DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Mustafa Yeneroğlu, Deva Partisinin kuruluş yıl dönümü ve gündeme dair değerlendirmelerde bulunmak üzere TBMM’de basın toplantısı düzenledi.
''Demokrasi ve Atılım Partisi, tam bir sene önce bugün; milletimizin dertlerine, adaletsizliklere ve ekonomik krize deva olmak için büyük bir heyecanla ve umutla kuruldu'' sözleriye konuşmasına başlayan Mustafa Yeneroğlu, partinin kurulduğu zamanlarda ülkenin ekonomik, sosyal ve hukuki bir krizin ortasında olduğunu söyledi.
''TÜRKİYE ARTIK YASAKLAR YOLSUZLUKLAR ÜLKESİ OLMUŞTUR"
Krizin her geçen gün derinleşerek devam ettiğine dikkat çeken Yeneroğlu, iktidar partisini milletten tamamıyla bağını koparmış, kendini anayasal düzenin üzerinde konumlandıran, rasyonellikten uzak tek adam yönetimi olmak suçladı. Sorunların her gün geçen gün daha da büyüdüğünü söyleyen Mustafa Yeneroğlu, ''Hayat pahalılığı ve işsizlik artmakta, iktidarın akıl almaz politikaları sebebiyle her geçen gün daha fazla fakirleşmekteyiz. Milletin derdine uzak, kendi geleceğinden endişeli olan iktidar, kaybettikçe de hukuksuzlukları ve baskılarını artırmaktadır. Adalet ve hukuk, bilerek ve istenerek ayaklar altına alınmaktadır. Türkiye artık yasaklar, yolsuzluklar, yoksulluklar ülkesi olmuştur. Komşularla sıfır sorundan bütün komşularla sürekli sorun politikasına geçilmiştir. AB ile tam üyelik müzakereleri yapan bir ülkeydik, ayrıcalıklı ortaklık tekliflerini yüksek sesle reddediyorduk, bugün mülteci konusunu bile konuşamaz hale geldik. '' ifadesinde bulundu.
İktidarın taviz vermekle yol almaya çalıştığını savunan DEVA Başkanı Yeneroğlu, yapılması gerekenin ülkenin demokrasi ve insan hakları seviyesini yükseltmek olması gerektiğine vurgu yaptı. ''Tüm bu devasa sorunların tek nedeni yozlaşmış, keyfi, toplumu kutuplaştıran ve kendi milletini birbirine düşürmeyi maharet sayıp kendine spor edinmiş iktidardır'' diyen Yeneroğlu, iktidara sert eleştiride bulundu.
DEVA Partisi olarak bu gidişatlara bir son vermek için yola çıktıklarını belirten Yeneroğlu, ''Kurucular kurulumuzda genci yaşlısı, kadını erkeğiyle her meslekten, her kesimden ve ülkemizin dört bir köşesinden insanları bir arada buluşturduk. Teşkilatlarımızı, önceden belirlenen ekipler yerine, bizimle birlikte yol yürümek isteyen yüz bini aşan başvuruları aylar süren bir çalışma ile değerlendirerek oluşturduk.Bütün teşkilatlarımızda liyakati ve çoğulculuğu önceledik. Tek kriterimiz iyi insan olsun, işini iyi yapsın ve demokrat olsun olarak belirlenmişti.
%35 kadın kotası ile %20 genç kotasını bütün yönetim birimlerimizde uyguladık. Bütün il ve ilçe teşkilatlarımız adeta bir Türkiye mozaiğidir. İktidarın bölücü zihniyeti sebebiyle büyük bir çaba ile oluşturmak istediği toplumsal ayrışma ve kutuplaşma karşısında milletimizin tüm renklerini DEVA Partisi’nde buluşturmayı başardık. 29 Aralık’ta ilk büyük olağan kongremizi gerçekleştirdik.Seçimlere katılmak için yasal yeterliliği sağladık'' dedi.
