Kobani Savaşı'ndan beri hem Batı medyası, hem de Türkiye'deki muhalif medya tarafından YPG'nin 'DAİŞ barbarlığına karşı insanlık adına savaştığı' propagandası yapılırken, İngiliz The Times gazetesinden Hannah Lucinda Smith'in haberi durumun gerçekte çok farklı olduğunu ortaya koydu.
Habere göre, Suriye'nin kuzeyinde Amerika'nın hava desteğiyle ilerleyen YPG güçlerinin yürüttüğü etnik temizlik harekatı karşısında binlerce sivil evlerini terketti.
YPG Arap köylerini yakıyor
Suriye'de faaliyet yürüten en büyük insani yardım organizasyonlarından birinde çalışan bir kaynağın The Times'a anlattığına göre, DAİŞ'le mücadelede Batı'nın en yakın müttefiklerinden biri olan YPG, Suriye'nin kuzeydoğusunda kendi kontrolü altında olan bölgelerdeki Arap köylerini yakıyor.
Halkları birbirine düşman ettiler
Kuzey Suriye'de Araplar ve Kürtler onlarca yıldır birlikte yaşarken, son 6 ayda Kobani'nin etrafındaki köylerde yaşayan 10 binden fazla Arap'ın evlerini terk etmek zorunda kaldığı belirtiliyor.
Resulayn yakınlarındaki köyü yakılan Muhammed Salih el-Kati adlı vatandaş, kendi evine benzin döken kişilerden birini tanıdığını söylüyor.
Araplara "DAİŞ'e destek veriyorsun" deyip saldırıyorlar
YPG, DAİŞ'in kendisine saldırmasının intikamını Arap halkından alıyor. DAİŞ, el Nusra gibi örgütler bölgedeki halka 'mürted' gözüyle bakarken, YPG ise sadece Müslüman oldukları için onları DAİŞ'le aynı kefeye koyuyor.
El-Kati,"Bize burada kalmaya devam edersek öleceğimizi söylediler. Duvarlarımıza 'YPG unutmaz, affetmez' şeklinde yazılar yazıyorlardı" diyor.
Resulayn yakınlarındaki Aliye köyünden Muhammed, köyün yaşlılarının YPG komutanı Hüseyn Koçer'le görüşmeye gittiğini, Koçer'in köydeki bütün genç erkekleri suçlu ilan ettiğini söylüyor. Muhammed buna karşın "Halbuki 40 hanelik köyümüzde sadece 1 kişi DAİŞ'e destek vermişti" diyor.
Köylerden Önce DAİŞ'i, sonra Arap halkı çıkarıyorlar
Haseki şehrinin 25 kilometre batısındaki Rezaz köyündeki evinden zorla çıkarılan Muhammed el-Avved, olayı şu şekilde anlatıyor:
"DAİŞ geri çekildikten sonra YPG köyden ayrılmamızı, aksi takdirde köyü bombardıman altına alacağını söyledi. Bunu kabul etmedik. Ertesi gün onlarca arabayla geldiler ve bizi köyden çıkarıp evlerimizi yaktılar"