Küçük bir iş seyahati dolayısıyla birkaç günlüğüne Estonya'ya geldim. Kuzey Avrupa'nın bu küçük ama teknoljiyle donatılmış, adeta gençler tarafından dizayn edilmiş ülkesine dair ayrıntıları bir sonraki yazıma saklıyorum.
Uçak seyahatim boyunca yer yer uyuklayarak biraz kendimi dinleme fırsatı buldum. Bizi biz yapan şeyin ne olduğuna dair birkaç soruyu zihnimde dolaştırdım.
Belki de benim bu küçük zihin mesaime sebep olan hemen yan koltukta oturan Pakistanlı yol arkadaşımın bir yolcu olarak benim bazı haklarımı yer yer ihlâl etmesiydi.
Öyle ya birkaç saatliğine de olsa kader birliği yapmış olan bu arkadaşımla aynı gemide değilsek bile aynı uçaktaytık.
Bu birkaç saatlik uçak seyahati benim muhayyilemde bir toplum minyatürüne dönüştü: İçinde yaşadığımız toplum.
Yanımdaki yolcunun yemek tercihlerinden, yaptığı telefon görüşmesinde kullandığı birkaç selamlama ve kapanış cümlesinden aynı inanca mensup olduğumuzu anladım.
İnsanlarla aynı partiden, aynı siyasi görüşten, aynı memleketten olmayı çok umursuyoruz. Oysa öyle anlar geliyor ki aslolanın ortak yaşama bilincini paylaşmak olduğunu anlıyorsunuz.
Böylesi bir uçak yolcuğunda yanınızda kimin oturmasını isterdiniz?
Dini inancını, siyasi görüşünü, meşrebini bilmediğiniz fakat bir yolcu olarak sizin bütün haklarınıza bitamam saygı gösteren biriyle mi?
Yoksa aynı görüşü paylaştığınız fakat yolculuğu sizin için eziyete çeviren biriyle mi?
Bunu topluma uyarlayalım...
Uçakta yanınızda oturan kişi de komşunuz, iş arkadaşınız, sosyal yaşamı zaruri olarak paylaştığınız bir başka kişi olsun.
Şayet bu kişi sizin haklarınıza saygı gösterdiğinde, seviyeli ve medeni bir ilişki kurduğunuzda tüm bu ayrıntılar merak konusu bile olmayacaktır. Ya da ben çok safdilliyim, şöyle ifade edeyim: olmamalı sanki.
Öte yandan bırakın aynı dünya görüşünü, aynı siyasi mülahazaları paylaştığınız birini... Bu kişi kardeşiniz olsa dahi bu sınırları ihlâl ettiğinde yaşam çekilmez olmaz mı?
Sizin bildiğiniz bütün bu "aynılıkların" bir kıymeti harbiyesi kalır mı?
İşte bu kısa uçak seyahatim bana bunları düşündürdü.
Uçaktan indiğimde karşımda Estonya'nın başkenti Tallinn vardı. Özene bezene dizayn edilmiş, geleceğin şehri.
Bu hususa ömrümüz vefa ederse inşaallah haftaya değinmek isterim.
Sağlıcakla.