HABER MERKEZİ/İSTANBUL
Türkiye'nin Afrin'deki YPG'ye karşı başlattığı Zeytin Dalı Harekatı'ndan sonra, terör örgütü “siviller hedef alınıyor” yalanına başvurdu. Sosyal medyada sahte fotoğraf ve açıklamalarla yapılan propagandalar ise Türkiye karşıtları tarafından kullanılıyor. Uluslararası alanda kamuoyu oluşturmak için sahte fotoğraf ve videolar ile siviller öldürülüyor yalanını yayan örgüt, işgal edilen bölgelerde muhaliflere baskı yapmalarına rağmen dünyaya demokrasi ve özgürlük getiriyoruz propagandası yapıyor. Terör örgütü zorla silah altına aldığı çocuk ve gençler içinse sürekli 'gönüllü katılıyorlar' açıklaması yapıyor.
Peki dış kamuyonu aldatmaya yönelik bu propagandalar nasıl engellenebilir. Siyaset ve iletişim uzmanları, bu konunun dış kamuoyuna tek elden aktarılması gerektiğini söyledi.
TERÖR ÖRGÜTÜ GÖRMÜYORLAR
Kamu Diplomasisi Koordinatörü Ali Osman Öztürk, Fırat Kalkanı'nın DEAŞ'a karşı bir mücadele olduğunu kabul eden uluslararası medyanın, terör örgütü olarak görmek istemedikleri PYD/YPG'ye karşı Türkiye'nin haklı mücadelesinin karşısında yer aldığını belirterek “PYD'yi bunlar bir şekilde terör örgütü olarak görmedikten sonra biz PKK/PYD-YPG ile ilgili hangi doğruyu, hangi gerçeği yüzlerine vurursak vuralım 'DEAŞ'la mücadele eden birilerine karşı Türkiye'nin tavrı' olarak bu harekatı lanse ediyorlar. Buradaki temel sorun, uluslararası medyanın ve batının, PYD'yi terör örgütü olarak görmemesi. Bizim bunu dikkate almamız lazım" dedi.
SOSYAL MEDYA CEPHESİ DE VAR
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Haluk Alkan da, Türkiye'nin Afrin operasyonu sırasında aynı zamanda sosyal medya ve uluslararası medyaya karşı da bir mücadele verdiğini belirtti. Bu mücadelenin de gözardı edilmemesi gerektiğini aktaran Alkan, terör örgütü PYD/YPG'nin, harekatın ilk anlarında yaptığı birçok algı operasyonu hamlesinin engellendiğine işaret etti. Alkan, Türkiye'nin imajı konusunda uluslararası arenada çalışan kurumların bulunduğunu hatırlatarak, sosyal medya ve diğer kanallar yoluyla örgüt tarafından yapılan kara propagandaya anında cevap verecek mekanizmaların hızla geliştirilmesi gerektiğini dile getirdi.
SÜREÇ TEK ELDEN YÖNETİLMELİ
Başkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Kıvılcım Romya Bilgin de, terör örgütlerinin propagandalarının iç kamuoyuna iyi bir şekilde anlatıldığını ama dış kamuoyuna anlatılması esnasında bazı sorunlar yaşandığını aktardı. Bilgin, "Bu propagandaları dış kamuoyuna tek elden tek kanaldan aktarmalıyız. Zaten yapılıyor ama bu defa tüm kurumlar koordine edilip özellikle yerel medya görevi yapan ve uluslararası haberler de yayınlayan medya organlarına iletilmeli. Ayrıca görseller de kullanılmalı. Bu açıdan, Türkiye'nin bir stratejik iletişim politikası geliştirmesi gerekiyor. Tüm kurumların yekpare bir şekilde aynı mesajı doğru iletişim kanallarını kullanıp iç ve dış kamuoyuna vermesi gerekiyor. Bu mesajın da anlaşılabilir ve net olması gerekiyor" şeklinde konuştu.
Son yalan hava sahası
Diğer yandan, YPG'nin örgütteki çözülmeyi önlemek için yeni bir yalana daha başvurduğu ortaya çıktı. Örgüt içinde teröristlere, ağır kayıplar verilen TSK bombardımanlarından sonra 'Suriye hava sahası NATO tarafından Türkiye'ye kapatılacak' şeklinde propaganda yapıldığı öğrenildi.