252 milyar dolarlık servetiyle, dünyanın en zenginleri arasında sayılan Elon Musk servetini dağıtmaya karar vermiş olacak ki, geçtiğimiz gün bir mesaj yayınladı. Musk mesajında, Twitter’da bir postu beğendiği ya da paylaştığı için ayrımcılığa uğrayan kişilerin kendilerine ulaşmasını, faturayı kendilerine göndermelerini istedi. Üstelik bu mesajı “limit yok” diye bitirdi.
https://twitter.com/elonmusk/status/1688022163574439937
Muhtemelen Türkiye’den ortalama bir kullanıcının bu İngilizce mesajı anlayamayacağını varsaymış, yahut Twitter’ın otomatik çeviri özelliğini bir salise unutmuş olmalı.
Aksi takdirde Elon Musk böylesi açık bir çeki masaya bırakacak biri değil…
Yahut son günlerde milyarlarca dolar para vererek satın aldığı platformdaki keyfekeder uygulamalardan görüleceği gibi Maslow’un ihtiyaç piramidinin en üst basamağından aşağıya baktığında başı dönüyor olmalı.
Türkiye’de takip ettiği, takip edildiği kişilerden; attığı (hatta atmadığı), RT ettiği ya da beğendiği mesajlardan sigaya çekilmeyen kimse yok gibidir.
Aslında bir süredir, bu köşede Elon Musk ile tekrar gündeme gelen First Principles tekniğinden söz etmek istiyordum. Her ne kadar Elon Musk ile yeniden gündeme gelse de Kant’ın apriori (önseller), Aristo’nun temel parçacıklar yaklaşımı kadar eskiye götürülebilecek bir düşünce sistematiğinden söz ediyoruz.
First Principles, Temel Prensipler, İlk Prensipler, olarak çevirebileceğimiz bu yöntem karmaşık gibi görünen bir problemdeki varsayımları bir an doğru kabul etmeyip, problemi en küçük parçasına kadar indirgeyip, sorgulama tekniğine verilen isim.
Hatta SpaceX ve Tesla markalarının ortaya çıkmasının ardında da Musk’un artık rutin haline getirdiği bu yöntem olduğunu söyleniyor.
Hazret ucuz batarya yok denildiğinde bulunur demiş, tesis yok denildiğinde kurulur demiş, rakip çok denildiğinde yenilir demiş…
Ben First Principles Tekniğini masada oturan, konuşulan konuya yabancı ahbaplardan birinin tüm samimiyetiyle “Pardon ama niye şu şöyle ki” diye sormasına benzetiyorum. Önce basit, belki de “ilk birkaç saniye” saçma gibi görünen bu soru, “big bang”in, yani dumanlanmış zihinlerde büyük bir patlamanın tetikleyicisi olabilir.
First Principles Tekniği konunun uzmanları varsayımlar batağına saplandığı, o sınırlar içerisinde debelendiği bir anda dışarıdan bakan birinin, bir deli, bir veli ya da çocuğun o müthiş basitlikteki soruyla fitili ateşlemesine benziyor.
Elon Musk muhtemelen limit yok, diye yayınladığı çağrıya Türkiye’den gelen başvurulara epey şaşıracak.
First Principles Tekniğini kullanıp sorunu en küçük parçalara bölüp bakalım anlayabilecek mi?
Muhtemelen Musk, sorunun küçük ama zihin bulandırdığına kani olup, Twitter’ın logosunu bir kez daha değiştirmek süretiyle gündem değiştirme yoluna tevessül edecektir
At fava bekle.