrail iç politikasında ve halkın güvenlik algısında tartışmalara neden oldu.
Aynı zamanda, Hamas'ın İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki askeri harekatının durdurulması amacıyla bir anlaşmaya varmak üzere müzakerelere devam etme kararlılığı, bölgedeki gerilimi düşürme çabalarının bir parçası olarak değerlendiriliyor. ABD Başkanı Joe Biden'ın, ateşkes anlaşmasının Hamas'a bağlı olduğunu söylemesi ve İsrail'in Gazze'de ateşkes ve esir takası konusunda Hamas'tan cevap beklediğinin bildirilmesi, müzakerelerin hassas bir aşamada olduğunu gösteriyor.
Kahire'de yürütülen müzakere sürecinin "çöktüğü" yönündeki haberlere karşı yapılan "Durumda bir değişiklik yok." açıklaması, barış umutlarını canlı tutuyor. Bu gelişmeler, İsrail ve Hamas arasında devam eden çatışmanın çözümüne yönelik uluslararası toplumun dikkatini bir kez daha bölgeye çekiyor.