Ciallao Mağarası'nda ilki 2007 yılında bulunan fosilleşmiş 13 kemik parçası ve dişlerin boyu oldukça kısa ve varlığı şimdiye dek bilinmeyen bir insanımsı türün üç ayrı ferdine ait olduğunu belirtti. 67 bin ve 50 bin yıl önce yaşadıkları kemiklerinden tespit edilen yeni insansı türe Homo luzonensis adı verildi.
Filipinler'de şimdiye kadar varlığı bilinmeyen bir insansı türe ait olduğu belirlenen kemik ve diş fosilleri bulundu.
Araştırmanın bulguları Nature dergisinde 10 Nisan tarihinde Florent Détroit, Armand Salvador Mijares, Julien Corny, Guillaume Daver, Clément Zanolli, Eusebio Dizon, Emil Robles, Rainer Grün ve Philip J. Piper imzaları ile yayınlanan "Filipinler'in Geç Pleistosen'inden yeni bir Homo türü" (A new species of Homo from the Late Pleistocene of the Philippines) başlıklı makalede yayınlandı.
Makalede yer alan bilgilere göre, araştırmacılar ve arkeologlar, Filipinler'in Luzon Adası'nın kuzeyinde yer alan Callao Mağarası'nda gün ışığına çıkarılan 13 fosil kemik ve dişlerin oldukça kısa boylu, şimdiye kadar bilinmeyen bir insanımsıya ait olduğunu belirtti.
Callao Mağarası'nda 2007, 2011 ve 2015'te yapılan arkeolojik kazılar sırasında bulunan kemik ve dişlerin "homo luzonensis" ismi verilen türden en az üç bireye ait olduğu ifade edildi.
Kazılarda türe ait tam iskelet bulunamadı ama iki yetişkine ve bir çocuğa ait olduğu tahmin edilen bulunan, yedi diş, iki el kemiği, üç ayak kemiği ve bir uyluk kemiğinin Homo luzonensis'in görünümü ve yaşam tarzı hakkında ipuçları verdiği ifade edildi.
Araştırmacılar, fosil ve dişlerin ait olduğu düşünülen bireylerden birinin 67 bin, diğerinin 50 bin yıl önce yaşadığının tahmin edildiğini kaydetti.
Arkeolog Florent Detroit, fosil ve dişlerin Filipinler'de şimdiye kadar bulunan en eski insan türüne ait olduğunu vurguladı.
Araştırmacılar, dişlerin ait olduğu bireylerin insandan (homo sapiens) daha kısa fakat Hobbit olarak anılan homo florensiensisten daha uzun olduklarının tahmin edildiğini dile getirdi.
Makalede yer alan iddiaya göre; Geç Pleistosen dönemi sırasında Wallace çizgisinin doğusunda başka ve daha önce bilinmeyen bir hominin türünün varlığı, Homo cinsinin evriminde Güneydoğu Asya adasının önemini vurguluyor.