TBMM Başkanı Mustafa Şentop Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'yeni anayasa' çağrısıyla ilgili ilk kez konuştu
Geçtiğimiz günlerde gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunun için daha önce yeni bir anayasa girişiminde bulunmuştuk. Mecliste sandalye sayılarına bakmadan tüm partilerden eşit temsilci ile başlatılan çalışmalar, CHP'nin süreci tıkaması ve uzlaşmaz tutumu sebebiyle maalesef neticeye ulaşamamıştır. Ülkemizin bu önemli fırsatı kaçırmış olmasından dolayı üzüntülüyüz. Belki de şimdi Türkiye'nin tekrar yeni bir anayasayı tartışmasının vakti gelmiştir" ifadelerine yer verdi.
Konuyla ilgili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Şentop yeni anayasa çağrısı ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Şentop yaptığı açıklamalarda şu ifadelere yer verdi:
"BÖYLE BİR ÇAĞRI HEYECAN VERİCİ"
"Daha önce uzlaşma komisyonu oluşmuştu. Ben de AK Parti'yi temsil etmiştim. Anayasa'nın yarısı civarında hükümlerde tam mutabakat sağlanmıştı. Anlaştığımız maddeleri geçirelim çağrısı olmuştu. Böyle bir çağrı heyecan verici. Yeni anayasa, yepyeni şu anki anayasada bulunmayan hükümlerden oluşan anayasa anlamına gelmiyor.
Benimsenmiş, yerleşmiş hükümler var. Önemli olan anayasanın paradigması, Meclis tarafından yapılması. Üzerinden çok zaman geçti. Yeni bir anayasayı tartışmak, müzakere içerisinde olmanın olumlu olacağını düşüneceğim. Daha önceden uzlaşma komisyonu kurulmuştu. Yeni anaysa tartışması heyecan verici. Partilerin tutumlarını görmek istiyoruz. Yeni anayasa demek mevcut anayasadan tamamen farklı demek olmuyor. Cumhurbaşkanlığı sisteminde cumhurbaşkanı partilidir. Başkanlık sistemi ve cumhurbaşkanlığı sistemi aynı anlama geliyor.
"BERBEROĞLU KARARINA MAHKEMELERİN UYMASI GEREKİYOR"
Anayasa ve İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararlarını farklı değerlendirmek gerekir. Berberoğlu hakkında karara uyulmayacağı yönünde karar gelmişti. Anayasa mahkemesi kararını okudum. Prensip olarak katılıyorum. Diğer mahkemelerin uyması gerekiyor. Yeniden yargılanması kararına uyulması gerekir. Siyasi bildiri diyebileceğimiz bir bölüm var. 140. Paragrafta yeniden yargılama, infazın durdurulması kararı var. Fiilen içeride bulunmasa da infaz durumu var.
Hükümlü statünün kaldırılması kararları var. Hak ihlalinin kaldırılmasına yönelik hüküm. Hak ihlali var mı yok mu ve varsa ihlalin nasıl giderilebileceği yazılabilir. Anayasa mahkemesi orada kalmıyor. Bütün kamu kurumlarının anayasa kanunlara uyması yönünde hüküm veriyor. Anayasa mahkemesi tabiri caizse çağrı yapıyor. TBMM'ye öğüt vermesi görev dışıdır.
"ANAYASA MAHKEMESİ BUNLARI AÇIKÇA YAZMALI"
Haklı durumdaki kararları haksız duruma düşürüyor. Anaysa mahkemesi bunları söylüyorsa açıkça yazmalı. Anayasa mahkemesine bir yazı göndereceğiz. Tavzi ve maddi hatanın düzeltilmesi yönünde. Meclisin adını geçiriyorsun bir yerde peki ama ne yapmalı.
Kesin hüküm ne zaman kalkacak, bu yönde bir yazı yok. Anayasa mahkemesi uzun uzun anlatıyor tekrar 14. Ağır Ceza'ya yolluyor. Demek ki kendisinin bu yönde hüküm vermeye yetkisi yok. Kesin hükmün ortadan kalkması gerekiyor. Durma kararı sonrası usulüne göre meclise gelmesi, okutulması gerekir. Anaysa mahkemesine yakışmayan kararlar var.
İlk defa Boğaziçi Üniversitesi'ne atamalar yapılmadı. Profesyonellerin organize ettiği eylemler olduğunu görüyoruz. Nitekim Kadıköy'de gördük. Gözaltına alınanların önemli bir kısmı öğrenci değil. Dün akşamki olaylar rektör atamasını bahane ederek genişletmenin çekirdeği olduğunu görüyorum.