Türkiye ekonomisinin yükünü sırtlayan inşaat sektöründe alarm zilleri çalıyor. Yüksek faiz oranlarının etkisiyle daire satışlarındaki düşüş stok fazlalığını da beraberinde getirdi. TMB Başkanı Yenigün, 1 milyon konut fazlalığı olduğunu belirterek “Konutları fon alırsa sorun çözülmüş olacak. Fonu, EmlakBank oluşturabilir” önerisinde bulundu.
Ekonomik büyümeyi olumlu yönde etkileyen inşaat sektörü, yıllarca Türkiye ekonomisinin lokomototifi konumundaydı. Ancak ekonomik durgunluk ve yüksek faiz oranlarnın tesiriyle konut satışındaki düşüş sektörde tehlike çanlarının çalmasına sebep oldu. Türkiye’nin yıllık konut ihtiyacının 900 bin olduğuna işaret eden Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı Mithat Yenigün “Son bir senedeki hareketler insanları belirsizliğe götürdü. İnsanlar önünü göremiyor; dövizde mi kalayım, yüksek faiz mi alayım, gidip daire mi alayım? Daire alımları azaldı” diye konuştu. Yenigün, martta Türkiye Emlak Katılım Bankasının açıldığını anımsatarak şunları kaydetti: “Şu an konut stoku 800 bin ile 1 milyon arasında. Konutlar fon tarafından alınırsa sorun çözülmüş olacak. Fonu, Türkiye Emlak Katılım Bankası oluşturabilir. Bu alımlar olursa inanıyorum ki bu fon 2-3 yıl sonra daha çok para kazanacak. İnsanlar dairelerini alacaklar, hareket başlayınca işsizliğe de faydası olacak. Konut stoku müteahhitten fona geçmeli.” Yenigün, bu öneriyi Türkiye Emlak Katılım Bankası yetkilileriyle de konuştuklarını bildirdi. Ancak Mithat Yenigün’ün stok fazlası konutların devlet tarafından alınması sorunları çözeceği önerisine ekonomistler tepki gösterdi. Müteahhitlerin ellerinde çok fazla konut bulunduğunu ve devlete ciddi bir yük olacağını belirten ekonomistler, yapılan hatanın zararının kamudan çıkarılmasının doğru olmadığını söyledi.
Yenigün “Türk müteahhitleri şu an 123 ülkede iş yapıyor. Toplamda yapılan 9 bin 800’e yakın proje 385 milyar dolara ulaştı, bu seviye gittikçe artacak” diye konuştu. Kore, Japonya ve Çin firmalarıyla iş birliği için görüşme halinde olduklarını söyleyen Yenigün “Bu firmalar bize ‘siz de girişimcilik, know-how ve cesaret var, biz de teknoloji ve finans var, gelin birlikte birbirimizi tamamlayalım ve yurt dışına açılalım’ dediler. Bu çerçevede yeni hamleler bekliyoruz” ifadesini kullandı. Yenigün, ağustos ayında Japonya’da yapılacak Afrika Zirvesi’nde ikili görüşmelerin gerçekleştirileceğini dile getirerek şöyle devam etti: “Bu bizim bir marka olduğumuzun tescilidir. Afrika’da özellikle Sahra Altı Afrika ülkelerinde bizi istiyorlar. Bizden önce Çinliler çok gitmiş ve onlarca firmayla yerleşmişler, çünkü finans imkanları çok ama biz daha çok aranıyoruz, çünkü hızlı ve daha kaliteli iş yapıyoruz. Yerel işçi çalıştırıyoruz. Bu hem bizim için ekonomik hem de insanlarla toplumla kaynaşma imkanı oluyor.”
İSTENİLEN SEVİYEYE ULAŞILAMADI
Mithat Yenigün, sektörün finansman sorunu olduğunu belirtti. Yenigün “Bir nevi ‘kaldıraç görevi’ gören Türk Eximbank tarafından son 2-3 yılda büyük hamleler yapıldığını ancak istenilen seviyeye ulaşılamadığını söyledi. Yenigün, Türk müteahhitlerin birçok riski göze alarak iş imkanlarının olduğu ülkelere gittiklerine işaret ederek, “Afrika’da limitsiz iş var, insani birçok hizmete ihtiyaç var. Finans imkanını beraber yaratabilirsek, yaptığımız işlerin çok daha büyük rakamlara ulaşacağına inanıyoruz” diye konuştu.
‘HER ÖNÜNE GELENE RUHSAT VERİLMEMELİ’
“Her önüne gelene ruhsat verilmemesi gerektiğini” vurgulayan Mithat Yenigün, plansız konut yapılmasının sakıncalarına dikkati çekti. Yenigün, imar planlarının toplumun vicdanını zedelemeyecek şekilde hazırlanması gerektiğini belirterek planların ‘parsel’ değil ‘ada’ bazında ve ‘master plan’ olarak yapılması gerektiğini dile getirdi. Ekonomide yaşanan gelişmelerin etkisiyle kara yolları ve demir yollarında yatırımcı kuruluşlara ayrılan ödeneklerin yüzde 70 azaldığına işaret eden Yenigün, bu süreç dolayısıyla bir tasfiye kararnamesinin çıkarıldığını hatırlattı. Yenigün, bu kararnameyle devletin beklenmeyen bir gelişme olduğu takdirde bütçesinde düzenleme imkanı bulabileceğini söyledi. Mithat Yenigün, bu kararnameyle ‘fiyat farkı kararnamesi’nin de devreye girmesi gerektiğini kaydetti.