Türkiye’de elektrikli ve hibrit satışları hız kazanırken, fosil yakıtlarda da dizeller gaza bastı. Artan yakıt maliyetleri tüketicilerin benzinli araç tercihini yavaşlatırken, dizelin payı yüzde 6 arttı.
ALİ YILDIRIM / EKONOMİ SERVİSİ
Türkiye’de artan kurlar ve vergiler sadece otomobil fiyatlarına etki etmiyor. Bunun yanında özellikle yakıt konusunda da yüksek fiyatlar birçok vatandaşı en ekonomik motorlara sevk ediyor. Benzin, dizel ve LPG konusunda akaryakıt fiyatlarının en yüksek ülkelerden biri olan Türkiye’de tüm dünyada olduğu gibi alternatif yakıtlı modellere de bir yandan yönelmek istiyor. İşte tam da burada yüksek fiyat listesi dikkat çekiyor. Buna rağmen yüzde 100 elektrikli ve hibrit araçlara olan ilgi her geçen gün artıyor. Maliyet hesabı yapan kullanıcılar, bu araçların özellikle şehir içindeki avantajını görüyor. Öte yandan dünya ülkeleri, dizel ve benzinli otomobil satışlarını da yasaklamayı planlıyor. İngiltere ve Fransa 2040’a, Almanya, İsveç ve Hollanda ise bu planı 2030 kadar hayata geçirmek istiyor. Öte yandan Türkiye’de de yerli otomobil projesiyle birlikte, oldukça hareketlilik söz konusu. Bir an evvel elektrikli otomobil tarafına geçmek isteyen ülke, satışlarda da başarı yakalamaya çalışıyor. Bir yandan da Türkiye’de yerli üretim yapan yabancı markalar, hibrit konusunda da atak yapıyor. Rakamlara baktığımızda 2016 yılının Ocak-Kasım döneminde Türkiye’de 42 adet elektrikli, 913 adette hibrit otomobil satışı gerçekleşti. 2017’nin aynı döneminde ise bu rakam elektrikli araç satışında 61 olurken, hibrit otomobil tarafı 3 bin 747 adetleri gördü. Yani oransal olarak geçen seneden bu yana elektrikli araç satışı yüzde 45 yükselirken, hibrit satışları ise yüzde 310 arttı. Oransal olarak alternatif yakıtlı araçlara yönelim yüksek fakat, hala özellikle otomobil pazarına fosil yakıtlı araçlar hakim. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2017 yılı Kasım ayı motorlu kara taşıtları istatistiklerine göre, Kasım ayı sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı 11 milyon 973 bin 699 adet otomobilin yüzde 38,4’ü LPG, yüzde 35,2’si dizel, yüzde 26’sı benzin yakıtlı. Yakıt türü bilinmeyen otomobillerin oranı ise yüzde 0,4 oldu. Verilere göre, Türkiye’nin dizel motordan vazgeçmesi pek de kolay olmayacak. 2004 yılından itibaren verilere bakacak olursak, benzinli araç tercihi 4 milyon adetlerden, 2,8 milyonlara kadar geriledi. 2016 ve 2017 yılında ise tercihlerde ufak da olsa artış oldu ve 3,1 milyon adet benzinli otomobil kayıtlara geçti. Diğer tarafta ise dizel araçlar sürekli ivme kazanarak artışa devam etti. 2004 yılında sadece 252 bin adet olan dizel otomobil sayısı 2017’de 4,2 milyonu aştı. LPG’de de durum pek farklı değil. 10 yıl önce 1,8 milyon olan LPG’li araç sayısı bugün 4,6 milyon adedin üzerinde seyrediyor. Akaryakıttaki yüksek fiyat Türkiye’yi dizel sevdasından vazgeçirmiyor.
MOTORİN İTHALATINDA ARTIŞ
2017 Haziran’da 3.06 milyon benzinli araç trafikte yer alırken, bu rakam Kasım 2017’de 3.11 milyonu geçti. Yani benzinli araç sayısı yüzde 1,6 arttı. Dizel modeller de ise yine aynı dönemde 4.02 milyon araç trafiğe çıkarken, kasımda bu rakam 4.21 milyonu geçti. Böyle dizel otomobillerin sayısı ise yüzde 6 artmış oldu. LPG tarafında da artış yüzde 2’leri buldu. Öte yandan 2016 Ocak-Kasım döneminde 10.3 milyon tonluk dizel ithalatı yaptık. 2017’nin aynı döneminde ise bu rakam 10.7’ye çıktı. Yani ithalat tarafında da yüzde 3 üzerinde artış var. Rusya, Hindistan ve Bulgaristan hala en büyük ithalat pazarlarımızdan.
RAFİNERİ YATIRIMLARI HIZ KESMİYOR
Petkim Genel Müdürü Anar Mammadov, bu yılın piyasa açısından 2017’den biraz daha riski yüksek bir yıl olacağını, petrokimya ürünleri fiyatlarında dalgalanmalar beklendiğini belirterek, “STAR Rafineri devreye alındıktan sonra Petkim’in yüzde 100 ham madde ihtiyacı bu tesisten karşılanacak. Bu da elimizi güçlendirerek yeni yatırımların önünü açacak, yani 2018 bizim açımızdan önü açık bir yıl olacak” dedi. Öte yandan Tüpraş, tüm hızıyla 2018’de de yatırımlara devam ediyor. Geçen yıl 3,2 milyar dolarla özel sektörün en büyük yatırım projelerinden Fuel Oil Dönüşüm Tesisi’ni tamamlayan şirket, tam kapasite çalışmaya başladı.