MELEK GEDİK | KARAR
Gelecek Partisi Eğitim Politikaları Başkanı Yusuf Ziya Özcan, Boğaziçi Üniversitesi'nde yaşanan rektör krizi ile ilgili KARAR TV'de çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Özel Röportajlar'ın konuğu olan Özcan, Ahmet Taşgetiren, Elif Çakır ve Yıldıray Oğur'un sorularını cevapladı. Prof. Dr. Melih Bulu'nun Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör olarak atanmasının ardından başlayan tartışmaları değerlendiren Özcan "Türkiye de Boğaziçi yıkılsa da Erdoğan kararından vazgeçmez" dedi.
"TÜRKİYE DE BOĞAZİÇİ DE YIKILSA..."
Özcan, Boğaziçi Üniversitesi'ndeki rektör krizi ile ilgili YÖK'ün bir adım atıp atmayacağı konusu ile ilgili şu ifadeleri kullandı:
"Maalesef, şimdiki YÖK Başkanı ile Cumhurbaşkanımızın arasındaki ilişki çok yakın. Eski dostluğa dayanan ilişkiler söz konusu. Yekta Hoca'nın, Cumhurbaşkanımıza 'Bu aday uygun değil' gibi bir söylemde bulunmasını öngörmüyorum. Cumhurbaşkanımızın daha önceki icraatlarına baktığımızda da kararlarını çok değiştirmediği biliniyor. O alanda inat edecektir. Türkiye yıkılsa Cumhurbaşkanımızın kararından döneceğini zannetmiyorum.
Tabii YÖK bağımsız olsaydı bu karar değişebilirdi. YÖK, listedeki farklı adayların uygun olacağını Cumhurbaşkanımıza söyleyebilirdi. Şimdiki Cumhurbaşkanımıza o da fayda etmezdi. Hiçbir şekilde fikrini değiştiremezdiniz... Boğaziçi yıkılsa da Cumhurbaşkanı bu kararda duracaktır. "
"BIRAKIN BOĞAZİÇİ DE ELİTİST KALSIN..."
Boğaziçi Üniversitesi ile başlayan elitizm tartışmaları için de Özcan "Bir kere elitist etiketi yanlış. Boğaziçi'ne ya da ODTÜ'ye giden öğrencilerin sosyo-ekonomik durumlarına bakarsanız, çoğunun orta ya da ortanın altı ailelerden geldiğini görürsünüz. Hele hoca grubuna bakarsınız öyle bir şey söz konusu değil. İnsanlar kıskandıkları için o üniversiteleri...
Hem Boğaziçi hem ODTÜ bilimsel anlamda diğerlerine fark atıyor. Fark atınca da bir şekilde ayrılıyor. Hem de üniversitenin milli ve yerli olması ne demektir? Üniversiteler arasındaki farkların azaltılması iyidir ama ne yaparsanız yapın bazıları temayüz edecektir. Boğaziçi Üniversitesi de böyle bir üniversite. Bırakın, elitist olsun. Tek boyutlu adam mı yetiştireceğiz? " diye konuştu.
YÖK KALDIRILMALI MI?
Elif Çakır'ın 'YÖK, kaldırılmalı mı' sorusunu cevaplayan Özcan, şunları kaydetti:
"Tabii, tabii. İnşallah Gelecek Partisi olarak ilk yapacağımız şey. YÖK'ün problemi yetkilerinin çok fazla olması. Ve bunların zalimce uygulanması. YÖK'ün bazı uygulamaları olmasaydı... YÖK, bugünden daha fazla ve olumlu hizmet edebilirdi. Ama o yetkiler verilmiş, gelenler de o yetkileri kullanmak istemiş. Kullanıldığı zamanda garip şeyler oluyor. Bir defa mantık yanlış. Bütün üniversitelere bir gömleği giydirmek, yapılacak en kötü şeylerden bir tanesi. Bırakın, kabiliyeti olan üniversiteler öne çıksın, daha çok çalışmalar yapılsın. Olmayanlar da öğrenci yetiştirsin, bilgiyi aktarsınlar. Neden bütün üniversitelerden aynı şeyi bekleyelim ki...
"BAŞKA BİR İSİM OLSAYDI ERDOĞAN'A..."
Mesela niye üniversiteleri birbirinin kopyası yapıyoruz? Bırakın, bazı üniversiteler de değişik olsun... Bu Boğaziçi için de geçerli. Bir üniversitede de eleştirsin sizi. Rektörünü başka bir gruptan atayın. Eğer böyle olsaydı, bugün olumlu bir manzara ile karşılaşacaklardı. İnsanlar, o zaman Cumhurbaşkanımızı takdir edeceklerdi. Eğer AK Partili bir isim rektör olmasaydı, memleketin yarısından fazlası Cumhurbaşkanına teşekkür edecekti. Karanlığa gidiyoruz da illa zifiri karanlığa gitmemiz gerekmiyordu."
