Kadınların toplumdaki statüsü sık sık tartışılırken Diyanet İşleri Başkanlığı tarihi bir karara imza attı. İlk kez başkan yardımcılığına bir kadın atandı. İllerde müftü yardımcılarından en az birinin kadın olması şartı getirildi. Açılımı KARAR’a değerlendiren ilahiyatçılar “Bu adım önemli, mahalle baskısı olsa bile devamı gelmeli” dedi.
HABER MERKEZİ / İSTANBUL
Göreve yeni atanan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’tan teşkilatta kadın açılımı geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’la yapılan istişare sonucu, Diyanet İşleri Başkan Yardımcılığı görevine Prof. Dr. Huriye Martı atandı. Martı, Cumhuriyet tarihinde bu görev atanan ilk kadın oldu. Diyanet, illerde de müftü yardımcılarından birinin kadın olması şartını getirdi. Teşkilattaki bu tarihi adımı Diyanet’ten de sorumlu Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ duyurdu. Bozdağ “Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız, Diyanet İşleri Başkanımız, hep birlikte yapılan istişareler sonucunda ilk defa Diyanet İşleri Başkan Yardımcılığına bir hanımefendi atanmıştır. Vekaleten atama kararını imzaladık. İnşallah Pazartesi günü görevine başlayacak. Bütün illerde bir tane de kadın müftü yardımcısı atamasını gerçekleştireceğiz. Kadın vaizlerin sayısını da atıracağız” dedi.
GAYET İSABETLİ BİR KARAR
Atamayı değerlendiren ilahiyatçılar da kararın son derece olumlu olduğunu söyledi. Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi ve KARAR yazarı Prof. Dr. Mustafa Öztürk, kadınlar hakkında kim ne konuştuysa karşı cins üzerinden konuştu diyerek şu değerlendirmeyi yaptı: “Müslümanların cinsiyeti üzerinden analiz yaparsak, yüzde 50’si kadın. Bugüne kadar kadın hakkında kim ne konuştuysa karşı cins üzerinden konuştu. Yani kadının kadın olduğunu, nasıl olması gerektiğini, toplumsal cinsiyet rollerini sürekli ya kocası, ya dayısı ya da amcası konuştu. Toplumun yarısı kadın ise dini konularda ihtiyaçları ve soracakları varsa, kadının hemcinsi ile empati kurması arasındaki farkı tartışmaya gerek yok. Gayet isabetli ve yerinde bir karar.”
Cuma ile Teravih namazları gibi camilerde kadınlara yönelik adımlar atılmasını da beklediğini söyleyen Öztürk, “Ama kadınların bu tür faaliyetlere iştirak etmelerinde o dışlayıcı, öteleyici, yadırgayıcı üslupların azalacağını ama bununla birlikte ‘haydi kadınlar cuma’ya’ diye bir kampanyanın ise başlatılmayacağını düşünüyorum. Çünkü Diyanet özellikle toplumun genel kabülünü dikkate alarak politikalar izliyor. Dolayısıyla kamusal alanda topyekün bir talep gelmedikçe Diyanet zamana yayarak böyle şeyleri düşünebilir” dedi.
KURUMA BÜYÜK KATKISI OLUR
İslam dünyasında ve ülkemizde kadının hala erkek egemen bir zihniyetin baskısı altında olduğunu ve bu çemberin kırılması gerektiğini kaydeden İstanbul Eski Müftüsü ve KARAR Yazarı Prof. Dr. Mustafa Çağrıcı da şunları söyledi: “Biliyoruz ki İslam dünyasının temel sorunlarından biri kadına bakıştır. Bu bağlamda önemli bir adım. İstanbul Müftüsü olduğumda Türkiye’de ilk defa bir kadın müftü yardımcısı atanmıştı. Bu meselenin sembolik bir yanı var öncelikle. Huriye hanımın eminim kuruma çok değerli katkıları olacak. İslam dünyasında ve ülkemizde bile ne yazık ki kadın hala erkek egemen bir zihniyetin baskısı altında. Bu çemberi kırmak gerekiyor. Ayrıca Huriye hanımın kadınlara yönelik Cuma ve Teravih namazı gibi düzenlemeleri yapacağını düşünüyorum.”
DEVAMI MUTLAKA GELMELİ
Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkanı Hazım Zeki Sergi de, Türkiye nüfusunun yüzde 52’sinin kadın olduğuna dikkat çekerek, “Tabiki olumlu bir adım. Ancak gündem değiştirmek için yapılmamış olmasını umuyorum. Din işleri aynı zamanda bir kamu hizmeti ve bu atama da kadınlar için bir mesaj niteliği taşıyor. Bu açıdan başkan yardımcılığı idari bir görev ve kadınlar için de çeşitli adımlar atılabilir” diye konuştu.
KİMDİR?
HADİS VE SİYER UZMANI
İlk Diyanet Başkan Yardımcısı olan Huriye Martı, 1974’te Ankara’da dünyaya geldi. Konya İmam-Hatip Lisesi ve Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden mezun olduktan sonra, aynı üniversitede “Rasûlullah’ın Hanımları Konu Alan Rivayetlerinin Değerlendirmesi-Kadın Konulu Uydurma Rivayetler-” başlıklı tezi ile 1998 yılında yüksek lisansını, “Birgivî Mehmed Efendi’nin Hadisçiliği ve etTarîkatü’l-Muhammediyye (Tahkik ve Tahlil)” konulu tezi ile 2005 yılında doktorasını tamamladı.
1999-2000 yılları arasında Ürdün’ün başkenti Amman’da Şuayb el-Arnaûd’un tahkik ve tahric merkezinde eğitim aldı. 2011 yılında Yardımcı Doçent, 2012 yılında Doçent oldu. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Hadislerle İslam adıyla yayınlanan Konulu Hadis Projesi’nde editör ve yazar olarak görev üstlendi. 2011 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı Aile ve Dinî Rehberlik Daire Başkanı olarak, 2014 yılında ise Diyanet İşleri Başkanlık Müşaviri olarak atandı. Sünnet perspektifinden kadın, aile, ahlâk ve değer temalı makale, konferans ve tebliğlere imza attı. “Birgivî Mehmed Efendi, Hayatı, Eserleri ve Fikir Dünyası”, “Osmanlı’da Bir Dâru’l-Hadîs Şeyhi: Birgivî Mehmed Efendi”, “et-Tarîkatü’l-Muhammediyye -Muhteva Analizi, Kaynakları ve Kaynaklık Değeri”, “Gülâbâdî ve Maâni’l-Ahbâr’dan Tasavvufî Hadis Şerhleri”, “Hadis, Usul ve Hayat” , “Hadisler Ekseninde Çevre Ahlâkı” isimli kitapları yayınlandı. Martı, evli ve 3 çocuk annesi.