"HERKES İÇİN YAŞANABİLİR TÜRKİYE'Yİ İNŞA EDECEĞİZ"
Türkiye’nin üç büyük sorunu haline gelen adalet, ekonomi ve toplumsal kutuplaşma sorunlarını çözme kapasitesine sahip güçlü kadroların partisi olduklarını dile getiren Mustafa Yeneroğlu, ''Bu minvalde sorumsuz keyfi yönetime son vererek; Hukukun üstünlüğünün tanındığı, yargının bağımsız olduğu, temel hak ve özgürlüklerin eşitçe ve Anayasa’ya aykırı şekilde kısıtlanmadan kullanılabildiği, güce değil adalete hizmet edildiği, toplumsal barışın tesis edildiği, toplumun her kesiminde ekonomik refah düzeyinin arttığı, sosyal adaletin, fırsat eşitliğinin ve kadın-erkek eşitliğinin sağlandığı, dini, dili, etnik kökeni, cinsiyeti, hayat tarzı ve siyasi görüşü nedeniyle kimsenin ayrımcılığa maruz kalmadığı, şeffaf, katılımcı, özgürlükçü ve çoğulcu demokrasi anlayışıyla herkes için yaşanabilir müreffeh bir Türkiye’yi hep birlikte inşa edeceğiz'' diyerek partisinin gelecek planlarını sıraladı.
"LAF DEĞİL İCRAAT ESASTIR"
Basın toplantısında, geçtiğimiz hafta açıklanan 'İnsan Hakları Eylem Planı'na da yer veren Mustafa Yeneroğlu ''Vaatler ne yazık ki 19 yıllık iktidarın sistematik hale getirdiği hak ihlallerini engellemekten ve vatandaşlarımızın temel haklarını iktidara karşı korumaktan oldukça uzaktır. Çünkü ülkemizdeki hak ihlallerinin çok büyük bir ekseriyeti, Anayasa’dan yahut da mevzuattan kaynaklanmamaktadır. İktidarın kendini Anayasa’nın ve hukukun üzerinde gören zihniyetinden kaynaklanmaktadır. Kendine gelince, milletin gözünün içine bakarak kuralları ezen ama millete karşı da zorbalık yapan bir iktidardan millete hayır gelmez. İnsan hakları reformu olarak açıklanan vaatler, zaten demokratik hukuk devletinin asgari gerekleridir. Dolayısıyla laf değil, icraat esastır.'' ifadesini kullandı.
''İSTANBUL SÖZLEŞMESİNİN HÜKÜMLÜLÜKLERİ DERHAL YERİNE GETİRMELİDİR''
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü kapsamında değerlendirmelerde de bulunan DEVA Başkanı Mustafa Yeneroğlu, ''Ne yazık ki ülkenin dört bir köşesinden kadın cinayetleri ve kadına şiddet haberleri alıyor ve derinden üzülüyoruz. İktidar, bütün temel haklarda olduğu gibi kadınların da temel haklarını korumamakta, şiddetle etkin şekilde mücadele etmemektedir. Kadına yönelik şiddetle mücadelenin anahtarı olan İstanbul Sözleşmesini de yok saymaktadır. İstanbul Sözleşmesi’nin uygulamasını denetleyen bağımsız GREVIO Komisyonu’nun 2018 yılı Türkiye Raporu’na göre ülkemiz cinsiyet eşitliği ve kadına yönelik şiddet bakımından bütüncül ve sistematik bir politikaya sahip değildir.
Oysa kadına yönelik her türlü şiddet, ancak devletin etkin mücadelesi ile engellenebilir. İstanbul Sözleşmesi'nin uygulanmadığı, hatta karalanarak tartışmaya açıldığı bir ortamda kadına yönelik şiddetin engellenemeyeceği açıktır. Bu nedenle iktidar sözleşmeyi tartışmaya bir an evvel son vermeli, yükümlülüklerini derhal yerine getirmelidir.'' şeklinde konuştu.