Andy Warhol bir gün herkes 15 dakikalığına meşhur olacak dediğinde haklıydı. Özellikle de sokakta kendisine mikrofon uzatılıp, söz söylemesine imkan verilen vatandaşları düşünecek olursak.
Sokakta kendisine mikrofon uzatılan vatandaş kimi zaman korksa da, bazen sıtkı sıyrılıp "ifade hürriyetinin" tadını çıkarıyor. Zamlardan, hayat pahalılığından keder ile; kimi zaman da ülkemizin başarılarından, Avrupa'nın bizi kıskandığından gururla söz ediyorlar.
Merkez medyanın çoğunlukla makasladığı, yer vermekten imtina ettiği sokaktaki adamın gerçek görüşü, yeni çağın olanakları ile kendine ifade zemini buluyor.
Youtube'da kendisini sokak röportajlarına vakfetmiş, tabiri caizse sokağın nabzını yoklayan tematik kanallar mevcut. Bir kamera ve mikrofon ile sokağa çıkan bu cesur gençler, siyasilerin üzerinde tepindiği pek çok konuda "büyük insanlığın" yani sokaktaki vatandaşın ne düşündüğünü öğrenmek için mikrofon uzatıyorlar.
Kamuoyu araştırmalarına, seçim anketlerine milyonlar harcayan siyasi partilerin şovalye ruhlu bu gençlere, bu gençlerin sordukları soru ve aldıkları cevaplara kulak vermesinde fayda görüyorum.
Bu gençlerden biri de Arif Kocabıyık nam-ı diğer İlave TV.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu ile söyleşi yapmak üzere İstanbul'a geldiğinde, kendisi ile görüşmek istediğimi söyledim. Bir pastanede buluştuk. Arif anlattı, ben dinledim.
Bir üniversitede özel güvenlik görevlisi olarak çalışan Arif Kocabıyık tribün kültüründen gelen esaslı bir halk adamı. Kitabın ortasından konuşmayı seviyor. Meslek lisesinden sonra özel güvenlik görevlisi olarak işe başlamış.
Söz söylemek, hele de tribünlerde olduğu gibi tüm kalbinle haykırarak söylemek bir kez adamın kanına şiringa edildi mi, kurtulabilene aşk olsun. Arif'in yakasını da bu sevda bir türlü bırakmıyor. Önce Antalya'da kurduğu Divan isimli yerel gazete ile halkın hislerine tercüman olmaya çalışıyor.
Divan gazetesi pek uzun ömürlü olamasa da, Arif başka bir arkadaşının önerisine kulak kabartıp geçtiğimiz yılın Mart ayında İlave TV isimli Youtube kanalını eniştesi Turan ile birlikte kuruyor.
Ne kamera, ne de mikrofon Arif ve Turan ikilisine uzak değil. Zira ekmeğin aslanın ağzında olduğu kör olasıca dünyada özel güvenlik maaşına ilaveten düğünlerde fotoğrafçılık ve kameramanlık yapıyorlar.
İlave isminin nereden geldiğini sorduğum Arif, bunun tribün kültürüne has bir kavram olduğunu, bizlerin "kaynak yapmak" olarak tabir edeceğimiz, araya kaynama, piyangodan çıkma gibi anlamlara geldiğini belirtiyor.
İstiklâl Marşı'nın kabulunün yıldönümü vesilesiyle Antalya'da İstiklal Marşı ile ilgili sosyal bir deney yapan Arif, ilk mısrasını okuyup ardından mikrofon uzattığı vatandaşın tepkilerini ölçüyor. Bir kısım vatandaş devam eden mısra ile cevap verdiği gibi, bir kısım vatandaş ne olduğunu dahi anlamıyor. Sonrasında da İstiklâl Marşı'mızın şairi kimdir, sorusu ile yayınına devam ediyor. İlave TV fenomeni böylece başlıyor. Mayıs ayında abone sayıları 11 bini buluyor.
Toplam video sayısı 209 'a ulaşan İlave TV sokağın nabzını tutmaya devam ediyor. Biri kameraman, biri de muhabir olmak üzere iki kişilik ekibi ile mesai sonrası kameralarını kaptığı gibi soluğu sokakta alıyor. Bu iki kişilik dev kadro geçtiğimiz aylarda Türkiye turuna dahi çıktı. Arkalarında bir sponsor yok. Türkiye turuna çıktılarında kredi kartları da suyunu çekmiş. Bu Türkiye turu için yıllık izinlerini kullanmışlar.
İlave TV ve benzerlerinin gerçek değeri, gerçekten sokağın sesini duyuruyor olmaları. Fildişi kulelerden işitiliyor mu bilmem ama ("Kurşun geçirmeyen camlardan halkın sesi geçer mi?") hamasi tartışmaların vatandaşın vicdanınındaki aksi sadasını görmek açısından bu sokak söyleşileri önemli.
Örneğin İlave TV sokakta "Millet ittifakı zillet ittifakı mı?" diye sorduğunda, AKP seçmeni olduğunu belirten vatandaşlardan dahi "Hayır" yanıtını alıyor. İnanmıyorsanız buyrun Youtube'daki yayını izleyin.
İlave TV ekibi sabır ve cesaret isteyen bir iş yapıyor. Gerek kamera önünde, gerek kamera arkasında, gerekse de yayınlardan sonra pek çok tartışmanın, hatta davanın muhatabı oluyorlar.
Bu işten para kazanmadıkları, üstüne üstlük ailelerine ayıracakları zamandan, özel güvenlik işinden kazandıkları maaştan feragat ediyorlar.
"Hiç mi destek yok peki?" diyorum, "Maalesef" diyorlar. Bağımsız yayıncıların önemli destek kanallarından biri olan Patreon'u deneyip denemediklerini soruyorum. Patreon üzerinden sadece 15 dolarlık bir destek aldıklarını belirtiyorlar.
Beklentileri ne mi peki?
Arif "Gidecek başka bir ülkemiz yok, çocuklarımıza daha iyi bir ülke bırakmalıyız" diyor.
İlave TV'nin abone sayısı 90 bini geçti. Toplam 209 video ile Youtube arşivinde her an karşınıza çıkmaya hazır. Youtube'da izlediğiniz bir tartışma programının ardından, Ekşi Sözlük yazarlarının tabiri ile
karşınıza pat diye "Meksikalı bir muhabir" çıkıp "Türkiye'de yoksulluk yok mu yani?" diye sorarsa şaşırmayın. İlave TV'nin acar muhabiri Arif'tir.
"İlave TV'yi takip etmeyi unutmayın. İlave TV sizi seviyor."