"MELİH BULU'YA TAVSİYEM..."
Yıldıray Oğur'un "Yeni rektör Melih Bulu'ya ne tavsiye edersiniz?" sorusu üzerine Özcan "İstifa etmesini tavsiye ederim ama istifa ettirmezler. Cumhurbaşkanımız ondan söz almıştır. Bana da Abdullah Gül tarafından yapılmıştı, 'Bu 4 sene içinde kesinlikle istifa etmeyeceksin hocam' diye. İstese bile ona müsaade edilmeyecektir. Cumhurbaşkanımızın iradesi devam edecektir" cevabını verdi.
"ŞEHİR'İ KAPATACAĞINI 2 YIL ÖNCE SÖYLEDİ"
İstanbul Şehir Üniversitesi'nin kapatılmasını hatırlatarak "Bu memlekette üniversiteler kapatılıyor" diyen Özcan, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilgili de çarpıcı bir iddiayı dile getirdi.
Başarı bir üniversitenin küçük bir mali problem nedeniyle kapatıldığını belirten Özcan "Şehir Üniversitesi'ni bıraksaydılar; 3 ya da 4 ayda mali sorunlarını çözecekti. Siz bunu niye kapatıyorsunuz? Daha önce de size anlatmışımdır. Cumhurbaşkanının yurtdışında bir programı var. Bir grup Türk öğrenci de Cumhurbaşkanımızı karşılamaya gidiyor. Cumhurbaşkanımız, bu öğrencilerin Şehir Üniversitesi'nden olduğunu öğrenince 'Yakın zamanda üniversiteniz kapatılacak' diyor. Bu olay, Şehir'in kapanmasından 2 yıl önce yaşanmıştı. 2 yıl dikkatinizi çekerim" ifadelerini kullandı.
"ÇOCUKLARIMIZI İŞTEN ATIYORLAR"
Şehir Üniversitesi'nin kapatılmasını eleştirdiği sırada Özcan, Gelecek Partisi'ne yönelik baskınlara da dikkat çekti.
Gelecek Partisi'nde çalışan kişilerin çocuklarının işten atıldığı ifade eden Özcan, şunları söyledi:
"Tahammül edemediler, o kadar kin dolular ki... Ve hala o kin devam ediyor. O kin bitmedi. Bizim partimizde çalışan insanların çocukları işten atılıyor. İşlerine son veriyorlar. Artık insanların günlük yaşam şansları azaltılıyor. Çocuğunuzu işten atıyorlar, sizin işinize son veriyorlar."
"PARTİ AVUKATI GİBİ REKTÖRLER VAR..."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a 100 kıtalık şiir yazan öğretim üyeleri olduğunu belirten Özcan, akademinin geldiği son durumu da çarpıcı sözlerle özetledi:
"Televizyonlarda parti avukatı gibi konuşan rektörler var bu memlekette. Öğretim üyeleri var sanki partinin avukatı. Bu nasıl bir üniversite? O kadar siyasallaştı ki... Bizim bu konuştuklarımız artık lüzumsuz şeyler. Biz neyi konuşuyoruz ki... Üniversiteler kalktı, artık geçerli olan 'AK Parti' üniversiteleri."
Özcan'ın açıklamaları şöyle:
"Boğaziçi Üniversitesi'nde yaşananlar tamamen hayal kırıklığı. Çünkü ileriye gideceğimize gün geçtikçe geriye gidiyoruz.
YÖK Başkanı olduğum dönemde, Erdoğan 'Yetkilerimi kullanıyorum, hocam siz de yetkileriniz çerçevesinde hareket edin' dedi.
YÖK, rektör adaylar için bilgi toplamıştı fakat son söz Erdoğan'a ait. Erdoğan, karar verdiyse YÖK'ün bilgilerinin önemi kalmıyor.
Boğaziçi Üniversitesi'nin elitist olduğunu düşünüyorlar. Daha farklı değerlere sahip olduğunu düşünüyorlar. Fakat bu düşünce yanlış. Üniversiteler o kadar siyasallaştı ki... Allah aşkına neyi konuşuyoruz? Artık 'AK Parti' üniversiteleri var!
Üniversitelerdeki kalitesizliğin en büyük nedeni; liyakatın olmaması. Lisan bilmeyen hocalar, üniversitelere yerleştirildi. Bir de tarikatlar faktörü var."