İnsan gurbette en çok aile ve sılanın hasretini çeker. Sevdiğiniz yiyecekleri, hiç değilse benzerleri ile ikame eder, belki gözünüzü seyri güzel başka manzaraların temaşası ile oyalarsınız ancak kalbin duyduğu eksikliği ancak gerçek bir sohbet ile, aile sıcaklığı ile dindirmek kabildir.
İnsan için en büyük gurbet olan dünyada durum bundan farksız mı? İnsan, sazlıktan koparılmış bir kamış gibi göğsü delik deşik edilmiş, vatanı olan sazlıktan, ruhlara sürur veren ab-ı hayattan mahrum kalışı ile sapsarı kesilmiş, her mecliste inler durur, hem iyi halliler hem de kötü halliler ile dost olurken, ayrılık bahsini açmak için kendi gibi ayrılık acısı ile şerha şerha olmuş bir arif dinleyen ararken kimin sohbetinin sıcaklığında kendini biraz olsun evinde, aile ve kardeşlerinin yanında hissetsin?
İnsanın şu ölümle nihayete erecek gurbetinde, sılaı rahim için “insanın ikiz kardeşi olan” Kur’an her daim hasret dindirmek, sılayı rahim için hep yanı başında, başının üzerinde olan bir ilahi armağan değil mi? Onunla dertleşmek, gurbetin sızısını dindirmek mümkün mü?
Malta’dan Türkiye’ye yaptığım son yolculukta nihayet okuma şansı bulduğum Necmettin Şahinler’in Kur’anla Konuşmak -İkizimle Sohbetler- isimli eseri sayesinde gördüm ki pekâla mümkün. Kur’anla konuşmak deyince aklıma Ümmü Eymen’in resulullah'ın vefatı sonrası hıçkırıklarla ağladığı sahnenin anlatıldığı hadis gelir. Ümmü Eymen'in “Resulullah için Allah katındaki nimetlerin daha hayrlı olduğunu bilmiyor musun?” sorusuna verdiği yanıttan söz ediyorum, “Ben onun için ağlamıyorum. Vahyin kesilmesine, Allah’ın artık bizimle konuşmayacak olmasına ağlıyorum” mealindeki yanıtından…
Bir hayat kitabı olan Kur’an, tefeülle değil dipdiri ayetleriyle, ey... hitabıyla karşısına aldığı diri insan ile konuşuyor, konuştuğu kalbe yanıtlarıyla, rehberliğiyle sürur veriyor. Necmettin Şahinler’in kitabında farklı bablar altında toplanan sohbet konuları Kur'an'ı anlamaya niyet edenler için Kur’an'ı Kerim’in vasıfları ile ilgili harika bir başlangıç eser. Haricin seslerini duymaktan iç sesine yabancılaşmış benim gibiler için de bir teneffüs sadedinde. Teneffüs tabirini hususen kullandım zira, böylesi bir temiz hava molasına modern dünyanın insanları olarak her şeyden çok ihtiyaç duyduğumuz konusunda kendimden hareketle bir ihtiyaç hissediyorum.
Ölülerin değil dirilerin kitabıyım, Okunmak için törene ihtiyaç olmayan bir kitabım, Evrenle bütünleşen bir kitabım, Maksadını ayrıntılı ve kolay anlatan bir kitabım, Akıl ve ilim rehberliğinde okunan bir kitabım, Mürşidliği sadece ilme bağlayan bir kitabım, Bana uyanların zikri olan bir kitabım, Din sınıfını kabul etmeyen bir kitabım, Tek düşmanı zulüm olan bir kitabım vb. başlıkları ile kompozite edilmiş, Kur’an ile sohbet öncesi yıllardır uzakta kaldığımız, ayrı düşen ikiz kardeşlerin özlemle kavuşmaları öncesi adeta kalbin heyecanını yatıştıracak türden bir eser.
Eserde kâh Şahinler soruyor, ikiz kardeşi Kur'an cevaplıyor, kâh söze Kur'an başlıyor yazar ve okur olarak mutmain bir kalple yanıtları dinliyorsunuz... Bu molaya ne de çok ihtiyacım varmış.
Ketebe Yayınları tarafından 2021 yılında yayınlanmış eseri beraberimde gurbete, Malta’ya da götüreceğim. Dilerim gurbet elde daha nicelerinin yıllardır ayrı düştükleri kardeşleriyle kavuşmalarına vesile olurum.